3-ARKADAŞLARIM VE AİLEM

20 4 27
                                    

Hellooo! Nasılsınız, umarım iyisinizdir. Bayram mübarek olsun. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnnnnnn

Bölüm sarkisi_ bir ömür yetmez


Okul'un büyük, yeşil ağaçlar ve bitkilerle dolu bahçesinden çıktığımda omzuma dokunan iki parmakla irkildim. Başımı çevirdiğimde tanıdık yüzü, Dinç'i görünce rahatladım. Anlık temaslardan korkmam kendimde çözemediğim şeylerdendi.

"Eve mi?" diye sorduğunda başımı salladım.

"Beraber yürüyelim," diye bir öneri sundu.

"Olur," dedim ve beraber yürümeye başladık. Dinç benim okulda ki en yakın arkadaşlarımdan biriydi... Niye yalan söylüyordum ki  tek en yakın arkadaşımdı. Zaten benim hayatım hep böyle olmuştu. Hangisine daha yakınım diye arasında kalacağım iki arkadaşım hiçbir zaman olmamıştı. Çok netti benim arkadaşlıklarım. Ya çok yakınımdır, ya değilimdir. Ya çok severim, ya da sevmem. 'Arkadaşlarım' diye bir liste yapsam ilk sıraya Dinç'i koyardım. İkinci, yani son sıraya da Nefes'i. Ve liste biterdi.

"Sabah annenle mi geldin?" diye sordum. Genellikle otobüse binmezdi. Annesi biraz fazla ilgiliydi ve işinin uygun olduğu her gün Dinç'io bırakırdı. Dinç'e göre annesinin bu hareketi okulda ki havasını söndürüyormuş. Bana kalırsa onun zaten hiç havası yoktu ama onun bunu bilmesine de gerek yoktu.

"Sabah benimle gelsen ne olur sanki..."

"Bilmiyorum," dedim sadece. Babam izin vermezdi.

Bu sayfaya notum: yalan söylüyor değildim aslında. O zamanlar bilmiyordum komşularının kızlarını okula bırakmasında ailemin ne sorun gördüğünü. Şimdi biliyorum fakat bu hiçbir şeye neden olarak gösterilemiyordu. O zamanlar huyumdu; babamın veya annemin izin vermediği çoğu şeyi ya 'bilmiyorum' yada 'istemiyorum' diyerek geçiştirirdim. Böylesi daha iyiydi çünkü ailemin saçma kurallarından dolayı yargılanmak yerine kendi düşüncelerimden, tercihlerimden ötürü yargılanmayı tercih ederdim. Yalan düşünceler, yalan tercihler... Yalan bir hayat.

"Sınav nasıl geçti?"

"Kötü galiba," dedim emin olmayarak.

"Sana kalsa 90 bile kötü," dedikten sonra kolunu omzuma attı.

Bana değil de aileme kötü.

Dinç 2 yıldır arkadaşımdı. 2 sene önce bizim mahalleye taşınmış böylece arkadaş olmuştuk. Daha önce ise aynı okulda olmamıza rağmen farklı sınıflarda olduğumuz için birbirimizi tanımıyorduk. Daha doğrusu ben tanımıyordum çünkü şimdikinden çok daha fazla asosyaldim. Sınıfta ki bazı kişilerin bile benimle aynı sınıfta olduğunu liseye başladıktan birkaç ay sonra öğrenmiştim. Ona göre ise okulda yüzümün herkesçe tanınacağı kadar asosyalliğimle ün yapmıştım. Bundan o söyleyene kadar bi' haberdim çünkü kendimi görünmez sanıyordum. Derste çoğu zaman hoca bile beni görmezden geliyordu.

Biraz daha yürüdükten sonra otobüs durağına ulaşmış, otobüse binmiştik. Oturacak yer bulamayıp ayakta kaldığımızda Dinç demirlere tutundu, bende onun koluna yaslandım.

"Eylül..." Başımı kaldırıp ona baktım. Maşallah Allah bir boy vermiş...

"Efendim?"

"Hani senin arkadaşın Nefes-" dediğinde sözünü kestim.

Her Kızın HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin