39

299 25 4
                                    


Duyduklarımı idrak etmek zaman almıştı bu zaman diliminde ne o konuştu nede ben, sadece nefes seslerimiz ilişiyordu birbirimize.

Bir kaç dakika sonra "ne" kelimesi döküldü dudaklarımdan, sessiz bir 'ne...
konuşmadı ağladı duyuyordum sesini hıçkırıklarını gizlemeye çalışıyor hepsini içine artıyordu "kim Ekin?" öğrenmem lazımdı beni bu kadar seven bir insan beni aldatmazdı! degilmi aldatmazdı? "Irmak" sesi kısık ve güçsüzdü "Irmak?" "Sana sevgilim olduğunu iddia eden kız" burukça gülümsedim onun için hiç kimseydi o kız hani onun için takıntılı bir manyaktı demek ki ondan da iletisiymiş...

"Esila ben seni bırakmak istemiyorum!" şimdi sesini güçlü çıkarmaya çalışıyordu.
"Esila ben seni seviyorum, sana yemin ederim ki sarhoştum" biz daha yeni barışmıştık, ben bizim mutlu bir aile olduğumuzu görmüştüm ben.. ben bizim çocuğumuzu görmüştüm.... ama rüyamdaki o çocuk benim değil sadece Ekin'in çocuğuymuş..

"Ekin" boğazımı temizledim sesim titremesin diye "çoğuna babalık yap ve onların yanına git" "Es-" daha fazla onun sesini duyamazdım telefonumu sinirle duvara fırlattım, az önceki sakinliğimden hiç bir eser kalmamıştı, bir yandan içimdeki bütün öfkem geçsin diye bağırıyor bir yandan da odadaki herşeyi dağıtıyordum.

Odam'ın kapısı bir hışımla açıldığında kimin geldiğini çok iyi biliyordum çünkü evde sadece Eren vardı. "Esila!" belime sıkıca sarılıp beni durduramaya çalıştı ama ben hâlâ elime geçen şeyeleri fırlatmaya devam ediyordum, elime geçen vazoyu da fırlattığımda cama çarpmış ve cam paramparça olmuştu, parçaların yarışı içeride yarısı dışarıdaydı, ayaklarım beni taşıyamayacak gibi olunca yere çöktüm, Eren de benimle beraber yere çökmüştü "güzelim" saçlarımı okşadığında sımsıkı sarıldım ona ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bir şey sormadı ağlamama izin verdi sakinleşmeden anlatmayacağımı biliyordu.

İki gün sonra...

Aynadaki yansılamama baktığımda biraz daha olsun toparlanmış olduğumu fark ettim, tabi bu toparlamışım bir kaç saat sonra altüst olacaktı biliyordum, yüzüme bir kez dışa su çarpıp tuvaletten çıktım.
İlerlediğim uzun koridordan sonra koltuğuma oturdum karşımda ki Eren başını telefondan kaldırıp bana baktı ardından tekrar önüne döndü. Bende başımı uçağın camına yaslayıp gözlerimi kapattım.
....

"bende geleyim" başımı hızla olumsuz anlamda salladım "olmaz Eren" "neden?"
"olmaz dedim ya Eren!" "ya Esila ne olmaz olmaz! dünden beri oraya gidersem daha iyi olurum içimdekileri atarım diyorsun, bari nereye gittiğini söyle!" "uçurum kenarına!" diye yükselttim sesimi "şimdi sen beni burda bekliyorsun, yada istersen gez" "Es-" "bay bay" elimi sallayıp kiraladığım arabaya bindim.

Geçer zannetim içimdeki bu his ama adım atığın gibi daha da büyüyeceğini tahmin etmemiştim. Gözümden akan yaşı elimin tersiyle silip bir adım daha attım, sonra bir adım daha, bir adım daha ve bir adım daha, ben adım attıkça gözümün önüne geldi buraya ilk geldimiz zaman, sonra burada öpüştüğümüz an, bitmek bilmeyen yaşları silmeyi bıraktım artık, kenara ulaştığımda ilkten derin bri nefes çektim içime sonrada tüm gücümle haykırdım.

Güçsüz düştüğümde çömeldim ve oturdum oraya.

Elime bir papatya alıp yapraklarını ayırmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elime bir papatya alıp yapraklarını ayırmaya başladım.

Ekin beni seviyormu? sevmiyormu?

Seviyor...

Sevmiyor...

Seviyor...

Sevmiyor...

Seviyor...

Sevmiyor...

Seviyor........

Ekin beni seviyor.. daha çok ağlamaya başladım böyle şeylere inanmazdım ama Ekin'in beni sevdiğine her şekilde inanırdım. Esen rüzgar yüzüme çarpınca göz yaşlarımdan dolayı yüzüme bir soğukluk geldi ardından rüzgarla gelen tanıdık bir koku ilişti burnuma ve arkamda bir hareketlilik sezdim, ve o onun sesi.. "Elis'im"

Bölüm Sonu
●□●□●□●□●□●□●□●□●

Bir bölümüm daha sonuna geldik Bir sonraki bölümde görüşmek üzere
❤❤❤

Komtanım (Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin