Veyl | Kırkayak (+18)

28-) Ouroboros, bebek ve tavla.

Oy sınırı 20

Yorum sınırı 100

Unutmayın sevgili okurlarımın, her birinizin ayrı ayrı yorumlarını görmek beni crushından mesaj gelmiş ergen gibi sırttırıyor. Lütfen ağzıma sıçacak yorumlarınızı bile benden esirgemeyin. Ben onlar hakkında uzun uzun düşünüyorum ya la

**************************************************

"Kimi ergenler, cezalandırıldıklarında 'cezalandırmanın' hayatın olayı olduğunu zannedecek kadar aptal olur. Bu çocuklarda, tam olarak öyle duruyorlardı."

"Çoğu insan düşünmeden önce nefret ediyor zaten. Çok düşünen insanın çok nefret ettiği nerede görülmüş?"

"Ancak hayat böyledir, değil mi? Birileri bir şeyler yapmaya mecbur hisseder ve bu başka insanları da bir şeye mecbur kılmalarına sebebiyet verebilir. İnsanın, hissettiği çaresizliği bir başkasının üstünde de görmeye dair tuhaf bir tutkusu vardır."

"Tercih yapmak için, tercih edilmeyi bekleyecekler."

"Sevdiklerin için adaleti sağlamak, kendin için adaletsizlik olabilir."

"Ben seni hiç göze almadım."

"O kızı görmek istemiyorum."

"Yoksa beni tecavüz ederler."

"Gözlerin, bana sadece birkaç günde koca bir ömürlük şefkati hediye etti."

"Yaşadık, anlamaya sonradan başladık."

Zarlık sitesinin kurucusu kimdir?

Bunu Eren, Zara, Karan ve Arın hariç birisi daha biliyordu.

Efe Yalkın.

Eren'in göğsünden vurduğu ve öldürdüğü zannettiği, ama sonra, nedensizce Arın'a onun hakkında 'Aslında, kötü biri miydi emin değilim.' imasında bulunduğu Efe Yalkın.

Arın, Eren'in şüphesi üzerine Efe Yalkın'ı hayatta tutmuştu. Sırf, yeni tanıdığı bir kızın iddiası üzerine onun kadar önemsiz birini; Arın Kor Aslan gibi umursamaz bir adam hayatta tuttu. Kulağa tahmin edersiniz ki Efe Yalkın açısından hiç mantıklı gelmiyordu.

Arın'ı anlamaya en az okuyucular kadar uzaktı o zamanlar. Şimdi ise buna daha mı yakın daha mı uzak çözemiyordu. Arın, kimsenin çözemeyeceği bir labirent gibiydi.

Ama çabası takdir edilesiydi, önüne gelene inanmak gibi bir huya sahip olan Efe Yalkın; ikinci hayatında az biraz şüphe duymayı öğrenmişti. Uyandığında ve Arın'a 'Sırf kız birazcık pişman oldu diye mi beni kurtardın?' diye sorduğunda, Arın ona 'Düşünmedim.' dese de bu cevaba inanmamıştı.

Ve kendince, Arın'la geçirdikleri tüm bu süre sonunda -Arın Kor Aslan, Resul'un mezarına her gittiğinde ya da akşamları her ortadan kaybolduğunda Efe'yi peşinden sürüklerdi- Arın'ın neden kendini kurtardığını çözdüğünü veya çözmeye yakın olduğunu düşünüyordı.

Öncelikle Eren'i mutlu etmek değildi amacı; sadece... Efe'yi öldürdüğü için olur da pişman olursa; Arın'ın, onun bu büyük hatasını nasıl da engellediğini kızın gözleri önüne sermek.