14

11 3 6
                                    

1 ay sonra

Üzerimde bir durgunluk vardı hatta moodum hiç yoktu. Annemi özlüyordum abimi özlüyordum ben ailemi özlüyordum , tek başımayım kimsem yok gece var onun da sesini tek duyabiliyorum onun nasıl biri olduğunu kafamda kurabildim lakin ben onu yanımda istiyordum ona gerçekten sarilabilmek istiyordum. İkizimi unutmayalim oda var ama daha benim varlığımdan haberi olduğunu bilmiyorum yaşıyor mu onu da bilmiyorum bu 1 aydır onu bulmak için yapmadığım şey kalmamistı ama bir türlü bir ize rastlayamamistim.

Gece
" Of dalmışsın yine böyle giderse kafayı yiceksin soyliyim sana "

Sanki kendin konuşmuyormussun gibi bana mı söylüyorsun?

Gece
" Yani şey "

Ney?

Gece
" Tamam düşünmeye devam et sen susuyorum ben "

En arka sırada duvar kenarında başımı duvara yaslamış bir şekilde yayılarak oturuyordum kafamda bir sürü soru dolaşıyor düşüncelerim susmak bilmiyordu , oysaki ne çok isterdim birinin gelip  bu düşüncelerimi susturmasini.
Yüzüme buz gibi soğuk suyun atılmasiyla beraber hızla ayağa kalktım.

" Siktir! "

Üstüme baktım tişörtüm ıslanmıştı bunun kimin yaptığı apaçık ortadaydı , ışıl.
Ona baktığımda gülüyordu , çok mu komik lan?
Sıradan çıkıp ona doğru yürüyup bağırdım.

" Ne yaptığını sanıyorsun lan sen! Bak kızım çok fazla olmaya başladın sen, git belanı başka yerde ara uğraşma benimle. Derdin ne senin? "

İrkilip ürkekce dolu gozlerle bana bakıyordu , kaşlarımı çatarak ona baktım.

" Ben şey özür dilerim... "

Arkasını dönüp koşarak sınıftan çıktı , neyi var bu kızın? Ah tabi doğru ya ona bağırılmasindan hoşlanmıyordu kahretsin naptım ben.
Arkasından koşarak sınıftan çıkmıştım ama ortalıklarda gözükmüyordu , nereye gitti bu kız?
Bahçeye çıkıp bir kıza Işılı görüp görmediğini sordum arka bahçeye gittiğini söylemişti. Arka bahçeye doğru gittim , Eylül'le beraber konuşuyorlardi benden bahsediyorlardı. Duvarin arkasına geçip onları dinlemeye başladım.

Duyduğum şeylerle şoka girmiştim , düşünmeyi bırakmıştım bedenim duyduğum şeylerin korkusuyla titriyordu. Duvarın arkasindan çıkıp ikisine baktım, beni hala fark etmemişlerdi taki ağzımı açıp konuşana kadar.

" Işıl. "

Sesimi duyunca eli ayağına dolanmış gibi napicagini bilmeyerek kekeliyordu.

" Y-yigit s-sen "

" Sen? Nasıl? "

Duyduğumu öğrenmişti bu yüzden kendine gelip kekelemeden konuşuyordu , bunu bana nasıl? Nasıl yapar?

" Bak açıklayabilirim "

Sinir bedenimde dolaşıyordu resmen , daha ne açıklayabilirdi? Herşeyi duymuştum daha fazla konuşmasını istemiyordum. Kısık bir sesle konuşarak susmasını istedim.

" Sus. "

Yanıma yavaş adımlarla gelerek önümde durdu kolumu tutarak tekrar konuşmaya başlamıştı.

" Yiğit lütfen beni dinle "

Bunu yaparak ondan nefret etmemi sağlamıştı bile , artık onu gormek kalsın sesini duymak dahi istemiyordum. Onu dinleyip napicaktim ki? Öğrenmiştim artık , daha önceden gelip bana söyleseydi böyle bir tepki vermezdim.
Kolunu sıkıca tutup elini kolumdan çektim , hala kolunu sıkıca tutuyordum nefesim kesik kesikti burnumdan soluyordum ona yaklaşıp fısıltıyla konuşmaya başladım.

" Ahh bırak kolum acıyor ! "

" Bu okula adımını atmicaksın kaydını sildiriceksin karşıma çıkmicaksın beni aramicaksın , anladın mı beni?"

" Ne? "

" Anladın mı beni dedim? "

Gözleri büyümus şaşkınlıkla ve korkuyla bana bakıyordu. Sorduğum soruyla başını iki yana sallayıp ağlamaya başladı.

" O-olmaz hayır olmaz! Bunu benden isteme yapma! "

Kolunu bir kere daha sertçe sıkıp bastırarak konuştum.

" Ama sen biseyler saklayınca iyiydi zeki kız ha? "

" K-kolum çok acıyor lütfen bırak kolumu lütfen... "

Onu iterek kolunu bırakıp, sinirle ve acıyla güldüm. Ben nasıl acı cektiysem oda çekicekti, o beni görmüştü ama ben onun acı çektiğini gormicektim buna kalbim dayanmazdi ama acı çekmesini istiyordum. Nasıl da acı çektiğimi izlemişti her gün? Acımadı mi canı? Vicdanı sızlamadı mı?
Onun ağlamaktan kızarmış gözlerine baktım , yapmicaktı. Arkamı dönüp hızlı adımlarla çıkısa doğru yürümeye başladım.

" Lütfen! Lütfen gitme... Yiğit! Beni bırakma, beni yalnız bırakma! "

Gözlerim dolmuştu gözlerimi kapatıp açtım göz yaşlarımı silip arabama bindim arabayı çalıştırıp son gaz sürmeye başladım.
Yalnız olmicaktı Eylül vardı yanında bir ailesi vardı ona sahip çıkabilirlerdi. Ama ben? Ben tektim benim kimsem yoktu benim bir ailem yoktu asıl ben yalnız kalmıştım.
Kalbim acıyla ağrıyordu olanlar çok ağır gelmişti , bir kişi daha benden gitti.
Telefonum arabaya bağlıydı, skapova'nın son arzum şarkısını açıp daha fazla gaza kökledim.







Işıl sizce neyi sakladı? Yiğit neden bu kadar çok tepki verdi?
İyi okumalar :)

Ben Senden Vazgeçmem Where stories live. Discover now