77.bölüm:mutlu aile tablosu

2.6K 127 12
                                    

Arkadaşlar yeni editim de instagram hesabımda yanındadır.

İki hafta sonra

Bugün buradaki son günümüzdü. Misafir ziyaretleri burada gerçekleşti hep. Bu kadar uzun kalmamızın nedeni kızımızin planlanandan erken doğmasaydı. Ciğerlerinde bir takım sıkıntı olduğunu fark etmişler. Ama birbkaç güne toparlanmıştı. Ne olur ne olmaz diye iki hafta kadar tutmuşlardı bizi. O zamanda o kadının bebeğine de süt verdim. Savaş ilk başta biraz kızsa da o da bebeğin ağlayışına dayanamamıştım. Bir hafta boyunca böyle idare ettikten sonra artık kadın kendisi emzirmeye başladı. Anlaşılan aldığı özel gıdalar işe yaramıştı. Bu sayede artık kendisi emziriyordu.

Ama bu bir hafta boyunca bana çok minnettar olduğunu söyledi durdu. Bu sayede bebeği daha sağlıklıydı.

"Müsait misin?" Kapıdan gelen kadın sesi durmama sebep olurken çantamı bırakarak kadına döndüm. "Tabii buyur." Dedim tekli koltuğu göstererek. Ben de yatağa oturdum.

"Bugün senin gittiğini öğrendim."

"Evet, bugün gideceğiz. Artık bu kadar yeter."

"Bir daha karşılaşır mıyız?"Kadın benim gibi yirmilerinde genç bir kadındı. Fazla toy ve çaresiz bakıyordu. Ağzında bir bakla vardı ama ne?

"Bir sorun mu var?" Dedim şüpheyle. Sesi korkarak çıkıyordu. "Kızımın amcaları buraya geliyor. Onu benden koparmak için."

"Bir dakika, koparmak için derken. Bunu neden..." diye devam ettirmeden o devam etti. "Çünkü beni gelinleri olarak hiç istemediler. Bin bir zorluklarla evlendik biz kocamla. Ama o öldüğünde bebeği benden istediler. Beni de anne evine göndereceklermiş. Hem de Bebegimden cok uzağa giderek"

"Şimdi neredeler?" Dedim endişeyle. "Bunca zaman almadılar şimdi mi alacaklar?" Dedim bir anlık şüpheyle. "Hastanede cesaret edemiyorlar. Polis falan gelir diye korkuyorlar. Ya da..."

"Ya da?" Diye devam ettirmeye çalıştım. "Ya da sizin de bu hastanede olduğunuzu duymuş olabilirler."

Elini sıkarak başını eğip tekrar bana döndü. "Senin eşin sanırım ağaların başı olmalı. Böyle bir duyum aldım." Yutkunarak devam etmeye çalıştı. "Bu yüzden korkmuş da olabilirler."

Elimle çenemi avuştururken bu mümkün dedim düşünceli bir şekilde. Sonra ayağa kalkarak çantamı hazırlamaya devam ettim. Diğer yandan da kadınla konuşuyordum. "Eşyalarını topla bizimle beraber çıkıyorsun. Bu konuyu ağalar konuşarak halledebilir."

"Gerçekten yaparlar mı?"

"Yaparlar. Her ne kadar sert olsalar da bir annenin evladından kopmasına gönülleri razı gelmez. Yani öyle umuyorum."

Kadın hemen ayağa kalkarken dışarı çıkarak kendi odasına doğru yürümeye başladı. Ben de eşyaları toparlayarak çantaları hazırladım ve diğer eşyaları alıp minik kızımı da kundağa sararak yavaşça kucağıma aldım. "Benim güzel kızım. Daha doğalı iki hafta oldu başımız beladan eksik olmuyor maşallah." Dedim sinirle gülerek.

Demek ki onu rüyamda görmemin sebebi buydu. Benden yardım istiyordu. Benim onu kurtaracağını umut ediyordu hep.

Düşünceli bir şekilde son kez kızımı emzirmeye düşündüm. Yoksa huysuzlanabilirdi. Süt verirken bir yandan da sehpadaki telefonuma ulaşarak Savaş'ı aradım. Bir çözüm bulacaktır. Zaten kızcağızın da bir annesi vardı. Başka da hiç kimsesi yoktu. Annesinin kaderini almış zavallım. Kızın adı Elçin. Burada yaşayan fakir bir ailenin kızıydı.

Hattan ses gelince kendime gelerek karşılık verdi. "Alo Sevgilim. Sana bir şey söylemem lazım."

"Ne oldu? Kızımıza mı bir şey oldu?"

Çilem (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin