***
Merhaba canlarım🙋♀️
Heyecan kaldığı yerden devam ediyor. Artan nabızlardan ben sorumlu değilim. Oy butonuna basmayı unutmayın. Bir sonraki bölümün gelişi ilginize bağlı 💋
Öpüyorum her birinizi 😘
***
Kapının dibinden uzaklaştım korkuyla. Cengiz'in öfkeli sesini duyduktan sonra kapıyı açacak gücü bulamadım. Ancak birkaç dakika sonra kapıya doğru gidip kulpu indirdim. Kapıyı tam açacakken biri tarafından kapı yüzüme kapatıldı. Her şey çok hızlı olmuştu.
"Orada kal Hafsa!"
Cengiz'in ikazına uyup kapının dibinde konuşmalarını ve Emin'in bağırmasını gergin gergin dinledim. Elimden bir şey gelmeyince düştüğüm durumun rezilliği konusunda utanacak çok zamanım oldu.
"Bir daha karımın karşısına çıkarsan bu kadar iyi davranmam. Def ol şimdi!"
"Altınlarım için gel-"
Emin'in kısık çıkan ama içinde öfke barındıran sesini kesti Cengiz. Zira olduğum yerden bile Cengiz'in ne kadar öfkeli olduğu anlaşılıyordu.
"Altınlar eski kayınpederinde. Götün yiyorsa git ondan al!"
Cengiz'in son lafından sonra kapı iki kez sertçe tıklatıldı. Kapıya ürkerek yaklaştım. Ne diyeceğimi bilmiyordum ama daha fazla gerçeklerden kaçamayacağım için kapıyı başım eğik halde açtım. Her şey benim yüzünden olunca haklı hiçbir yanım kalmamıştı. Kapıyı geriye doğru açıp Cengiz'e yer verecekken bir anda Cengiz'in içeri dalmasıyla bedenim onun tarafından sola doğru itildi. Ardımızdan kapıyı hızla kapatan Cengiz, beni göstermemek için var gücüyle savaş vermişti.
"İyi misin?"
Direkt yüzüme bakıp vücudumu inceleyen Cengiz'in sesi de anlayışlı çıkınca ürkek tavırlarım gittikçe arttı. Kafamı sallamaya çalışırken yaşadığım utançtan dolayı titrer haldeydim.
"Özür dilerim. Onunla ben görüşmedim. Evin adresini nereden öğrendi bilmiyorum ve onunla görüşmüyorum da!"
Omuzlarımdan tutan Cengiz yüzüme doğru eğildi.
"Seni suçlamak gibi bir amacım yok Hafsa. İyi misin diye sordum ama hala cevabımı alamadım."
"İyiyim. Bana bir şey yapmadı. Cengiz buraya gelmesini ben istemedim."
Yakarır gibi gözlerine bakıp af dilemem Cengiz'in hoşuna gitmedi. Omuzlarımdan tutarken hafifçe sarsıp "Seni suçlayan yok. Arsız gibi peşine takılan kişi o. Lütfen kendine gel!" diyerek beni bir güzel azarladı.
Cengiz'in yönlendirmesiyle oturma odasına geçtiğimizde olayı başından sonuna kadar ona anlattım. Altınları babama bıraktığımı ve asla almak istemediğimi, altınların konusunu geçiren kişinin ailem olduğunu tek tek söyledim. Eski kocamla tanıştığı için pek hoşnut olmayan Cengiz ise sadece şunu söylemekle yetindi.
"Neden boşandığını daha iyi anlıyorum. Senin gibi kadına böylesine hödük birinin düşmesi. Şansızlık," deyip elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitti.
"Aslında başka sebeplerde var."
Cengiz'in arkasından bakakalırken arkasından sessizce mırıldanmıştım. Emin'in gerçek karakteri hakkında hiçbir şey bilmediği gibi benim hakkımda da çok az bilgiye sahipti. Cengiz'in sadece bildiği detaylarla bana inanmasına hayret ediyordum. Onun içindeki insan sevgisi çoğu zaman içimde şüphe uyandırıyordu. Ona güvenip içimi açma konusunda yeşil ışık yaktığım oluyordu. Evleneli iki ay olmuşken kartlarımı açık oynamak epey aptalca olacağı için suskun kadın olmaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçten İçe
RomanceEvliliğe nazaran boşanma oranının yüzde doksan arttığı bir dönemde yaşamak Hafsa'nın kara belasıydı. Evliliğini yürütmeyi bile başaramayan kara dul denecek kadar şansız bir kadındı. Yüzde doksanlık orana dahil olan bir diğer kişi bahtsız Cengiz olmu...