"DARÜŞŞİFA"

914 65 26
                                    

Oy vermeyi unutmayınız

Bismillahirrahmanirrahim diyerek başlıyoruz

Ve de Mert-Mina hikâyesini yayınladım orayada bekliyorum.

İyi okumalar efenim.

Cüneyd'den

Zeynep Hanım'ın bu kararı fazla kanaat getirmeden verdiğini biliyordum.Lüzum olamadığını iletirse karardan vazgeçecektim.

Dedem odadan çıkabileceğimizi belli eden bir işaretle bizi çıkarttı.Kapının önüne çıktığımızda etrafımıza gelen amcam,yengem,Feyza,Naim Efendi ve Meryem Hanım'a baktım.

Onlara şimdilik birşey söylemeyecektim çünkü onların fikirlerini uygulamak istememekteydim.

Meryem Hanım'a baktım son olarak,ellerimi önümde birleştirerek boğazımı temizledim.
Meryem Hanım'a ithafen konuşmaya başladığımda herkes ona döndü.

Cüneyd:Meryem Hanım,izniniz olursa Zeynep Hanım'la iki kelam etmek isterim.

Düşündü ilk,sonra kafasıyla onaylayarak mırıldandı.

Zeynep Hanım'a elimle yönü gösterdim.Başını yere eğerek önden yürümeye başladı.Peşinden yavaş adımlarla gidiyordum.Aklımda olan düşüncelere son vererek az önce hışımla çıktığımız kapıdan girdik.

Zeynep Hanım'a oturması için yerini gösterdim.
Oturduğunda ona doğru eğilerek ellerimi birleştirdim.Eğik olan başından yüzüne bakarken konuştum.

Cüneyd:Zeynep Hanım,istemiyorsanız lüzum yok.

Zeynep:Estağfurullah,erkende olsa geçte olsa geleceğiz o hâle,zaman mühim değil.

Cüneyd:Allah senden razı olsun Zeynep Hanım,dedemi mutlu ettin.Allah'ta seni korusun.

Zeynep Hanım kafasını kaldırarark gülümsedi.

Ardından çalan kapıyla girmesi için komut verdim.

İçeri giren amcala birlikte Zeynep Hanım'a döndüm.Bana onaylar şekilde baktıktan sonra ben söze başlayacakken içeri diğerleride gelmişti.

Cüneyd:en yakın zamanda vakti vifak talep ederim.Tabii Hanım'ın anası ve babasıda talebimi hoş bulursa.

Naim Efendi'ye döndüğümde bana gülümseyerek cevap verdi.

Naim:siz nasıl isterseniz öyle Cüneyd Efendi

Cüneyd:o hâlde izin varsa debelemeye gerek yok.Yarından başlayalım bohça düzmeye,
haneyide isterse Zeynep Hanım'la birlikte seçilir.

Sadi Hüdayi:ne bu acele Cüneyd'im.? Daha bugün gördün hanımı,biraz tanıyın birbirinizi.

Cüneyd:lüzumu yok,ben Zeynep Hanım'ı tanırım o da beni.Uzatmanın manası yoktur.

Sadi Hüdayi:o hâlde Hasna yengen ve Müyesser Hanım başlasın hazırlıklara.

Başımla onayladım.

...................

Zeynep'ten

Cüneyd Efendi hususunda şahsiyen bir sıkıntım yoktu.Lakin annemin eve gelince beni odaya çekip konuştuğu şekle bakarsak onun büyük bir sorunu vardı.

Meryem:kızım sen aklını mı yedin ne demek kabul ettin.?

Zeynep:her türlü olacaktık anne bu konumda,
sadece biraz erkene çektik.

Meryem:ne söyledi sana o,Mürşid sizinle ne konuştu.?

Zeynep:anne artık yeter lütfen,orda ne konuşulduğu ben ve Cüneyd Efendi dışında birini ilgilendirmiyor.

Annem başını onaylamaz şekilde sallayarak odadan çıktı.Yatağın üstüne oturdum.Her zamanki gibi düşüncelere dalmışken uykum ağır basmıştı.

Üstümdeki nişanlığı çıkarıp bir askıya taktıktan sonra yatmalık kıyafetlerimi giyinip ilk defa yatacağım yatağın içinde girdim.

Belimde hissettiğim rahatlıkla gözlerim hemen kapanmış,uykuya dalmıştım.

..........

Yüzümde hissettiğim acı ile gözlerimi açtım.

Cüneyd Efendi karşımda bana kahkahalar atarak bakıyordu.Bir anda yüzü siyaha dönen Cüneyd Efendi karşısında sesimi çıkaramadan bakıyordum.Boğazıma yapışarak tok bir sesle "bana bunu yapmayacaktın Zeynep" diyerek bağırıyordu.En sonunda ağzından siyah bir sıvı boşaldı.Yanıma uzandı ve bana sarıldı.

Terlemiş bedenimin titremesiyle gözlerimi karanlığa açtım.Gördüğüm bu kâbusun anlamına bilmiyordum ama gerçektende beni oldukça korkutmuştu.

Mürşid Efendi'ye sormak için aklıma kazıdım ve ayaklandım.Işığı açtığımda aynadan kendimi gördüğümde elbette ki korkmuştum.

Derin bir soluk çekip kapıyı sessizce açtım ve aşağı kata inmek için ilk adımımı attım.

Lakin üçüncü adımdan sonra benim adımlamam gerekmiyordu.Ayağım katmıştı.
Karanlıkta görmediğim merdivenlerden düştüğümde acıyla sızlandım.Parmağım oldukça canımı yakarken açılan ışıkla göz yaşlarımı tutmaya çalışarak ayağı kalktım.

Babam gözlerini gözlerimden tuttuğum elime kaydırdı.Yamuk duran parmağımı gördüğünde uzun bir süre Tevbe çektikten sonra annemi bağıra bağıra çağırdı.

Anneme beni hazırlamasını söyledi.Annem babamın dediklerini yaparken fazlaca ağlıyordu.

En sonunda hazır olduğum da annemde hazırlanmıştı.Hızlıca evden çıktık.

Naim:ezan saati bile gelmemiş bizim düştüğümüz vaziyete bak.Sen ne diye gecenin köründe ışığı açmadan inmeye çalışırsın ki şu merdivenden.?

Sızlanarak babama cevap verdim.

Zeynep:nerden bilebilirdim baba ayağımın kayacağını

Naim:sus sus

Yazar'dan

Yolda yürüyen neredeyse perişan olmuş Zeynep'i gören Bahadır,yolundan geri dönerek kütüphaneye doğru adımladı.

Koştuğu için kısa sürede varmış olan Bahadır kapının önünde soluklanarak sabahladığını bildiği Cüneyd Efendi'nin kapısını tıkladı.

Cüneyd gecenin bu saatinde kimin geldiğini merak etti ve kapıyı kendisi açtı.Karşısında gördüğü perişan yüz ifadesinin sebebini sordu hızlıca.

Cüneyd:nedir bu hâle sebep.?

Bahadır:Zeynep Hanım..

Cüneyd:ne olmuş Zeynep Hanım'a

Bahadır:perişandı,elini tutuyordu.Naim Efendi ona birşeyler söylüyordu,Meryem Hanım ise perişandı.Şifahane yolunda yürüyorlardı.

Cüneyd başına geçirdiği beyaz takkesi ile cübbesini düzelterek kapıdan bir rüzgar misali çıktı.

Zevcesi olacak hanımın vaziyetini merak etmişti.

_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_--_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_

Oy vermeyi unutmayınız

Dediğim gibi Mert-Mina kitabınada bekliyorum.

Umarım beğenmişsinizdir.

İstediğiniz bir sahne varsa yazabilirsiniz.

Sizleri seviyorum kendinize çok dikkat edin.

KADER AĞLARI//CünZeyOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz