8-Anne, Baba Bu Sevgilim..Evet, Onun Kuyruğu Var

593 85 37
                                    

𓆡˙ ˚ 𓇼 ˚ ˙ ∘ 𓆝 •˙ 🫧˙ ˙

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

𓆡˙ ˚ 𓇼 ˚ ˙ ∘ 𓆝 •˙ 🫧˙ ˙

Bazı çiftler kutsanmıştır.

Aralarındaki uyum o kadar fazladır ki uyumsuzluklar fark edilemeyecek kadar küçük kalır.

Birbirlerine olan uyumları o kadar fazladır ki göz göze geldikleri ilk andan itibaren hiç kimselerin koparamayacağı bir iple bağlanır kaderleri..Ne aşk melekleri ne ölüm melekleri ne de aciz insanlar ayırabilir onları lakin eşlerden birisinin gidişi diğeri için toparlanamayacak bir yıkımdır.

Ve birbirlerini ne kadar çok severlerse bulundukları şartlara göre o kadar zor sınavları geçmek zorunda kalırlardı veyahut yeterince şansları varsa sınavlar hep çalıştıkları yerden gelirdi..

Denizlerde hayat en az karadaki kadar zordu. Saklanacak çok yer varmış gibi gözükse de kocaman ve insan gibiyseniz aslında saklanabileceğiz pek yeriniz olmaz, her işe sonunu bildiğiniz felaketi görmezden gelerek girişirdiniz.

Arel'in anne ve babası da bu zor şartlar altında tanışmıştı. Sayısı köpek balıkları, insanlar ve beslenme kıtlığı yüzünden gittikçe azalan iki kabile güçlenmek için birleştiğinde güzel kadın henüz on dokuz yakışıklı adam ise yirmi iki yaşındaydı. Aileleri el sıkıştığı o an birbirlerini görmüşlerdi ve her erkeğin yapacağı gibi Eldoris de ilk görüşte hoşlandığı kadını etkilemek için kasılıp durmuştu. Eh, Nirveli bu ucuz numaradan etkilenecek bir kadın olmadığından gülerek başını çevirmesi genç delikanlı için epey ağır bir darbe olmuştu ama aralarındaki bağın enerjisini görmezden de gelemeyecek kadar tutulmuştu kadına.

Eldoris, her zaman güçlü bir adamdı. Sadece denizde değil denizin dışında bile koca balinaları tek elinde taşıyabilecek birisiydi. Denizlerin Herkül'ü derlerdi ona, pek de gurur duyardı bu lakabından. Nirveli ise çok güzeldi, bir kere bakan başını bir daha çeviremezdi. Güçlü, cesur bir kadındı. Büyücü bir hekim olduğu için seveni de pek fazlaydı öyle ki günde en az iki gürücü kapısını çalardı. Eldoris'in bu durumu fark etmesi uzun sürmemişti henüz kabilelerin birleşmesinden iki ay geçmiş, ikili arasında bakışmak ve selamlaşmak dışında herhangi bir muhabbet olmamışken görücüye giden her adamı kenara çekip tehdit etmesi yeni hobisi olmuştu. Genç erkekler kendisini göstermek için kavgalara, güreşlere tutulurken her yendiği kişi de kenarda onları izleyen kadına bakıp 'Bak. ' derdi gözleriyle. 'Seni ve gelecekteki yavrularımızı, kabilemizi, ailemizi böyle koruyacağım. '

Bu durum çoğunuz için 'Mağarada mı yaşıyor bunlar? ' dedirtecek olsa da aslında bu sorunun cevabı bir nevi evetti. Denizin altında hayat asırlardır aynıydı. Büyük balık küçük balığı yerdi ama karalarda her dakika yeni bir adet gelişir, insanlar ona ayak uydurudu. Denizlerde hâlâ fiziksel güç yarışı yapılırken kara hayatında insanlar birbirlerine para göstermeye başlamıştı.

Bir gün Eldoris rahatsızlandı, doğuştan gelen kalp rahatsızlığına sahipti. Kendisini o kadar zorlamıştı ki geçirdiği küçük kriz kabilede büyük bir kaosa sebep olmuştu.. Neyse ki Nirveli oradaydı da kaos kadar büyümemişti bu sorun..

YAKAMOZ (BxB) Where stories live. Discover now