***
Merhabalar. Geçen bölümüme gelen ilgiden çok memnun olduğumu söylemek istiyorum. O halde hep böyle ilgiyle devam edelim mi? 🌹🙏
Bakalım bizimkilerin gidişatına ne diyeceksiniz 🥹🥹
***
Gelin tutulması yaşayan Didem anne, kapının ağzında duran kadını eliyle uzağa doğru itti. Eski gelininden haz etmediğini çok güzel belli edince birkaç adım geri gidip kendimi sağlama aldım.
İtilmeye alışık olan kadın gülerek bana baktı ve "Yeni gelinini görünce beni ne güzel de kapı dışarı ediyorsun," dedi.
"Gelinimken evime gelmişsin gibi konuşma İnci. Ne istiyorsun yine?"
İnci gözlerini üzerimden çektikten sonra Didem anneye alayla bakmaya başladı. Hareketlerindeki sınırsızlıktan gözüm korkmadı dersem yalan olur. Sonuçta karşıma çıkan kadının ne kadar çirkef olduğunu daha önce de görmüştüm. Fakat o beni hatırlayabilmiş değildi.
"Oğlun telefonlarımı açmıyor. Söyle ona üzerime arsa vermeye çalışarak nafaka talebimden kurtulamaz. O nafaka benim hakkım ve senin oğlun bunu seve seve verecek."
Didem teyze kendini tutamayıp sinirle güldü. Elinin birini beline yerleştirince o bilindik inatçı kaynanalara benzediğinden haberi yoktu.
"Aklın varsa o arsayı al ve aşağı otur. Karar bana kalırsa sana zırnık koklatmam! Sabrımı daha fazla zorlama."
İnci bozgunluğa uğrayınca ilk iş onları izleyen bana bakmak oldu. Ne kadar aşağılandığını ölçmek istemişti.
"Neyse ki karar mercii sen değilsin. Oğlunun fevri hareketleri olmasaydı şu an çalışacak bir işim olabilirdi. Asıl sen, başınıza bela olmamı istemiyorsan oğlunu ikna et!"
"Oğlumu aldattıktan sonra gelip seni tebrik etmesini mi bekliyordun? İş yerine rezil olman tamamen senin hatan. Erdemli bir kadın olmayı bile becerememişsin hala paranın derdindesin. Rezil!"
İnci, duyduğu hakaretlerden zerre etkilenmedi. Gözleri baygın baygın bakarken elini havaya kaldırdı ve "Tabi! Her şeyin doğrusunu sen biliyorsun! Oğlun beni dinleseydi bunca saçmalık başımıza gelmeyecekti. Her şey onun suçu!" derken sinirden nefessiz kaldı.
İnci nefesini düzelttiğinde tekrar benimle bakıştı ve o an anladım ki hedefini değiştirmeye karar vermişti.
Başıyla beni gösterip "Gelinin tam sana göre kız Didem! Sözünden çıkmaz, seninle mantı açar, kışlık falan yapar. Bak evliliğimi bitirmem senin de işine yaramış. Benim de hak ettiğimi alma zamanım gelmedi?" diyen İnci'nin seçtiği kelimeler o kadar alaycıydı ki Didem annenin bedeni titremeye başladı. Eski gelini kahkaha atacak kadar gülerken bedenimi ortaya çıkardım.
Didem anneyi kenara çekip İnci'nin karşısına dikildim. Uzun olan boyum sayesinde ona üstten bakıp yüzünü inceledim. Doğru orantılı yüzüne yaptığı makyaj onu gerçekten güzel gösteriyordu. Seçtiği cesur kıyafetlerde onu daha güzel yapıyordu, kabul. İçinde taşıdığı ruhun güzellikle alakası olmayınca ben de gülümsemeye başladım.
"Merhaba! Cengiz'in sana nafaka verebileceğini sanmıyorum. Malum, kocamın düşünmesi gereken bir ailesi var artık. Ayrıca kendi hayatına odaklanken bir erkeğin parasına minnet etmemeni öneririm. O halde sana iyi günler!"
Kapıyı suratına çarptım. Ne İnci'den ne de Didem anneden ses geldi. Biri arkamda şaşkınlıktan dilini yutmuştu diğeri de çelik kapıyla bakışıyor olmalıydı. Derken, kapıya inen yumrukla irkildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçten İçe
RomanceEvliliğe nazaran boşanma oranının yüzde doksan arttığı bir dönemde yaşamak Hafsa'nın kara belasıydı. Evliliğini yürütmeyi bile başaramayan kara dul denecek kadar şansız bir kadındı. Yüzde doksanlık orana dahil olan bir diğer kişi bahtsız Cengiz olmu...