15. bölüm.

706 30 2
                                    

Selamün aleyküm,

Fazla uzatmayı sevmiyorum.
30 bölüm yazacağım demiştim eğer 30 bölüm olursa.
Şu an yarısındayız...
Çok mutluyummmm.

Haydi bismillah...

_____________

Şu an parkta kızlarla oturuyorduk.
Salıncakta sallanırken boş boş etrafa bakınıyordum.
Bugün gidip Merali isteyeceklermiş.
İleriden Ahmet ve Ali geliyordu.
Elif, normalde heyecanlanırdı ama o da benim gibi üzgündü.
Benim için üzülüyordu. 
Hepsi benim için üzülüyordu.
Ama sıkıntı değil.
Nasipte olsa idi.
Olurdu.
Değilmiş demek ki.
Nasipten öteye gidilmez.
Ahmet önümüzde dordu.
" Ecre, bakıcak mısın mesajlara ? "
Elif ayaklandı.
" Sence bakıcak mı ? Bu saçma soru için mi geldiniz Allah aşkına ? "
Ahmet ellerini cebine koydu.
" Kötü bir niyeti yok Ömer'in onunda haberi yokmuş. Yazsın anlatacağım her şeyi diyor. "
Derin bir nefes aldım.
" Konuşmak istemediğimi de. "

Ali şaşkın bir şekilde bana baktı.
" Yapma şunu yenge... "
Gözlerimi devirdim.
" İstemiyorum, yazmasın bana. "
Ahmet zorluk çıkarmak istemiyordu. Belli idi ama Ali inat edicekti belli idi.
" Bak Ali ben istedim. Ama nasipte değilmiş uzatmaya gerek yok hem ailesi Merali uygun görmüş. "
Ali derin bir nefes aldı.
" Hadi ama Ecre. "
Gözlerimi devirdim.
En sonunda Filiz dayanamayıp konuştu.
" Ali eğer nasipte olsa idi bugün Merali değilde Ecre'yi isterlerdi. Ama demek ki neymiş ? Birbirlerine nasip değillermiş. En uygunu buymuş deme ? Uzatmaya gerek yok Ecre'de istemiyor konuşmak. Hadi gidin de Ömer'e diyin. "
Yanımızdan uzaklaştılar.

Gözümün ne ara dolduğunu bile anlamamıştım.
Yanağım ıslanınca hızla sildim.
Ardından bir daha ıslandı.
Bir daha.
Ve bir daha.
Aysun sıkıca bana sarıldı.
Bende ona sıkıca sarıldım.
Rabbim neyi uygun gördü ise o olurdu.
Ayrıldığımız zaman telefonumu. Bildirim sesine odaklandım.
Telefonumu açıp mesaj atan kişiye baktım.
Annem yazmıştı.

Anne'mm :  kuzum ne zaman geleceksin ?

Ecre : Yarım saat belki.

Anne'mm : Meral Teyzenlere bizde gideceğiz erken gelio hazırlan.

Ecre : Anne ben gelmesem ?

Anne'mm : neden kuzum ?

Ecre : Yorgunum, hem karnım ağrıyor evde biraz dinleneyim.

Anne'mm : olmaz öyle şey kızım Amine Teyzenlere ayıp olur.

Ecre : Hastayım anne. Sağlığımdan daha mı önemli?

Anne'mm : Hayır tabii de Amine Teyzen seninde gelmeni istemişti.

Ecre : ben daha sonra gidip onun gönlünü alırım.

Anne' mm : nasıl istersen öyle yap hadi Allah'a emanet ol.

Ecre : sende annecimmmmm

Telefonumu feracemin cebine koydum.
Gülümseyerek bizimkilere baktım.
" İftardan sonra bize gelin oturalım. Kimse olmayacakmış evde. "
Filiz'in kaşları çatıldı.
" Nereye gidicekler ki sizinkiler ? "
" Meral Teyzenlere. "
Kızlar bir şey demedi.
Biraz daha parkta oturup sallandık.
Daha sonra eve geçtik.
Eve geldiğimde annemler hazırlanıyordu.
İftarı orda yapacaklarmış.
Bir süre sonra evden çıktılar.
Evde tek kaldım.
Ezgi'de gitmek istemiyordu annem benim zaten gitmediğini onunda gitmez ise çok ayıp olacağını değince mecbur gitti.
Kendime bir şeyler hazırlayıp ezanı beklemeden yedim.
Zaten oruç değildim.
Oturdum zikir çekmeye başladım.

