HAYATIM

BÜYÜK GÜN

Arat'ın gözünden:

Kızları eve bırakıp arabayla yola devam ederken başımı cama yasladım ve aklımdan çıkmayan, kokusu benden uzaklaştığı an sanki nefesim kesilmiş gibi hissettiğim kızı düşünmeye başladım. İnsan olamayacak kadar güzel ve iyi biri. Ve benim. Her şeyiyle benim, tam anlamıyla... 'Ne sırıtıp duruyorsun mal herif?' Alaylı ses tonu ile sorulan bu soru üzerine güzel sevgilimi düşünmeyi bırakıp Yiğit'e döndüm. 'Ne sırıtması oğlum.' Dedim yüzümdeki mallığı saklamak mümkünmüş gibi. 'Doğru söyle neler oldu?' Dediğinde boğazımı temizleyip söze girdim. 'Birlikte olduk, olan bu.' Dedim kısaca. 'Sanki ilk kez yapıyormuş gibi neden gülüyorsun ben onu anlamaya çalışıyorum.' Bundan daha mantıklı bir cümle olamazdı çünkü gerçekten sayısını bilemeyeceğim kadar çok ilişkiye girmiş biriyim. 'Duygu farklı. Evet ilk kez yapmadım ama son kez yaptığım insan Duygu olacak. Sonum olacak kişiyle ilk kez olduğu için sırıtıyorumdur belki, inan bende bilemedim valla.' Diye tek nefeste konuşunca Yiğit gülüp 'ne diyim abi hayırlısı.' Diyerek biraz daha gaza bastı. 'Peki siz?' Sorum üzerine Yiğit bana bakarak 'ne biz?' Dedi ciddi bir sesle. 'Helin mi istemiyor?' Diye sorduğumda yüzünde beliren katı ifadeye anlam veremedim. 'Kesin ters bir şey var. Anlat.' Dedim bende ciddileşerek. 'İsteyip istemediğini bilmiyorum, ona zarar vermek istemiyorum.' Aldığım cevapla Yiğit'e daha çok çevirdim kendimi. 'O ne demek lan? Zarar verecek kadar sert olmak zorunda değilsin konuşturma şimdi beni.' Dediğimde daha çok "saçmalıyorsun" der gibi bir kahkaha atınca istemsizce kaşlarım havaya kalktı. 'Bilmediğin çok şey var Arat.' Duyduğum şeyle iyice meraklandım. Tamam karı gibi dedikodu yapacak halim yoktu elbette ama bu sonuçta Yiğit'in canını sıkan bir durumdu. 'Anlat o zaman ne var bilmediğim.' Dediğimde bir süre sesini çıkarmadan yola baktı ve büyük ihtimalle fark etmeden iyice gaza basmaya başladı. 'Lan mk senin cevap versene!' Dediğimde 'Helin'e geçen yıl tecavüz ettiler!' Bağırması ve duyduğum şey üzerine boğazım düğümlendi. 'Kim?' Diyebildim saçma bir şekilde. 'Esas üzen kısım bu zaten. Cem!' Aldığım buz gibi cevapla ağzım açık kaldı. 'Hassiktir.' Diye fısıldadım. 'İşte bu yüzden korkuyorum. O anları aklına getirerek zarar verme ihtimalimden korkuyorum.' Diyerek kornaya abandı. 'Yiğit bir dur sakin ol!' elini kornadan çekerken söylediğim şeyle arabayı kenara çekti ve el frenini sertçe kaldırdı. 'O iti gördüğüm yerde öldürmemek için öyle zor duruyorum ki. Bir yandan da ne kadar pişman olduğunu biliyorum o yüzden tekrar konuyu açmak istemiyorum.' Cümlesi biterken ilk kez sesinin titremesine şahit oldum. Yiğit Süvari ağlamaklı oldu. 'Yalnız ben Helin'i takdir ettim. Her şeye rağmen seninle sevgili olabiliyorsa bu kız seni baya seviyor.' Gibi saçma şeyler sıraladım çünkü şuan ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. 'Her neyse abi.' Diyerek tekrar arabayı çalıştırdı ve sessiz bir yolculuğa başladık.

Helin'in gözünden:
Üzerimizi değiştirip benim odamda yayılma işine başladığımızda Duygu her şeyi tüm detayları vererek anlattı. Bir yandan utanıyor bir yandan mal mal gülümsüyor. Bende onu dinlerken keşke Burakla yapmasaydım diyip durdum. Duygu ilk kez yaşıyordu ve bunu gerçekten ilk kez aşık olduğu kişiyle yaşamıştı. Ben ne yaptım? Beni sadece kullanan bir aptalla yaptım. Oysaki Yiğit'in ilkim olmasını çok isterdim... Gerçi Yiğit nasıl ilk olsun ondan önce zorla araya giren biri var! Düşünmek istemediğim şeylerin aklıma gelmesine sinir oluyorum...
'Yani eriyorum sanırım.' Diyerek koltuktan yere kayan Duyguya bakınca tüm kötü düşüncelerim yok oldu ve gülümsemeye başladım. 'Deli ya.' Diye karşılık verdiğimde 'Arat'a deli Arat'a hasret. Allahım aklımı koru.' Diye yalvarınca iyice güldüm. 'Duygu git uyu allah aşkına.' Diyerek yataktan kalktığımda odanın kapısı çalındı. 'Gel abiciim' en sevimli sesimle konuştum ve gülümseyerek içeriye girdi. 'Nerdeymis benim güzellerim.' Diyerek kollarını açtı ve bize baktı. Duygu'yla aynı anda abimin üzerine ışık hızıyla atladık ve öldürene kadar sarıldık. 'O kadar mı özlediniz kız?' Diyerek havalara giren abimin sorusu üzerine ondan ayrıldık. 'Evet çok özledim ben.' Diyip yanaklarını öpünce gülerek baktı yüzüme. 'Sen neler yaptın biz yokken?' Duygu'dan gelen soru üzerine abim biraz durup 'Biz de Defneyle tatil yaptık.' Dedi biz Duygu'yla aynı anda "oooo" diyince kötü kötü bakarak bizi sustumayı başardı abim. 'Abiyle uğraşılmaz, ben size ooo yaptım mı?' Dediği sırada 'bana değil Duygu'ya ooo yap sen.' Dememle karnıma bir dirsek geçirilmesi bir oldu. 'O ne demek öyle?' Abim şüpheli bir tavırla sorunca boşboğazlık yapmış olduğum için kendime küfürler saydırmaya başladım. 'Bir şey yok Kıvanç abi.' Diyerek odadan çıktı Duygu. Çok mu kızdı acaba bana? İyi bok yedim çünkü ben. Aferin bana!