FİNAL Bölüm-"Süngü Tepesi"

56 2 1
                                    

Biana çabuk ol!

-Elanor bunu yapamayız,yakalanırsak neden kaçtığımızı soracaklar.

-Hayır sormayacaklar,onların esiri olacağız.

-Ne?
-Ne diye kaçıyoruz ki?
-Diyelim dediğin gibi kuzey krallığa saldıraracaklar biz zaten buradayız öyle bir şey olursa muhafızlar kurtarır öyle değil mi?

-Biana lütfen hemen dediğimi yaparmısın?
-Ne kadar çabuk çıkarsak o kadar iyi.Beni anlıyor musun?
-Savaş başlıyor ve burada tehlikedeyiz!

Titreyerek başını salladı ve giyinmeye başladı.
O esnada da hızla bizi kurtaracak yolları düşünmeye çalışıyordum.
Hatırladığım kadarı ile orta merdivenlerden aşağıya inmiştim ve en köşedeki kapıdan uzun bir koridorun açıldığını ve sonunda bahçeye giden kiler kapısı olmalıydı.
Açılan kapıda elbet bir muhafız bekliyor olacaktı ancak hızlı davranarak atlatabilirdik.
Kandırmayı deneyecektim.
Ne de olsa şu an şüpheli değildim ve baş muhafızlardan biri olmadığı için de şanslı sayılırdık.
Biana hazır olduğunda ise sadece bir kaç önemli eşyamızı sardığımız pelerini bohça halinde yaptıktan sonra yavaşça odadan çıktık.

Görünürde kimseler yoktu ancak bu gece kralın tetikte bekliyor olacağından emindim.

Çıkarken arkamızdan kapıyı kilitleyerek anahtarı aldım.
Bu dahi peşimize düşmeden önce bize vakit kazandırabilir,onları oyalayabilirdi.
Gelirken öğrendiğim tüm kestirme koridorlardan geçtik.
En tehlikeli olanı ise şu an önünden yürümek zorunda olduğumuz Angel'in odasının kapısıydı.
Nöbette bekleyen baş muhafızı geçebilmemiz artık için de bir planım vardı.

-Biana şimdi beni dinle.

-Koridora cıktığımızda Angel'in odasının önünden geçen merdivenleri kullanmak zorundayız.O yüzden lütfen uykulu gibi görün ve söylediğim her şeyi dinleyerek dikkatli hareket et,anlaşıldı mı?

-Tamam,
-Ama çok korkuyorum Elanor.

Ellerini tutarak onu sakinleştirdim.

-Başaracağız Bia,
Yeter ki güven bana ve sakin ol!

Hazır olduğumuzda koridora çıktık.
Muhafız bizi anında fark etmişti.
Hayatımız artık benim sergileyeceğim küçük tiyatroya bağlıydı.
Karnımı tutarak yürümeye devam ettim.
Biada o esnada benim koluma girdi.
Makyajımı sildiğim ve yorgun göründüğüm için sorun olmayacağını düşünüyordum.

-Prenses Angel'i görmem gerekli kapıyı açar mısınız?

-Majesteleri şey maalesef efendim açamam.
-Kral Robert'in izni gerekiyor.

Hadi Elanor.
Hadi.

-Kralınız kızının ve benim öldüğümü öğrendiğinde bu sizin için iyi olmayacak asker.
dedim titreyen ses tonumla.

Şaşkın bir halde yüzüme bakıyordu.

-Gün boyu yemeğimi prenses ile birlikte yedim ve şu an ağrıdan ölüyorum.

-Şayet Lady Biana kusmama yardımcı olmasaydı uykuda ölmüş olacaktım.
-Zehirlendik ve acilen prenses Angel'ı uyarmamız gerekiyor hemen açın kapıyı.
Bana uzun yüzyıllar gibi gelen ancak bir kaç saniye süren o an bu gece ki kaderimizi belirleyecekti.

Arkasını dönerek anahtarı çevirmeye başladığında derin bir nefes aldım.
İşte asıl şimdi daha dikkatli olmamız gerekiyordu.

-Prenses Angel uyanın.
-Angel,kalkınız lütfen.

Karşısında beni görünce şaşırmış ve uykusunu verdiği ağırlıkla ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

-Elanor,ne oldu,ne?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 07 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KAF DAĞININ PRENSESİ Where stories live. Discover now