Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kerem belimden tutup beni geri çektiğinde sinirle ona baktım.
Babam ve Mert içeri geçmişken biz hala koridordaydık.
"Gideceğim diyorum! Bıraksana! " dişlerimin arasından konuşmam ile kolumdan tutmuştu.
"Eylül saçmalama. Baban içeride. "
"Ben mi dedim çağır diye?! " sinirle onu ittirdiğimde kapıya yönelecekken benden önce geçip kapıyı kilitlemişti.
"Adam beni bulmuş. Önemli bir şey konuşmanız gerekiyormuş benden yardım istedi. Zaten aranızda bir sorun yok neden böyle yapıyorsun? " sinirle ona baktım.
"Ben onunla yüzleşmeye hazır değilim anladın mı?! Eğer o gün o kadar hız yapmasaydı annem şu an benimleydi!" dolan gözlerim ile olabildiğince sesimi yükseltmemeye çalışıyordum.
"Eylül, güzelim, yapma. Bak adam içeride bizi bekliyor. Kimse öyle olsun istemezdi.. Anlık bir şey bazen her şeyi mahvedebiliyor.." sinirle nefesimi verdim.
"Sence isteyerek öyle bir şey yapmış olabilir mi? " akan gözlerim ile Kerem'e baktım.
Olamazdı.. Babam annemi çok seviyordu..
Ama o gün o kadar hız yapmasaydı annem şu an benimleydi.. Bu konuyu hiç açmamıştım çünkü annemin ölümünden sonra herkesle iletişimimi kesmiştim... Ne yapacaktım ben şimdi?
"Bak ben de yanındayım. En ufak şeyde müdahale ederim.. Sadece konuşun. Lütfen." gözlerimi kapatıp nefes aldığımda ellerini yanaklarımda hissetmiştim.