∘ 𓆡˙ ˚ 𓇼 ˚ ˙ ∘ 𓆝 •˙ 🫧˙ ˙
İnsanı en çok bilmediği korkutur bir o kadar da merak içine düşürürdü. İçinde birçok gizem, canlı barındıran okyanuslar ve denizler ise bu durumun en iyi örneğiydi.
Suyun şarkısını herkes dinleyemezdi, yalnızca ce...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
∘ 𓆡˙ ˚ 𓇼 ˚ ˙ ∘ 𓆝 •˙ 🫧˙ ˙
*Arel geçen bölüm de bu bölüm de bizim dilimizi konuşamıyor, sadece müzik notaları şeklinde yazmayacağım. Serdar hâlâ müzik sesi olarak duyuyor.
Önünden bir ileri bir geri hızla geçen iki turuncu balıkla dibine çöktüğü havuzun hareketlenmesini izlerken ellerini göbeğinden göğsüne doğru getirip biraz da öyle yatmaya devam etti.
Dibe bağımlı yaşayan bir balık türü olduğundan içinde bulunduğu havuzun deniz kadar geniş olmamasında bir sorun yoktu onun için sadece kumların, midye ,balık ve yosunları olmaması üzüyordu lakin sevgilisi hemen hemen her gün taze balık, midye ve yosun ile eve geldiğinden yüzü kocaman gülüyordu.
Onu üzen şeylerden biri arkadaşlarının yanında olmamasıydı.Ray ile laf dalaşına giremiyor oluşu, Krep ve Pankek ile süslenip defile yapamıyor oluşu, Ramboo'dan havalı çocuk olma taktikleri alırken sessiz olma kuralının içinden geçiyor olmayı, Flap ile yakalanbaç ve saklanbaç oynarken aslan balıklarını rahatsız etmeyi özlüyordu.
İkinci olarak onu üzen şey ,hiçbir şeyin hayalindeki gibi olmamasıydı. Sanıyordu ki sabahtan akşama kadar Serdar ile birlikte olacaktı. Yatakta yatacak, dans edecek, koşacak sanıyordu.. Adamı eskisine nazaran daha fazla görmek haricinde hiçbir şey değişmemişti. Hava sıcak olduğundan sevgilisi bahçede yatsa bile yine de sarılarak uyuyamıyorlardı arada uzanıp elini tutabiliyordu o kadar, bir de uyurken izleme fırsatı oluyordu.
Adamın ağzı açık uyuduğunu bazı günler çok yorulduğunda birkaç saat horladığını biliyordu artık bir de illaki bir kere tuvalete kalkıyordu.
Saymıştı, haftada beş gün sabahın köründe kalkıyordu. Sabahları uyandığında yetmiş sekiz veya seksen saniye boyunca öylece boşluğa bakıp hayatı sorguluyor ardından yüzünü sıvazlayıp ayaklanıyordu. Evden çıkma saati geldiğinde ise tamamen ayılmış, enerjik oluyordu.. Ayrıca onu beş çoğu zaman yedi kere öpmeden yanından ayrılamıyordu.
Birlikte Küçük Deniz Kızı'nı ve daha birçok şey izlemişlerdi.
Bunlar çok güzel şeylerdi ama onun daha çok hayali vardı lakin bacakları olmadığı gibi dil sorunu hayallerin gerçekleşmesine engel oluyordu ne yazık ki.
Gözünün önünde cilveleşen iki balığa bakarken derin bir nefes verip ellerini zemine koydu ve kendisini yukarıya ittirdi. Başını sudan çıkrttığında önüne gelen saçlarını geriye yatırdı ve havuzun kenarında duran saate baktı. Sevgilisinin gelmesine daha iki saat vardı. Yahu, her gün işe mi gidilirdi? Sabahtan akşama kadar orada mı durulurdu? Sadece iki günden ibaret olan tatiller sudan hızlı akıyordu zaten!
Saatin yanında birkaç kitap ve şarkı dinlemesi için sevgilisinin bıraktığı radyo vardı lakin radyodan şarkı bulmaya çalışırken denk geldiği haberler yüzünden kalbi sıkışıyormuş gibi hissediyordu. Aklını hiçbir şeyler dağıtamıyor yalnızca duyduğu iki kaza, bir cinayet, üç kavga haberini düşünüp duruyordu. Bilmediği daha neler oluyordu Dünya'da da haberi yoktu, insanlığın normali olmuş bu vahşetlerin daha fazlasından haberi olsa kafayı muhtemelen yerdi.