Ardından telefonuma bakındım.
Tekrar zikir çektim.
Bir süre böyle oyalandım.
Kapı çalınca kızların geldiğini anlayıp onları içeriye aldım.
Film izleme kararı aldık.
Benim balkonuma geçtik.
Cips, çiğdem, çikolata...
Bir sürü abur cubur vardı onları ve bilgisayarımı oraya götürdük.
Yatsı ezanı okununca onlar namazlarını kıldı ardından hep beraber film izlemeye başladık.
Ne mi izliyorduk ?
Uyumsuz...
Favori filmim...
Sıkılmadan izleyiyordum.
Kaç kez izledim haberim yok.

İnce pikeme sarılıp four'uma bakarak aşk yaşıyordum.
Bir süre sonra kapı çalınca açtım.
Daha sonra filmde bitmişti.
Kızlar evlerine gitti.
Annemler de Ömer Abi'ye, Meral abla'yı istemişlerdi.
Balkonu toparladım.
Ardından tekrar balkona geçtim.
Bir süre sonra yanıma Ezgi geldi.
Elimi tuttu başımı alıp omzuna koydu.
" İyi misin abla ? "
" İyiyim. "
Güldü
" Kandırma beni."
Bende güldüm.
" Nasipte değilmiş Güzelim. Rabbim bunu uygun görmüş bana bir şey demek düşmez. "
Kafasını salladı.
Bir süre öyle durduk.
Ardından uykusunun geldiğini deyip gitti.
Bende balkondan bakınmaya başladım.
Ardından sokağın başındaki kişiyi gördüm.

Kaldırım taşına oturdu.
Cebinden çıkardığı sigara pakettinden bir sigara çıkarttı ve yaktı.
Sigara içtiğini bilmiyordum.
Sigarası bitince yere atıp ezdi.
Balkona bakıyordu.
Bir süre öyle durdu.
Ardından telefonunu eline alıp bir şeyler yaptı.
Bildirim sesi ile bana yazdığını anladım.

Ömer  : eğer benimle konuşmak istese idin.
Şu an Merali istememiş olurduk.
Seni istemiş olurduk.
Ama sen istemedin.
Dinlemedin beni Ecre.
İstemedin mi beni ?
Bunu sorup durdum kendime tüm gün.
Bir daha konuşmayız zaten bundan sonra Allah'a emanet ol.
Seni gerçekten sevdiğimi bil.

Lübbetülayn : Sende Allah'a emanet ol. Mutluluklar dilerim.
Rabbim mutluluğunuzu daim etsin.

Ömer : Amin inşallah.

Ömer kişisini Ömer Abi diye kaydettiniz...

Lübbetülayn kişisini Osmanın kardeşi Ecre diye kaydettiniz...

Telefonu kapatıp cebime koydum ardından balkondan kalktım.
Kaldırımda ki tanıdığım ama artık benim için sadece bir abi olan aşkıma baktım.
Gözlerimi sıkıca kapattım ve tekrar açtım rüya değildi.
Kalktı ve o da gitti.
Arkasına dönerse.
Benimdir.
Dönmezse değildir.
Arkasına bakmadan sokaktan çıktı.
Hayırlısı degilmişsin.
Öğrenmiş oldum.
Olduğum yere çöktüm.
Ağlamaya başladım.
Rabbim.
Bu acı ne böyle ? Daha önce hiç tatmadığım bir acı.
Gözlerim bu yorgunluğa dayanamadı ve kapandı....

______________

" (Ey Muhammed!) Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki: "Size temiz ve hoş olan şeyler, bir de Allah'ın size verdiği yeteneklerle eğitip alıştırdığınız avcı hayvanların tuttuğu (avlar) helâl kılındı. Onların sizin için tuttuklarından yiyin. Onu (av için) salarken üzerine Allah'ın adını anın (besmele çekin). Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hesabı çabuk görendir. "

~ Mâide suresi, 4. ayet ~

Ben bunları hem yapmak istiyorum.
Hem istemiyorum.
Ama muhtemel son benim için belli.
30. Bölümde göreceğiz herşeyi.
Allah emanet olun 💖🌺

Mahallenin İmamı - Yarı Texting ( TAMAMLANDI )Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon