Bölüm 7

24.6K 815 118
                                    

Medyada Şebnem.

İyi okumalar....

Bir ağrıyla gözlerimi açtım yani açmaya çalıştım.
Gözlerimin önünde sıkı bir şekilde bağlanmış siyah bir kumaş vardı.

Başım çatlıyodu. Başıma ne olmuştu ki niye bu kadar ağrıyodu.

Ellerim ayaklarım bağlı bir yatakta yatıyordum.
Çok rahatsız bir yataktı.

Ben en son ormana koşmuştum sonra ayağım burkulmuş düşmüştüm. Gerisi karanlık...

Yattığım odaya biri girdi. Bunu kapı gıcırtısı ve tahta zeminde çıkan ayak seslerinden anladım.

Gözümün üstündeki siyah kumaş kaldırıldı.
Gözlerimi yavaşça açtım ve 30 yaşlarında bir adamla karşılaştım. Adam kirli sakallı gür siyah saçlı uzun boyluydu.

Gri bir takım elbise giyiyordu.
Adam çekiciydi. Yakışıklıydı ama Poyraz kadar değil...
Ne diyorum ben Poyraz pis Poyraz kaka !

Adam yavaşça eğilip yanağımı okşadı ve " Poyrazın sana değer verdiği herkesten koruduğu kadar güzelmişsin ama sanki Poyraz için fazla safsın o daha ateşli kızlardan hoşlanır."dedi.

Bu adam Poyrazı nasıl bu kadar iyi tanıyordu?

Sonra kulaklarımda adamın sözünden birkaç kelime kaldı.
" Poyraz sana değer verdiği herkesten koruduğu ..." demişti o adam.

Poyraz bana değer mi veriyodu ! Peki neden bana öyle gelmiyodu o zaman.
Belki de adam atıyordu. Belki de beni kandırıyordu.
O adama inanmıyacaktım.
Güvenemezdim ona.
Zaten şu an daha büyük sorunlarım vardı o yüzden bu düşüncelerimi beynimin karanlık köşelerine itip yüzümdeki şapşal ifadeden kurtuldum.

Kaşlarımı çatıp güçlü kendinden emin bi ses tonuyla " Ne istiyorsun benden niye kaçırdın beni?" Diye sordum.

Adam " Senden bişey istemiyorum ben poyrazdan bişeyler istiycem." Diyip pis bir şekilde güldü.

" Ne istiyceksin poyrazdan?" Diye kendimi tutamayıp merakıma yenilerek sordum.

"Aaaa olur mu o zaman şebnem oyunumuzun zevki kaçar ." Dedi psikopat adam.

"Biz oyun falan oynamıyoruz sen beni kaçırdın ve poyrazla sorunun ne bilmiyorum ama bu canımı sıkmaya başladı ve sen bi şizofrensin manyak adam hala oyun diyo yaa !" Diye ufak bi sinir krizindan sonra yanağımda bir sızı hissettim. O adam bana vurmuştu .
Adam " sen bana hakaret edemezsin küçük hanım bu cesareti nerden buluyosun hiç anlamıyorum . Unutma yanında poyraz yok!" Dedi.

"Gerçekleri duymaktan korktun mu yoksa bay şizofren! " dedim.

O sırada adam beni çözüyordu. Yoksa beni salıcak mıydı?
Adam ellerimdeki ve ayaklarımdaki ipleri çözdükten sonra saçlarımı diplerinden kavradı ve beni sürüklemeye başladı. Odadan çıktık.
Odadan çıkınca burasının bir depo olduğunu anladım.

Merdivenlerden indik yani o indi beni de sürükledi.

Bir odaya girdik. Oda fanus gibiydi her yerde ağaçlar otlar vardı. Buraya orman konsepti verilmişti. Odaya girince içimi bir korku saldı çünkü ben her türlü böcekten korkardım. Ormanda da birsürü böcek olur.
Korkudan bayılmak üzereyken adam durdu ve pis bir şekilde gülümsedi. " böceklerden korktuğun bilgisini almıştım şebnem ama tabiki garantiye almak lazımdı sen de şimdi bu bilgiyi doğruladın. Bu sadece denemeydi gel şimdi senin için yaptırdığım özel yere gidelim."
Diyip beni bu orman gibi yerden çıkardı. Yan odaya geçtiğimizde büyük bir şok yaşadım. Burada neredeyse odayı kaplayan bir havuz vardı. Havuzun içinde de bilin bakalım ne vardı ! Tabiki böcek... Hamam böceği, kara fatma, çekirge gibi türlü böcekler havuzdaki su yerini almışlardı.
Beni oraya atarsa havuzdan dirim çıkmazdı. Korkudan kalp krizi falan geçirirdim. Beni tam havuzun yanına getirmişti ki dışarıdan silah sesleri gelmeye başladı adam belindeki silahı alıp kafama dayadı ve kapıya doğru ilerledi. Kolidordan geçip merdivenleri çıktı.

Çıkış kapısına yürürken arkadan bir ses geldi "kızı bırak yoksa vururum seni." Evet bu poyrazın sesiydi kurtarıcaktı beni.
Peki kurtarıp ne yapıcaktı kendi tutsak edicekti.
Aslında ben hiç kurtulmuyordum. Şu anki halimin özeti ölümlerden ölüm beğenmekti.
Ben düşünürken bir el silah sesi geldi. Ben vurulmamıştım. Ama benim kafama silah dayıyan adam da vurulmamıştı etrafıma baktığımda yerde kanlar içinde bir poyraz gördüm.

Bir an inanamadım o olamazdı heralde. Hayır bu olamazdı . Peki niye içim acıyordu. Ben poyrazı sevmiyordum ki. Zaten ondan kurtulmaya çalışmıyor muydum? Kurtulmuştum işte ama hayır mutlu değildim . Belki de sevmeye başlıyordum...

İşte bu bölüm de bitti. Yazmayı düşündüğüm zamandan bitaz geç yazdım özür dilerim. Yine de umarım güzel bir bölüm olmuştur. Sizi seviyorum...

Mafyanın SekreteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin