6. Bölüm

58 9 5
                                    

Burnuma gelen erkeksi ve odunsu koku ile çarptığım bedene baktım.

Gördüğüm kişiyle kaskatı kesildim...

Kısılmış ela gözleriyle bana bakıyordu. Baya heybetli görünüyordu daha iyi görebilmek için iki adım geriledim keskin yüz hatları hafif sakalı 1,93 boylarında ela gözleriyle nefes kesici bir görüntüsü vardı.

Hiçbir şey deme gereksimi duymadı. Ben ona şaşkın gözlerle bakarken
"Önemli değil küçük hanım" dedi rahat tavrı ile bu sakinliği benim canımı sıkıyordu sanki bizi kaçırmamış gibi

Tam ağzımı açıp konuşacağım sırada yanımıza genç bir kadın geldi giyindiği kırmızı saten elbise ile insanın bir kere daha dönüp bakacağı bir güzellikti gözleri bir süre üzerimde oylandı bakışlarını üzerimden çekip bizi kaçıran adama çevirdi yanına yaklaşıp koluna girdi.

"Abiciğim" dedi ne bu bizi kaçıran adam abisi miydi yani

"Beni bu güzel hanımefendi ile tanıştırmıycak mısın" dedi bakışları tekrar bana dönerken.

"Şilan ben" dedim kafasını olumlu anlamda salladı büyük ihtimalle beni tanıyamamıştı

"Şilan..."dedi tanımaya çalışır gibi

"Şilan Karahan" diyince yüzüne şaşkınlık hakim oldu.

"Aaa, sen Şeyhanlı aşiretinin tek kızı olan Şilan Karahan mı" diye sordu merakla

Kafamı onaylaylar anlamında aşağı yukarı salladım

"Evet ta kendisi" dedi yanında duran abisi hakkında bildiğim tek şey bizi kaçırmış olması.

Konuşmayı fazla uzatmadan yanlarından ayrılacağım sırada Ferman görüş açıma girdi beni görünce bize doğru yürümeye başladı. Beyefendinin aklına şimdi gelmişiz yanımıza geldiği zaman elini belime koydu bizi kaçıran adama bakıp

"Bir sorun mu var sevgilim" dedi ama sevgilim derken biraz vurgulamıştı. Sadece kafamı iki yana sallamakla yetindim.

"Sanada merhaba Aran Ağa" dedi Ferman, adı Aran mıydı aklımdan çok kez geçirdim Aran güzel isimdi. Adını yeni öğrendiğim Aran denen adamın ela gözlerine baktım ama o kadar ifadesiz bakıyordu ki ne düşündüğü anlamak zordu. Bakışlarımı Ferman'a çevirdim bir kaç adım Ferman'dan uzaklaştım belimde olan eli havada kaldı hiçbir şey demeden yanlardan ayrıldım. Boş bir bistro masası bulup oraya geçtim babamlar ortalıkta görünmüyorlardı.

Geçen garsondan bir şarap aldım gözüm etrafta dolanırken Ferman'ın yanında bir kadın vardı siyah dar mini bir elbise ile iyi görünüyordu yüzünü net göremiyordum. Garip bir şekilde Ferman'a yakın davranıyordu. Ferman elini kadının beline yerleştirdi. Yanındaki kadın onu net bir şekilde görebilmem için bana dogru döndü. Gördüğüm yüz ile kan beynime sıçradı. Ferman'ın eski sevgilisi Alara'ydı...

Beni gördüğünde Ferman'a daha çok sokuldu. Aklınca beni kıskandırmaya çalışıyordu. Zor olsada önüme dönmeye başardım masada duran şaraptan büyük bir yudum aldım biraz genzimi yaktı ama sorun değildi. Çok geçmeden yanıma geldi yüzündeki küstah ifadeyle sırıtarak geliyordu. Karşımda durduğunda gözlerimi devirdim bu kadınla tartışmak zaman kaybından başka bir şey değildi.

"Şilan bu ne güzel bir tesadüf" dedi yine ağzının payını istiyordu. Ona defalarca Şilan Karahan'ın kim olduğunu gösterdim demek ki anlamış değildi cevap verme gereksimi duymadan önümde duran şaraptan küçük bir yudum içtim.

"Ayağını denk al Şilan Karahan yoksa..."dedi gerçekten şimdi bu kadar ucuz bir kadın tarafından tehdit mi ediliyorum...

"Pardon... Sen kimsinde benimle böyle konuşmaya cüret edebiliyorsun" sesim sert çıkmıştı. Kimse benimle bu üslûpla konuşmazdı herşeyden önce kadının kendine saygısı yoktu

Geçmişin İziWhere stories live. Discover now