prologue

144 25 30
                                    

"Ya! Bunu nasıl söylersin?! Seni ne kadar umursadığımı bilmiyor musun?!"

Umursamak..

Çok yabancı sözlerdi bana.

"Bahaneleri bir kenara bırak Tilki, gerçeği söyle bana.."

"Unutamadın, değil mi?"

Sözlerim yüzünde beklediğim afallamaya sebep olurken, irileşen gözlerine baktım.

Aşık olduğum gözlerine..

"Değil mi, Tilki?"

Sessiz kaldı.

Saniyeler geçti, dakikalar birbiri ardını kovaladı. O sustu, ben sustum.

O yere baktı, ben ona. Aramızda birkaç adım varken, ruhumuz birbirine kilometrelerce uzaktaydı.

Nasıl gelmiştik biz bu hâle?..

"Ryung-ah.."

Titrek sesi kulaklarıma ulaştığında, çoktan dolmaya başlamıştı gözlerim. Kalbimdeki sızı beni yiyip bitirirken, karşısında güçlü durmaya çalışıyordum.

Canım yanıyordu.

Sözler daha fazla çıkmazken dudaklarından, ben aldım onun görevini. Gülümsedim gülümseyebildiğim kadar, ve diktim gözlerimi gözlerine.

Aşık olduğum..gözlerine.

"Sanırım, bu kadarmış Tilki.."

"..Bizim hikâyemiz de böyleymiş."

Arkamı dönüp gitmeden önce söylediğim son sözlerdi bunlar, aramızdaki mesafeyi git gide açmadan önceki son sözlerim..

Sözlerimiz..

⋇⋆✦⋆⋇ 

Merhaba, ben Yūgen.

Nasılsınız?

Umarım hepiniz iyisinizdir.

Yeni bir kurguyla daha böylece karşınızdayım, fazla uzun sürmeyecek olan kurgularımdan bir tanesi olacak.

Bunu da bitmeye az bir bölüm kaldığı için atıyorum, yoksa daha tutacaktım taslakta. :D

Umarım bu yolculukta da yanımızda olur ve desteklerinizi esirgemezsiniz.~

Yūgen iyi günler/geceler diler.

Kendinize iyi bakın.

Dear Best Friend | Yang JeonginWhere stories live. Discover now