4. Bölüm

74 14 11
                                    

"Şilan Karahan senin hediyenle başlayalım ne dersin..."dedi Azat

Şilan yerinde hareketlenerek kendini göreceği şeye hazırlamaya çalıştı. Göreceği şeyin ne kadar kötü olduğunu düşünmeye başladı. İyi bir şey olmadığını çok iyi biliyordu bu yüzden derin nefes aldı ve kısa süreliğine gözlerini kapattı.

Azat'ın, elindeki kutuya kısık gözlerle bakmaya başladı. Azat kutunun kapağını açtı ve ayağa kalkarak Şilan'nın tam önüne bıraktı ve ayağa geri kalktı.

Şilan, gördüğü şeyle kaşlarının çatılırken Ferman ve Ferhat'ında kaşlarının çatmasına sebep olmuştu.
Üçü anlamayan bakışlarla kutuya bakıyorlardı.

Şilan,"Ama... Bu..."dedi kekeliyerek.
Gözlerini zorlukla kutudan ayırıp karşısında duran adama baktı.
Kutunun içerisinde aynı onun saç renginde bir tutam kanlı saç vardı.

"Ama neden..."dedi zorlukla konuşarak Şilan.

"Şimdi sıra Ferhat Karahan'da" dedi Azat sırıtarak ve Ferhat'ın karşına geçti.

Kutuyu açıp Ferhat'ın önüne koyduğunda Şilan eliyle ağzını kapatarak öğürmeye başladı.
Ferhat ise donuk bir şekilde önündeki kutuya anlamsız bakışlar atmaya devam etti.

Ferman, "Oruspu çocuğu!"dedi dişlerinin arasından

Azat Ferman'ı umursamadan Ferhat'a döndü.

"Beğendin mi?" diye sordu. Ferhat hâlâ donuk bir şekilde önünde duran kutunun içerisinde duran kanlı parmağa bakıyordu. Gerçek insan parmağıydı. Azat Ferman'ın tam karşısında diz çöküp

"Sürprizimi çok beğendin sanırım... Gözlerni alamıyorsun... Dilin tutuldu..." dedi bir süre daha durdu o şekilde bir tepki alamayınca sırıtarak ayağa kalktı. Ferman'a doğru yürüdü tam karşısında ayakta durdu ve ona üsten bakmaya başladı.

"Biliyor musun en güzeli senin hediyen oldu " dedi Azat.

Şilan dikkatle Azatın elinde duran kutuya bakıyordu. Ferhat hâlâ tepkisiz bir şekilde öylece duruyordu.
Kutuyu açtı ve içerisindekine baktığında daha geniş bir şekilde sırıtmaya başladı. Kutuyu Ferman'ın önüne bırakıp ayağa kalktı. Ferman'ın bakışları kutuya gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. Şilan'ında gözleri şaşkınlıkla kocaman açıldı.

Kutunun içerisindeki bir yüzüktü bu yüzük Ferman'ın parmağındaki yüzükle aynıydı. Bu yüzük Aslanbey tüm erkek fertlerinde vardı ve bu yüzük onların lügatında hayatı temsil ederdi. Tüm Aslanbey aşiretinde bu yüzükten vardı. Ve şimdi de yüzüğünun aynısı önündeki kutunun içerisinde kanlı bir şekilde duruyordu.

"Ne yani... Bizi öldürdüğünüzü düşünmelerini sağlamak için mi gönderdiniz bu kutuları" dedi Şilan kısık sesiyle.

Azat sırıtarak Şilana döndü " Onlar size birşey olduğunu düşünecek..." dedi sakinlikle ve hemen devam etti.

"Bu kutularla birlikte üç not gönderdik... Yani anlayacağınız o ki... Bu sadece bir uyarıydı ve eğer bu uyarımız dikkate alınmazsa bunların hepsi maalesef ki gerçekleşmek zorunda olacak"dedi yine can sıkacak bir sakinlikle. Birinin canıyla tehdit etmiyorda normal bir konuşma yapıyormuş gibi aşırı derecede sakindi.

"Notlarda... Ne yazıyor?" diye sordu Ferman zorlukla konuşarak.

Azat Ferman'a bakıp. " Pekâlâ... Madem bu kadar merak ettiniz... Söyliyim notlarda ne yazıyor..."dedi sırıtarak ilk kutunun yani Şilan'ın karşısına geçti ve kutunun içindeki notu alıp okumaya başladı.

"Bana vurduğunuz
Her darbe kızınızın,
Bir saç teli
A.S."

Geçmişin İziWhere stories live. Discover now