18

214 27 41
                                    

video ytden telif yiyip kaldırılsa burası da gidermi acaba biraz kacak site isi gibi oldu cünkü
giderse cokkomik olurda

"Aşkım diyorum ya. Adam resmen aşık olmuş bana. Bana bana." Sondaki a harfini uzatarak yerinde heyecanla kıpırdandı. Hatırladıkça kendi kendine gülümsüyor ve asla yerinde duramıyordu.

"Umarım sana aşık diye tavrını korumayı ihmal etmiyorsundur gerizekalı?" Telefon ahizesinden gelen sesle arkadaşı sanki görebilecekmiş gibi kafasını hızlıca sallayıp ciddileşti. Bu konuyu hayatının sonuna kadar kullanacaktı.

"Tabiki de hayır lan. Saçmalama. En olmadık yerde bile yüzüne vururum artık. Hakediyor o piç." Sonlara doğru sesini kısması Beomgyu'yu güldürmüştü. Arkadaşı asla lafını esirgemiyordu.

"İyi aferin. Okuyup memur ol. Etrafına çok güvenme tamam mı? Herkesin verdiği çikolata, şeker falan fistan işte onlardan yeme. Akıllı ol yavrum." Sesini inceltip söylediği şeylerle Yeonjun kahkaha atarak arkasındaki yatağa yaslandı.

"Tamam annecim. Başka bir isteğin?" Gelen kıkırdamayla bir anda gülmesini kesip ciddileşti.

"Neyse. Zaten kimseyle işim olmaz benim. Özellikle 4 aydır sevgilisi olup da en yakın arkadaşına söylemeyen orospu çocuklarıyla hiç işim olmaz." Kinayeli ses tonuyla Beomgyu dudaklarını birbirine bastırarak etrafta gözlerini gezdirdi. Neden Yeonjun'a söyleyememişti bilmiyordu.

"Oldu o zaman. Ben kapatayım aşkım. Sonra araşırız. Hadi bay." Telefonun yine yüzüne kapatılmasıyla gözlerini devirerek telefonu kenara attı.

Dün olan olaylardan sonra apar topar odasına gelmiş ve heyecanla etrafta gezinmişti. Midesindeki kelebekler ise ona yardımcı olacak son şey bile değildi. Gece zorla uyumuş ve kalktığı gibi anında telefonuna sarılarak olan biten her şeyi en ince ayrıntısına kadar arkadaşına anlatmıştı.

Yüzündeki gülümsemenin yavaş yavaş solmasıyla bir kaç haftadır aşina olduğu odada tekrar gözlerini gezdirdi. Her günü aynı geçiyordu. Evde ise yapabileceği hiçbir şey yoktu. Harin bir şekilde parka eğlenmeye çıkabiliyordu. Bu yüzden rahattı. Onun kısıtlanmaması kendisini rahatlatıyordu.

İşine geri dönmek istiyordu artık. Tekrar çocuklarla oynamak, çizdikleri resimleri anlamlandırmak istiyordu. Oflayarak yataktan kalkıp makyaj masasına yaklaşarak yüzüne baktı. Bir kaç aydır kaldığı evde o kadar çok sıkılmıştı ki bu gözlerinin içinden bile belli oluyordu. Burdaki tek arkadaşı Kai'ydi. Fakat onunda eve girmesini Soobin yasaklamıştı. Siwoo zaten kendisinden bıkmıştı. Harin ise bu aralar sürekli Taehyun'a gidiyor ve orada kalıyordu. Soobin mümkün olduğunca evden uzak tutmaya çalışıyordu Harin'i. Alt kattaki San'ı görmemesi küçük kız için en iyi şeydi.

"Ne oluyor Yeonjun?" Kapıdan gelen sesle bakışlarını yerden çekip Soobin'e döndü.

"Ya ben çok sıkılıyorum. İşime geri dönsem olmaz mı Soobin?" Kendisine kocaman gözlerle bakan çocukla vereceği cevabı düşündü. San şu an Yeonjun'a bir şey yapamazdı. Diğerleri ise Yeonjun'a elini sürecek kadar cesaretli değildi zaten.

Yeonjun yanıt alamayınca hızla yerinden kalkarak Soobin'in yanına koşup ceketinin kolundan tutarak hafifçe salladı. Bu onun ikna etme şekliydi.

"Ya hadi ya. İşimi çok özledim. Hem Harin'de benimle gelir. Birlikte gider geliriz. Lütfen lütfen lütfen." Kolunu bırakıp omuzlarından tutup ileri geri sallamasıyla Soobin Yeonjun'un bileklerinden tutup hâla kendisini sallamaya çalışan çocuğu durdurdu.

Emotion Eyes (Yeonbin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin