20. Bölüm

659 28 0
                                    

Selamün aleyküm,

Ramazan bitiyor ve ben kitabı bitiremedim en az 10 bölüm yazmam gerekiyor.
Acele gibi olmaması için dikkatli yazmak istiyorum.
Ama kısa bölümler olabilir.
Az ve öz olur gibime geliyor.

Haydi bismillah.

___________

Üstümdeki mor elbiseyi düzelttim.
Bugün Elif ve Ahmet'in tanışması vardı.
Eliflerde idik.
Misafirlere kahve yaptık ve ikram ettik.
Elif çok heyecanlı idi.
Daha sonra Elif ve Ahmet bir odaya geçtiler konuşmak için.
Yanlarına Aysun gitti.
Bir süre sonra onlar hep beraber odadan çıktık'tan sonra evlenmek istediklerini dediler.
Ve istemeyi'de aradan çıkardık.
Daha sonra misafirler gitti.
Hep beraber evi toparladı.
Rüya Teyze ve Elif'e yardım ettik.
Ve evlere dağıldık.

Eve gittiğimde banyo'ya girdim.
Annemler uyumak için hazırlanıyordu.
Hepsini bir bir öptükten sonra bende odama geçtim.
Kızlar yazıyordu.
Bende yazmaya başladım.

Ecre ile Ramazana Doğru

Bomba imha : çok heyecanlıyım...

Ay gibi su : al benden de o kadar...

Fasulye filizi : neden herkes cümlenin sonuna üç nokta koyuyor...

Ecre : bilmiyorum...

Ay gibi su : Valla bugün çok mutluyum Elif için...

Bomba imha: ya sapsikkk

Fasulye filizi: kızlar bu arada ben karar verdim.

Ecre : ne kararı ??

Fasulye filizi : Ali ile ilgili olan.

Ay gibi su : eee???

Fasulye filizi : eğer istiyorsa, gelip istemesini diyeceğim.

Bomba imha : kınayı yakmışlar gelineeeeee

Ecre : haydi hayırlısı,

Telefonumu kapattım.
Hepsi evleniyordu ağla Ecre ağla...
Gülümsedim.
Olucaklardı hepsi Aysun ve Berat'ta oldumu iş bitti.
Sıra onlarda.
Daha sonra uykuya daldım...

Elif'in istemeye gelmişlerdi.
Çok güzel olmuştu Elif.
Ahmet'e kıyamadığı için tuzlu kahve vermemişti.
Ama haberi yok ki su'ya biz tuz koyduk...
Kahve ballı ise.
Su tuzlu olucak abicim. Kahve'yi herkese dağıttıktan sonra Elif, Ahmet'in kahvesini'de verdi.
Bir dikişte kahve'yi içince yüzüne bir gülümseme yerleşti Ahmet'in daha sonra suyu içmesi ile gülümsemesi soldu.
Salon kahkahalar ile dolmuştu.
Annemlere baktım.
Onlarda gülümsüyordu.
Gülüsedim.

" Allah'ın emri peygamberin kavli ile Kızınız Elif'i oğlumuz Ahmet'e istiyoruz."
Ensar amca Elif'e baktı.
Elif kafası ile onaylayınca.
Ensar amca gülümseyerek, Serdar amca'nın sorusunu yanıtladı.
" Verdim gitti. "
İçeride ki herkesin ellerini öptüler.
Gülşah Teyze gelinine sarıldı.
Herkes mutlu idi.
O zaman bende mutluyum.
Gece'nin sonunda herkes evlerine dağıldı.
Bizde Rüya teyze'nin evini toparladık'tan sonra evlere dağıldık.
Yolda yürümeye başladım.
Bom boş sokak.
Hızla yürüyordum. Birden arkamdan gelen adım seslerini duyunca daha da hızlandım.
Korkmaya başladım.
Ama gerilmemeye çalıştım.
Tam diğer sokağa doğru dönmüşken biri tarafından çekildim.
Ne olduğunu anlamadım.
Ağzımı kapattı.
Ara sokağa doğru beni çekti.

Gözlerimden yaşlar akıyordu.
Kafama sert bir cisim ile vurdu...
Her yeri karanlık kapladı.
Son hissettiğim şey soğuk betona düşmemdi.

( Yazar'dan... )

Ecre'nin annesi endişelenmeye başlayınca arkadaşı Rüya'yı aradı.
Rüya, Ecre'nin 1 saate önce evden çıktığını söyledi.
Hülya hanım eşi Emrah beyi uyandırdı.
Abisi Osman ve babası sokağa çıkıp Ecre'yi aramaya başladı.
Seslere uyanan mahalleli'de kalkıp Ecre'yi aramaya koyuldu.
Ecre'nin en son geçtiği sokaktan geçen Ömer yere düşen bilekliği gördü.
Hemen Osman seslendi.
Osman, Emrah bey ve diğerleri koşarak oraya geldi.
Osman gözleri dolu bir şekilde yerde olan bilekliğe baktı.
" Ecre'nin 20. Yaş doğum günü hediyesi diye ben aldım ona bunu. "
Muhammed amca hemen polisi aradı.
Polis ekipleri geldi.
Tüm mahalle ara bucak arandı.
Ara sokaklar'da arandı.
Son ara sokak aranırken Ecre'nin şalıda bulundu.

Artık emin olmuşlardı.
Kaçırılmıştı kız.
Hepsi bir gece'de yaşanmıştı.
Daha saatler önce mutlulardı.
Şimdi ise, gelecek en güzel ve en kötü haberi bekliyorlardı...

Elif'ten

Kızlarla oturmuştuk.
Ecre'nin odasında...
Kur'an ı kerim okuyordum.
Kızlar dua ediyor.
Bulunması için Allah'a yalvarıyoruk.
Okumayı bitirince gözlerim dolu dolu odaya baktım.
Bir kaç dakika böyle kaldım.
Odaya giren Ezgi'ye baktım.
Ağlamaktan gözleri şişmişti.
Bir şey demeden Ecre'nin yatağına uzandı.
Aysun yanına gitti.
" Ezgi. Ablam biliyorum çok üzülüyorsun. İnşallah ablanı iyi bir şekilde bulucaz. kün feyekün... "
Ezgi yerinden kalkıp Aysun'a sarıldı.
Ağlayarak konuşmaya başladı.
" Biliyorum abla Allah ne demişse o ama. Geri dönemeyecek görüceksiniz. "
Filiz konuşmaya başladı.
" O nasıl söz Ezgi ? Allah'ın izni ile dönüp gelecek. "

Ağlama Elif...
Ağlarsan daha kötü olur Ezgi.
Birden odanın kapısı açıldı.
Annem ağlayarak odaya girdi.
" Ecre'nin şalını bulmuşlar. "
Kalbime bir yük oturdu.
Eminler mi ?
Ezgi daha da ağlamaya başladı.
Sessiz ağlıyordu.
Ama kendini durduramıyordu.
Ayağa kalktım.
" Bir şey var mı şalda ? "
Annemin gözlerinden yaşlar birbir akıyordu.
" Kan varmış. Fazla kanıyormuş kafası. "
Ezgi odaya girdikten sonra ağlamayı bırakmıştım.
Ama şimdi tekrar başlamıştım.
Sakin ol Elif.
Ecre bu.
Ama neden şalını ortalık yerde bıraksın...

Telefonumu alıp Ecre'yi aramaya başladım.
Açmadı.
Bir daha denedim.
Yine açmadı.
Tekrar tekrar denedim.
Yine açmadı.
Yazmaya başladım.

Elif : Ecre sen ne yaptığını sanıyorsun ?

Elif : Bak şu telefona.

Elif : herkes harap oldu.

Elif : bize bunu yaşatma.

Elif : lütfen Ecre. Saka değip gel...

Elif : söz kızmayacağız...

______________

" O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve kışta ölümünün ardından baharda yeryüzünü tekrar diriltir. İşte siz de öldükten sonra böyle diriltilip, kabirlerinizden çıkarılacaksınız... "

~ Rum suresi, 19. Ayet ~

Kitap erken biticek...
Ama böyle bitmesi bence daha mantıklı olucak.
Ama benim açımdan öyle.
Uzattıcam ama fazla değil.
Bayramda yazmayı planlıyorum.
Ama fazla misafirimiz gelecek.
Ablamın kara bayramı diye çoğu kişi bizim evde olacak.
Vakit bulduğum gibi yazacağım.

Allah'a emanet olun 💖🌺

Mahallenin İmamı - Yarı Texting ( TAMAMLANDI )Where stories live. Discover now