4- HAYALLER VE ALIŞILMIŞLAR

17 4 30
                                    

Selaam biraz uzun zaman oldu ama geldim. İyi okumalar oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınnnnnnn

Bölüm şarkısı


Saatlerin ardından kafamı test kitabından kaldırdım. Yorulmuştum.

Çalıştıranlar utansın.

Onlarla ettiğim kavgadan beri şarkı dinleyerek soru çözüyordum. Saatlerdir yani. Sınav senesinde gerekli olanda buydu zaten. En iyi terapi testler olmalı, her şeye rağmen çalışmalıydım. Çünkü kötü bir sonuç aldığımda kimse yanımda olmayacak hatta hiçbir güvencem olmayacaktı, sersefil bir hayat yaşayacaktım.

Her ne kadar acıda olsa bunu kabul etmeliydim: kendimi ancak ben kurtarırdım. Ne bütün zamanımı boşa harcayan telefon, ne canımı sıkmaktan başka bir işe yaramayacak gönül işleri, ne de onlar için üzüldüğüm, fikirlerimi değiştirdiğim ailem kurtarırdı beni. Acıydı ama güzeldi de. Kendi kurduğum bir tane mutluluğum başkalarının kurduğu 100 tane mutluluğa bedeldi.

Telefonumun ekranından saate baktım.

20.10. Tam çekirdek-kola zamanı. Dinç'e mesaj attım.

Kime- Dinç,

20.40'da sahilde, olur mu?

Anında çevrimiiçi oldu.

Kimden- Dinç:

Tamam, çekirdek-kola senden.

Kime- Dinç

Tamam.

Telefonu kapattıktan sonra dolabımdan giyineceğim kıyafetleri çıkardım ve dolabın karşısında ki yatağa koydum. Siyah bir t-shirt ve aynı renk bir pantolon giyinecektim.

Siyah giyinmek istek değil, ihtiyaçtı.

Saçlarımı tek örgü ördükten sonra sabah annemin verdiği parayı, telefonumu ve kulaklığımı alıp odadan çıktım. Odamın kapısını sessizce kapattıktan sonra birkaç dakika bekledim.

Babam ve annem oturma odasında oturuyordu, abimin ise nerede olduğu her zaman ki gibi bir muammaydı.

Sessiz olmaya çalışarak evin kapısını açtım. Fakat son derece keskin kulaklar için bu çaba gereksizdi.

"Nazlı! Nereye?!" El mecbur babamın sorusunu cevaplamak için oturma odasının kapısına kadar gittim.

"Biraz yürüyüş yapacaktım," diye mırıldandım. Babam tam hayır diyecekti ki annem konuşmasına izin vermedi.

"Tamam, kızım. Git." Anneme öpücük atıp babamın bir şey demesine izin vermeden evden çıktım. Ayakkabı giymek için açık bıraktığım kapı aralığından annemin sesini duydum.

Annemin "Kızın ihtiyaçları varmış, Mehmet. Bırak alsın," sözlerini duymam yüzümün asılmasına neden oldu. Babamın diyeceklerini duymak istemeyerek merdivenlere yöneldim.

Bakkala gitmek için bile yalan söylemek zorunda olmak... Çok ayrı bir şeydi.

Normalde evim ile sahil arasında 10 dakikalık yürüme mesafesi vardı fakat en yakın market, sahil şeridinin tam tersi yönünde olduğu için yolum uzayacaktı. Kulaklığımı tek kulağıma taktım ve telefona bağladım. Rastgele bir şarkı çalmaya başladı.

Her Kızın HikayesiWhere stories live. Discover now