2.Bölüm

151 17 10
                                    

Konağa dönüp yürümeye başladığım zaman bir el belimi sıkıca tutup kendine çekti.
Kalbim delice çarpıyordu.
Korkudan ellerim titriyordu.
Ağzımı açtığım zaman belimde olmayan eli ile ağzımı kapattı.

Yavaşca kulağıma doğru, "Birini mi bekliyordun güzelim ."diye fısıldadı.
Kokusu buram buram ciğerlerime doldu.

Boynuma bir öpücük kondurdu.
Beni kendine doğru çevirdi, yüzümü ellerinin arasına aldı ve yanağıma küçük ama derin bir öpücük kondurdu.

Onu, çok özlemiştim her zerremle çok özlemiştim.

"İçeride daraldım, hava almak istedim."dedim. Gözlerimi kaçırarak Ferman'ın kaşları çatıldı hemen.

"Herşey yolunda mı?"dedi telaşla ardından. " Canını sıkacak birşey mi oldu?...Biri birşey mi dedi."diye konuştu telaşla.

"Hayır, herşey yolunda canımı sıkacak birşey olmadı."dedim.

Ferman, beni kendisine sertçe çekti ve bana sıkıca sarıldı.
Bende sarılışına karşılık verdim.
"Peki, sorun nedir çimen gözlüm, bana söylemediğin... Yada söyleyemedigin birşey yok değil mi"dediğinde.

Lafını yarıda kesip konuştum.
"Yok, yok . Öyle bir şey değil sadece..."
dedim ve sustum gözlerimi kaçırdım.
Onun haricinde her şeye bakıyordum.

Ferman beni kendisinden ayırdı ve gözlerime bakıp. "Peki sorun ne?"dedi.

Ferman telaşla bana bakarken ben utançtan kızarmaya başlamıştım.
Ferman tekrar yüzümü ellerinin arasına aldı ve onun gözlerine bakmamı sağladı.

"Güzelim, sorunun ne olduğunu söyleyecek misin? "

Bende, tekrar bakışlarımı yere indirdim.
"Ya, sen geldiğimizden beridir ortalıkta görünmedin... Benimde içim daraldı biraz bende hava almak için bahçeye çıktım."dedim utançla.

Ferman, hemen gülmeye başladı.
Alnıma ve yanağıma başımı döndüren öpücükler bıraktı.
Bana tekrar sıkıca sarıldı elleri belime yerleşti. Belimi sıkıca kavradı başımın üzerine bir öpücük kondurdu.

Ve tam o anda, başka biri kolumu kavradı.
Beni ve Fermanı ayırdı.
Gözlerim şaşkınlıkla ve korkuyla kocaman açıldı.

Karşımda Ferman ağabeyim duruyordu.
Beni arkasına çekti ve Ferman'ın karşısına geçti.

"Ayağını denk al demedim mi ben he,
Aslanbey." ben ona şaşkın gözlerle bakarken ağabeyim bana dönüp.

"Sen içeri gir abicim ."dedi.
Kafamı kaldırıp itiraz edeceğim zaman Fermana kaydı bakışlarım.
Kafasını olumlu anlamda sallayıp içeri girmemi işaret etti.

Konağa doğru yürümeye başladım.
İçime kötü bir his yerleşti.
İnşallah ağabeyim Fermana bişey yapmaz yada Ferman ağabeyime birşey yapmaz.

Zaten ikisi birbirinden hiç ama hiç hoşlanmıyorlardı.
Kavga edecek bir olay arıyorlardı.
Her seferinde birbirlerine laf atıyorlardı.

Fermandan

Şilan, konağa girdiği zaman.
Ferhat'a döndüm. Bu heriften hiç ama hiç hoşlanmıyordum.
Silan'nın ağabeyi olmasa tam şuan boğazına yapışırdım.

Zaten bunca zaman iyi bile dayandım ben bu ağa bozuntusuna.
Tam olarak ne demeye çalıştığını anlamış değilimdim zaten.

Yanıma yaklaşıp karşımda dikilmeye başladı.
Bundan hiç haz etmiyorum ama sağlam adamdır.

"Kardeşimden, uzak dur Aslanbey." dedi
Şimdi anlaşıldı karın ağrısı.
Ona biraz daha yaklaştım. Bende aynı dik duruşla ona karşılık verdim.

Geçmişin İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin