2.Bölüm

3.2K 196 17
                                    

Mor renge boyanmış dudakları hiç düşünmeyeceğim şeyler düşündürüyordu.
Burnumun ucuna kadar gelen dudakların şokunu atlatamadan koridorda yankılanan buz kadar soğuk sesle öylece kaldım.

' Emir! '

Adının Emir olduğunu gözlerini devirmesinden anladığım ve hale beni saran kolların sahibi olan çocuk, beni kendine bastırdıktan sonra bıraktı. Hissettiğim sertlikle başım dönerken söylediklerini hızla onayladım.

' O piçi ait olduğu yerde hani çukurda bulabilirsin. Burası ZİRVE güzelim, burada sadece biz varız '

********

Siz yoksunuz , burada sadece sen varsın! Başka kimseyi görmüyor başka kimseyi duymuyordum, nefes alabildiğim şu dakikalarda.. Varlığı önüme bir hazine gibi serilmişti sanki, benim olan ondan ibaretmiş gibi.Diğer tüm insanların varlığını unutmuştum adeta, saniyeler içinde sahip olduğum her şey onunla birleşmiş ve bana tozlu bir rafta pembe çerçeveye gizlenmiş mutlu bir anıymış gibi duruyordu. Gözlerimin önünde bir sis gibi duran pembemsi alan kirpiklerimi kırpmam ile siyahla kaplandı. Pembe hali daha iyiydi ..

Çukurda bulabilirsin

Buraya zirve dediklerine göre çukurda zemin kat mıydı? Yok artık! Burası nasıl üniversite yahu? Hocalar nasıl zemin katta oluyor da , öğrenciler en üst katta? Bu da soru mu İris? Bunlar deli ya , bildiğin deli. Okulda mangal yakan ve ağaç köşelerinde yiyişen öğrenciler var , üstelik kendini hocalardan üstün tutanlar var. Nereye düştüm ben?

Merdivenlerden aynı yavaşlıkta ama fazla bir acıyla indim. Şu an zemin kattaydım ama burada olduklarından emin değildim. Korkuluklardan biraz sarkarak zifiri karanlığa doğru baktım. Hiçbir şey görünmüyordu. Daha da fazla eğilemezdim çünkü bu korkuluklara merdivenler gibi güvenmiyordum, her an çökecek gibiydi. Merdivenlere devam ederek aşağıya doğru ilerledim. Telefonumdan flashı açıp düşmemek için önüme tuttum. Merdivenler bittikten sonra hemen ileride cılız bir ışık görünce oraya doğru yürüdüm. Beni karşılayan koridorla afalladığımı söyleyebilirim, burası tıpkı bir okul gibiydi. Sanırım üniversitenin sadece bu kısmı ders görüyordu. Bileğimde hissettiğim parmaklarla yerimde sıçradım. Saçlarının hırçınlığıyla gözlerinin durgunluğu tüm bilgilerime tersti. Bu gözlerimin daha önce böyle bir görüntüyle karşılaşmadığına yemin edebilirim.

Elleriyle dizlerinden destek alarak ayağa kalktı ve bana sesinin müthiş tınısını bahşetti.

' Korkutmak istememiştim '

' Boş anıma denk geldi, sorun değil '

' Peki, burada ne aradığını sorabilir miyim? '

' Elbette! Bitirmem gereken bir tezim var konusu da bu okul. Araştırma yapmam gerek ama rektörü bulmakta zorluk çekiyorum '

' Anlıyorum, ben sana yardım ederim ama önce şu bileğine bakalım ' dedikten hemen sonra yürümeye başladı fakat ben hala olduğum yerdeydim. Ona nasıl güvenebilirdim ki? Yaralandığımı gördükleri halde yardım etmeyen ve bununla da yetinmeyip beni bu ayakla en üst kata çıkaran insanlara nasıl güvenebilirdim?

' Bir sorun mu var? ' az ileride durup tek kaşı havada bana bakıyordu. Gözleri bileğime kayınca rüyadan uyanır gibi irkilip hızla bana doğru geldi.

' Aptallığıma ver lütfen, ayağına fazla yükleme bence eğer istersen koluma tutunabilirsin '

' Yürüyebilirim, teşekkür ederim '

' Ahh! Bende canın acıyor diye gelemediğini düşünmüştüm '

' Canım acıyor ama yürümemi engellemiyor '

ZİRVE ( K. 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin