XVIII | KARA YAZGI

492 103 446
                                    


Merhaba çok saygıdeğer Güz Yarası ailemm. Nasılsınız? İyi misiniz? Ben şükür iyiyim. Çünkü yarın 21 yaşına giriyorum. :) yarı hüzünlü yarı mutluyum. :(

Velhasıl kelam. Okurken oy verip bol yorum yapmayı unutmayın.

Buraya bölümü okuduğunuz tarih ve saati bırakır mısınız? İlk ben bırakayım. 10.08.2024 22.00

Sizden ufak bir ricam var kuzular. Güz Yarası'nı okuyabilecek tüm arkadaşlarınıza önerir misiniz?

Diğer bölüm 17.08.2024 cumartesi günü 22.00 da gelecek.

Keyifli okumalar. ♥️ Sizleri seviyorum. ♥️

# Kara Sevda | mucizem

# Kara Sevda | mucizem

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

18. Kara Yazgı

Acı; bir kelime, üç harf ama içinde onlarca hissiyat bulunduran tek kelime.

Acı...

Söylerken tek seferde izah ettiğimiz ama aslında dilimizi, ciğerimiz yakan acı...

Bazı acılar kelimelerle anlatılamıyordu. Bazı acıların dili lâl oluyordu. Kendini öyle derinden, öyle içerden oluyorduki. İnsan tütmüyordu bile öylece alev alev yanmaya devam ediyordu. Bir gram dahi duman olmadan.

Peki ya benim yaşadığım neydi?

Acı değildi artık acıyı hissedemeyecek kadar hissiz ve kaygısız olmuştum, halbuki ben küçükken karıncanın bile incinse oturup ağlardım. Ne vakit böyle hissiz olmuştum? Ne vakit böyle gaddar olmuştum? Ne vakit böyle olmuştum ben?

Suskunluk...

Yüreğimde bir suskunluk hakimdi. Öyle bir suskunluktu ki; Kimi? Neyi? Suçlayacağımı bilmiyordum. Apansız bir savaşın ortasında savaştığım mesele için sırtımdan kurşun yerken kader bana kıs kıs gülüyordu.

Kadere inkisardı benimkisi. Kadere veryansın, kadere öfkeydi.

İçimde canhıraş çığlıklar ruhumu tarumar ederken ben öylece savaş meydanından beni sırtımdan vuran kişiye bakıyordum.

Bana yardım edecek tek kişi abimdi.

Artık onun ellerine de kan bulanmıştı hemde benim yüzümden...

Yine ben suçlu ilan edilecektim. Yine ben mahkum olacaktım. Yine ben dar ağacına çıkarılacaktım. Savunamasız kalmıştım savaş meydanında.

Kimsesiz...

Çaresiz...

Savunmasız...

İçimde kadere isyan eden biri vardı ne yaparsam yapayım susturamadığım avaz avaz bağıran biri...

Bir yanım sus derken diğer yanım aflar dileyip ağıtlar yakıyordu. Neresindeydim ben bu hayatın? Hangi kısmında? Tam olarak nereye denk geliyordu?

GÜZ YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin