merdivenlerden inen kişi kimdi?

2.3K 232 124
                                    

Kucağımdaki çocukla babamın omzuna çarpıp yanından geçmiştim ama babamın gür sesini duymuştum.

"Nereye gidiyorsun oğlum mesai saatin bitmedi" sinirle ona dönüp "3 yıldır bir kere bile izin almadım. Artık bu izinlerimi kullanma zamanı öyle değil mi? Biricik oğlun gününü gün ederken ben sadece burada doktorculuk oynuyordum anlıyor musun!? ve hazır ikinizde buradasınız bence hastalarla ilgilenebilecek durumdasınız! ha tabi oğlun baş cerrah olmasına rağmen bir bok bilmiyorsa orası ayrı" sinirlenmişti.

Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Aslında tüm hastane biliyordu. Tüm doktorlar, asistanlar babamın yaptığı ayrımcılığı Eunwoo'yla benim aramda olan gerginliği her şeyi... Bu gerginlik o kadar büyük bir boyuttu ki gizli tutulamayacak kadar...

Onun cevap vermesini beklemeden hızla oradan ayrılmıştım. Sonunda hastaneden çıkıp arabaya gelmiştim.

Ön kapıyı açıp küçük bedeni arabaya koymuştum. Sonra da kapıyı açıp kendim binmiştim arabaya...

Küçük oğluma baktığımda öylece yola bakıyordu. Araba gerçekten sıcaktı.

" Güzelim ceketi çıkartmak istermisin hmm bak burada tek ben varım kimse yok. Kimse seni göremez zaten ben izin vermem hem burası çok sıcak"

Bana bakmıştı. "izin vermezsin öyle mi?" deyip histerik bir şekilde gülmüştü. Bacaklarını kendine çekmişti ama sonra ceketle bacaklarını örtmüştü.

Bazen öyle hareketleri oluyordu ki!
O masum küçük çocuk gidip sanki yerine bambaşka biri geliyordu ama o kadar kısa bir süre de oluyordu ki bunlar, bir anlığına bambaşka biri oluyordu karşımda...

Başını camın kenarına yaslayıp gözünü kapatmıştı. Ben de daha fazla zorlamamıştım. Zaten 15 dakikalık yoldu.

Tek yaşamıyordum ve şu an tek temennim benim gerizekalı arkadaşlarımın hepsinin uyuyor olmasıydı. Sonunda eve varmıştım.

Arabadan inip Jungkook'un olduğu tarafın kapısını açmıştım.
Uyuyordu benim minik bebeğim. siktir yine ne diyordum ben!

Yavaşça onu kucağıma almıştım. Nolur nolmaz diye belki onlar uyanıktır diye ceketi tekrardan üstüne örtmüştüm.

Kucağımda ki küçük bedenle evin önüne gelip evin kapısını anahtarla açıp içeri girmiştim ama içeriden çok yüksek sesle kahkaha sesleri geliyordu.

Bu demek oluyordu ki aptallar bu günü sabahlama günü belirlemişlerdi.

Zaten siktiğim şansım bir kere tutmazdı Ki! salona geçmiştim. Ses çıkartmadan tam yukarı çıkacaktım ki jimin'in "aaa taehyung gelmiş siktir kucağındaki de kim!?" Diye bağırdığını duymuştum.

Oflayarak onlara dönmüştüm. Hoseok'la Karn kocaman gözlerle Jungkooka bakıyordu. Namjoon yine koltuğa yayılmıştı. Pek bu konuyla ilgilendiği söylenemezdi.

Yoongiyle jin'de her zamanki gibi oyun konsolunu ben kullanacağım diye kavga ediyordu.

Yoongi beni görmesiyle "oha amına koyayım! bu kucağındaki çocuk ha senin tüm gün odasından ayrılmadığın çocuk değil mi lan! oğlum tüm hastane seni konuşuyor!" Demişti heyecanla...

Ona göz devirip, "hepsi senin gibi boş işsiz olduğu için normaldir yoon! zaten o hastanede benden başka konuşulacak konu bulamazsınız siz!"

jimin ayağa kalkıp "hey sakin ol be oğlum ne bu sinir" demişti.
"of ne boş yaptınız Taehyung'un her zaman ki hali işte" karn'ın dedikleriyle göz devirmiştim.

Tam konuşacakken araya Jin girdi.
"benim anlamadığım, bu çocuğun burada ne işi var? Taehyung sen hiç bir hastanı eve getirmemiştin ki?"

" onunla konuşacaksın Jin. yani sen psikoloksun onunla konuşmanı istiyorum"

I will save you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin