Bölüm 6

27.3K 894 184
                                    

Medyada poyraz....

Arkadaşlar uzun süredir yazamıyorum çünkü evde değilim internetim de bitti kusura bakmayın neyse sonunda yazıyorum.

İyi okumalar...

Gerçekten yanımdan yumruk mu geçti?
Adama baktım ki yerde yatıyo ve burnu kanıyo yani hayal görmüyorum.
Yanımdan geçen yumruğun sahibine baktım ve Poyrazı gördüm.

Ne yani beni koruyan kişi poyraz mıydı.

Poyraz aniden kolumu o kocaman eliyle kavradı ve beni oturduğum yerden hızla kaldırıp barın çıkışına doğru sürükledi.

Arabanın yanına geldiğimizde beni arabanın içine fırlattı.

Kendisi de arabaya bindiğinde arbayı çalıştırdı ve gazı kökledi.
Arabayı çok hızlı sürüyordu ve içimde kötü bi his vardı.

Ormanlık ve ıssız bir yolda arabayı durdurdu.
Ben ne oluyo niye durduk diye düşünürken poyraz bağırmaya başladı " adam içine düştü lan nerdeyse seni öpücekti ve sen de o piç seni öpsün diye bekliyosun. Yani inanamıyorum yaa dışardan masum gözüküp içinde bi oruspu mu besliyosun. Düşüncen de şudur erkekler masum kızlardan hoşlanıyo böylece erkeklerin altında yat-"

Bu sefer bu kadar ağır lafları kaldıramazdım.
Poyrazın sözlerini kesen benim sert tokadımdı.
Başı yana çevrilmiş bi şekilde tokadın etkisinden çıkmaya çalışıyordu.

Bu sessizlikten cesaret alarak bu sefer ben bağırmaya başladım.
" ben kimseyle birlikte olmadım tamam mı. Senin bu oruspu dediğin kız daha ilk öpücüğünü bile vermedi !"

Diye bağırdıktan sonra arabadan indim ve koşmaya başladım.
Her yer çok karanlıktı ve baykuş sesleri kurt ulumaları geliyordu. Çünkü ormanın içine koşuyordum.

Topuklu ayakkabımın topuğu çamura saplandı ve düştüm.
Bileğim burkulmuştu ama ayakkabımı çıkaracak ve koşmaya devam edecektim. Çünkü kaçmak için tek şansım buydu.
Bir daha beni almasına izin vermiycektim. Beni tekrar bulursa kim bilir ne tür işkenceler yapardı ve kim bilir yanından bir daha nasıl kaçardım.
Ayakkabılarımı çıkardım ve koşmaya devam ettim üstüm başım çamur içindeydi ve ayak bileğim çok acıyordu.
Etraf çok karanlıktı ve uzaklardan poyrazın sesi geliyordu. " şebnem gidemezsin buna izin verdiğimi hatırlamıyorum. Şebnem. Şebnem nerdesin!" Diye bağırıyordu. Çok fazla başım dönmeye başladı ve yere düştüm gözlerim kapanırken son duyduğum şey ise poyrazın sesiydi ve yine uzaklardan geliyordu diğer bağırışlarına oranla daha kısık bi sesle " sana bu kadar alışmışken hayır buna gitmene izin veremem şebnem. Gidemezsin." Oldu.

..........POYRAZ dan devam.......

Hemen adamlarımı arayıp buraya gelmelerini ve şu kızı bulmalarını emrettikten sonra telefonu yere fırlattım. Nasıl gitmişti . Nasıl beni bırakıp gitmişti. Tamam belki çok güzel hatıralarımız yoktu ama birbirimize alışmıştık. Yani ben ona alışmıştım. Kendimi kandırıyorum o benden nefret ediyordu. Nasıl nefret etmesin ki sonuçta onu kaçırmıştım. İşgence etmiştim. Hatta benden kurtulmak için intahara bile kalkışmıştı. Ya giderse ya bir daha geri dönmezse . Ya onu bulamazsam ne yaparım. Aklımda tek bir soru vardı ben bu kıza nasıl bu kadar kısa bir sürede alışmıştım.

En sonunda adamlarım geldi ve ormanın içini aramaya çıktılar.

* * *
Adamlarım geceden beri arıyolardı ama yoktu saat 5 e geliyordu hava aydınlanmaya başlamıştı. Tek bulduğumuz şey ise şebnemin ayakkabıları ve ayak izleri ama ayak izleri de bir yerde kesiliyordu. Yoktu işte sanki yer yarılmış içine girmişti .

Artık ümidi kestim ormanda değildi ama o kızı bulucaktım.
Arabama bindim ve eve sürdüm.

Sürerken de torpido gözünden yedek telefonumu aldım ve Hakanı aradım. Evime gelmesini bir kızı aradığımı söyledim. O da adamlarını toplayıp geleceğini söyledi. Bulucaktım şebnemi.

Sonra aklıma bir şey geldi benim bir sürü düşmanım vardı ve boş anımı kolluyorlardı. Ormanda da şebnemin ayak izlari bir yerde kesiliyordu. Yoksa bu olabilir mi...

Evet arkadaşlar sizi seviyorum. Uzun süredir yazamıyordum. Yine vote ve yorumlarınızla beni mutlu ederseniz sevinirim.
Hepinizi kocaman kocaman öpüyorum...

Mafyanın SekreteriWo Geschichten leben. Entdecke jetzt