Yüzümde hissetiğim dokunuşlarla başımı salladım, sonra tekar hissetim o dokunuşları, yine salladım, tekrar hissetim tekrar ve tekrar "ya!" o kişinin elini sinirle tuttum uykumun bölünmesini hiç sevmezdim ve uyandığımda çok sinirli olurum. Gözlerimi açtığımda bana gülümseyerek bakan Ekin'i görmemle ilk affaldım.Aklıma dün gece geldiğinde herkesin odalara dağıldığını ama Ekin'in 'ben bu odada uyumak istiyorum' diyip benimle uyuduğu geldi aklıma, hâlâ havadaki parmağını sıkça tutmuştum "günaydın" cevap vermedim hâlâ onun kahve gözlerine bakıyordum, bakışları birden değişti kahveleri koyulaştı, tuttuğum parmağını yavaşça yüzüme indirdi ben ise indirmesine izin verdim.
Yanağımı okşadı yavaş hareketlerle "Esila" bakışları dudaklarıma kaydığında kalbim tekledi parmağını alt dudağımda gezdirdi "uyanınca o kadar güzel görünüyorsun ki.." neden konuşamıyordum sanki beni etkisi altına almış gibiydi, bir anda beni altına aldığında neye uğradığımı şaşırdım
"hep birlikte uyuyalım" "Ekin" yününü yüzüme yaklaştırdı "saat kaç" "evet" evet mi? dudakalrını benimkilere sürttü "Esila" gözlerimi kapattım kolalarımı onun ensesine doladım "seni seviyorum"
Dudakları benimkiler üzerine baskı uyguladığı an duyduğum sesle sıçradım.
Siren sesi hemen dibimizde çakmış ve kulağımın zarını patlamıştı "bu ne!" Ekin sorusuyla bende başımı çevirip etrafıma bakınmaya başladım yastığın altında ışığı yanıp sönen telefonu görmemle elimi uzatıp aldım, bu Ekin'in telefonuydu kaşlarını çatarak üzerimde hafif doğruldu "sik- aptal Yekta!" kimin aradığına bile bakmadan aramayı reddedip üzerimdeki yerini tekrar aldı
"Ekin kalk" "ama neden hep ben seni öpmek istediğimde böyle oluyor?!" çocuk gibiydi gerçekten, başını iki ayna sallayıp dudağıma eğildiğinde tekrardan çalan telefonuyla bir küfür mırıldanıp üzerimden kalktı, telefonunu sinirle aldığına gördüğü isimle bir anda dikleşti ve sakin bir şekilde kulağıma götürdü "buyrun komtanım" bir süre karşı tarafı dinledi "evet komtanım bugün geliyorum" üzülmüştüm bugün gideceğini unutmuştum "emredersiniz komtanım" telefonu kapatıp yavaşça yatağa attı "benim hemen gitmem gerekiyor" "şimdi mi?" üzgün bir şekilde baktı bana "üssten çağırıyorlar gitmem lazım en erkek uçak 13: 30 da" saate bakıp bana döndü "iki saat var" yataktan inerek yanına geçtim "peki ozaman gel güzel bir kahvaltı yapalım" "olur" ellini tuttum ve birlikte aşağı indik.Mutfaktan gelen güzel kokularla şaşırdım Gizem abla bugün izinliydi çünkü, "ya! her yerim un oldu!" Mavinin sesi "dur! heh bak şimdi daha iyi oldu" Yekta? onlarda burdaydı degilmi. Ekinle birbirimize baktık omuzunu silkti ve mutfağa ilerlemeye devam ettik.
Mavinin yer yeri un olmuştu ve Yektayla savaşıyorlardı "ya! ya Yekta bir poğaça yapacaktık senin yüzünden şu mutfağın haline bak!" "çok tatlısın" Ekin tek kaşını kaldırarak Yektaya baktığında bende şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırmıştım, Mavi ise donmuştu "sen iltifat etmeyi biliyor muydun lan" Ekin'in sesiyle ikiside bize döndü "abi?" burnuma gelen kokuyla kaşlarımı çattım Mavide aynı kokuyu almış olacak ki oda benim gibi kaşlarını çattı "ne kokuyor?" diye sordum "şey gibi hmm ha yanık" dedi Ekinde, Yekta "yanık kokuyor" dedi Ekini onaylarcasına sonra gözerimi kocaman açtı "POĞAÇALAR YANDI MAVİİİİ"
Barımvaresila:
Barımvaresila: Ekin ❤ @Ekindaymaz
Bu gönderi yorumlara kapatılmıştır.
Barımvaresila:
Barımvaresila: sevgilimi yolcu ettim @Ekindaymaz
Bu gönderi yorumlara kapatılmıştır.
Ekindaymaz:
Ekindaymaz: sevgilim ❤ @Barımvaresila
Ekindaymaz:
Ekindaymaz: seni seviyorum @Barımvaresila
Bölüm Sonu
____________________Bir sonraki bölümde görüşmek üzere
hepinizi çok seviyorumOh ve yorumlarınızı bekliyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komtanım (Texting)
Teen FictionMal Yelloz: yanlış numara diyorum sabrımı zorlama istersen Siz: inanmam için bir neden söyle, kimsin sen Mal Yelloz: komutan Siz: bende kraliçe Elizabeth memnun oldum Siz: lan dalga geçme benimle, hadi diyelim yanlış numara oldu tuta tuta komuta...