30. BÖLÜM "RÜYA"

59 2 2
                                    


21.05.2024

Selamm^^

Nasılsınız keyfiniz sağlınız sıhhattiniz  nasılll???

Çok iyi olunnn💙

Hadi bakalım bölüme geçmeden önce oylama ve satır arası yorum yapmayı unutmayın.

Şimdiden keyifli okumalar okuma perilerim🧚‍♀️💗





30. BÖLÜM "RÜYA"



Babam birileri tarafından tehdit ediliyordu!

Bunca zaman evdeki en büyük yükün her zaman babamda olduğunu hep biliyordum. Annemden birçok olumsuz durumları bile sakladığını küçücük bir tavrıyla hep anlardım. Fakat şimdi babamı tanıyamıyordum. Araz'la girdikleri işte babam bambaşka biri olmuştu. Bunun bir başka açıklaması kesinlikle olmalıydı.

Masanın üzerindeki tüm mektupları alıp salona geçtim bir saat kadar onların gelmesini bekledim. İlk babam girdi. Hızla gelip sarıldı. Sarılmasına karşılık verdiğimde Araz ve Sercan girdi ardından.

"Kızım."

"Baba. İyi misin?" Omzumu öptü, yanaklarımı, alnımı, saçlarımı öptü ve uzun uzadıya baktı bana. "Ne oluyor baba?"

"Otur şöyle anlatalım sana her şeyi."

Hep birlikte oturduğumuzda Araz'ın iyi olduğunu görünce istemsizce mutlu olmuştum. Onun iyi olması son zamanlarda beni mutlu eden şeylerden biriydi.

"Ne oluyo?" dedim sakinliğimi korumaya devam ederken.

"Araz birkaç ay önce bir şey söylemişti, hatırlıyor musun?" diye başladı cümlesine. "Annelerinizin yaşıyor olabileceğini." dedi direkt. O an kaskatı kesildim ve Araz'a döndüm. Tüm ciddiyetliği ile bana bakıyordu. Bir mimik bir duygu bekledim ama vermedi bana istediğim duyguyu. Babam'a döndüm.

"N-ne? Nasıl? Evet."

Gülümsedi ve konuşmasına devam etti. "Biz bugün mezardan dna örneği almak için açtırmaya gittik Araz'la birlikte. En kısa sürede her şey belli olacak. O zaman işimiz daha da kolay ilerleyecek."

"Sezer nerede?"dedim ikisine bakarak. Ikisi bakışırken ayağa kalktım. Onların bana mezar açtırdıkları haberi üzerine benim onlara Sezer'i sormam ikisini de kısa bir anlığına şaşırtmıştı.

"Size bir soru sordum. Sezer nerede?"

"Bizde." dedi Araz.

"Polise neden teslim etmediniz?"

"Keyfimiz öyle istedi."

"Ne demek keyfin Araz! Ne demek! O adamın cezasını siz değil adalet verecek."

"Sesini yükseltme bana."

"Ölümden dönüyordun, ölümden dönüyorduk hatta hep beraber. Artık bir durun. Yeter. Yoruldum ben bu olayların içinde. Bir taraftan kendi hayatım, bir diğer taraftan siz ve Sezer, diğer bir taraf mezarların açılması... hangisine yetişeceğimi şaşırdım. Yeter! Beni de düşünün. Sizi düşünmekten başka hiçbir şey yapamıyorum artık ben." Babam'ın telefonu çaldığında Araz'a bakıp salondan çıktı. Sercan da telefonuna gelen mesajla salondan ayrıldığında Araz ile başbaşa kaldık.

Sakinleşmeye çalışırken camın kenarına geçip pencereyi açtım. Biraz hava alıp kapattığımda Araz dibimde bitti.

"Sana bana bağırmayacağını daha kaç defa söyleyeceğim?"diye mırıldandı sakin bir şekilde.

MEYUS: BAŞLANGIÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin