Komtanım (Texting)

42

Etraftan binlerce ses yükseliyordu ama ben gözlerimi Ekin'in gözlerinden ayıramıyordum. Taki arkamda ki sesi duyana kadar. Irmak bir adım geri çekildi o kişiyi gördükten sonra, herkez görmüştü bir ben dönüktüm sırtımı ona yavaşça arkamı döndüğümde bir seksenli boylarında kalıplı kumral yakışıklı bir adamdı üzerine ki takım elbise zengin olduğunu adete dile getiriyirdu "Ekin yalan söylüyorlar! bu çocuk senin!" Irmak'ın sesi beni tekrardan onun olduğu tarafa dönmemi sağladı, Ekin'in koluna yapışmış bir yandan ağlıyor bir yandan da inkar ediyordu "buna nasıl inanırsın sen o gün benimle yatmadın mı! söyle! sabah kalktığında bana bağırıp çağırdın! sen benim sadece günahımdan ibaretsin dedin! ama bak kabullendin bizi! çünkü sende hissetin değilmi bu senin çocuğun!" "Değil!" sertçe araya girdim Ekin onunla hiç bir zaman yatmamıştı! çenesini kaldırdı omuzlarını dikleştirdi "nasıl bu kadar emin ola biliyorsun o gece oradamıydın" bende onun gibi çenemi kaldırdım omuzlarımı dikleştirdim "hayır değildim" dedim rahat bir tavırla "nasıl eminsin ozman" gülümsedim ardından elimi cebime atıp telefonu mu çıkartım Neva'nın atığı ses kaydına tıkladım ve telefonumu nikah masasının üzerine yerleştirdim. Anlamsızca bana bakan Irmak'ın duydukları yüzünün renginin değişmesine yol açtı ve ben bunu keyifle izledim.

"sen nasıl hamilesin? hemde Ekinden" "evet hamileyim" "Irmak Ekin'i daha önce hiç bir kıza bakarken böyle aşkla baktığını görmemiştim doğruyu söyle onu bu kadar seviyorken seninle yatmaz" "ay evet benimle yatmadı"

Bakışlarım ona kaydığında tırnaklarını avuç içine bastırıyordu.

"ne! kimin ozaman bu çocuk? yoksa hamile değilmisin?" "saçmalama hamileyim!" "ozaman" "babasının adı Ata'ydı sanırım, Ekin o Esila denen cadıyla kavga etmişti ayrılmıştı  sarsak adımlara eve girmeye çalışıyordu bunu görünce sarhoş olduğunu anladım koştum bunun yanına yardım ettim falan ben ona yardım ederken bile Ahh! o cadının adını sayıklayıp duruyordu" "vay be adamda ki aşk gözlerimi yaşar- tamam sustum"
"sonra odasına götürdüm bana anlattı herşeyi kıskanmış onu falan sonra bu kıskançlık kavgaya dönüşmüş ayrılmışlar, sonra bu birden sızdı kaldı bende bunlar ayrıldığına göre artık hiç bir engelim kalmadığına emin oldum ve bu plan'ı yaptım işte Ekin'i soydum kendimi de soyup yanına uzandım oda diyer gün birlikte olduğumuzu sandı" "e bu çocuk" "diğer gün bara gitmiştim ordan biriydi işte" "ve her şey istediğim gibi oldu baksana Ekin'le evleniyorum sadece bir kaç saat kaldı" "sen varya sen" "tatlım duvağını da takalı-"

Ekin'in sert yüzü bir anda Irmak'a döndü "sen ne iğrenç birisin" bir anlık sadece bir anlık Irmak adına üzüldüm çünkü Ekin'i ilk defa birine böyle nefretle baktığını görüyordum. "AHLAKSIZ! İNSANLARIN ARALARINIMI BOZMAYA ÇALIŞIYORDUN SEN!" bir anda ortaya çıkan ellili yaşlarındaki adam Irmak'ın karşısına geçti. "baba" dedi Irmak göz yaşları içerisinde "Baba ben Ekin'i çok sevi-" "Baba dedin biz dedin bir hata yaptık dedin sarhoştuk dedin af diledin ağladın torunun hatrına affet dedin!" "Baba özür dilerim ama ben Eki-" "sus!" "Bab-"