• K.İ. | Bölüm 5 - Uzun Zaman Sonra

3.4K 118 4
                                    

Herkese yepyeni bir bölümle merhaba arkadaşlar. Yine ben geldim. Umarım beğenirsiniz. Beğeneceğinizi umarak bu bölümü paylaşıyorum.

Oy vermeden geçmeyin, aşağıda görüşmek üzere.

...Lorensi size keyifli okumalar diler...

Bölüm Beş - Uzun Zaman Sonra

Erkenden kalkmış, bu sefer evde koyu yeşil doktor üniformamı giymiş hastaneye gitmek için hazırlanmıştım. Dün Üsteğmenle konuştuktan sonra bu sabah numarasını, Ömer Asaf diye kaydetmiş, yüzümde yine sıcak bir tebessüme yer vermiştim. Bugün hastaneden erken çıkacağım için, askeriyeye uğrama isteğiyle rotamı oraya çevirecektim. Her zaman o gelecek değil ya.

Dünkü akşam yemeğine ise yine ablam katılmamış, katılmamasının altında yatan nedeni çok iyi biliyordum. Geçen haftalarda, izin günümde, annemin yapmış olduğu poğaçaları ablama, okula götürmek için yola çıkmışken, okul kapısından içeri girince çardakta oturan ablam ve daha önce okula, çocukların yanına gelince görmüş olduğum bir adamla gülerek konuşurken görmüştüm.

Nedenin ne olduğunu, bu sefer daha iyi anlamıştım. Yine de bildiğimi belli etmeyip, hiç bir şekilde bozuntuya vermemiş, meseleyi ablamın yüzüne vurmamıştım.

Abime gelecek olursak ona anlattıklarımdan dolayı sürekli bana bakıp gülümsüyor olsada, konuyu açmıyor olması beni memnun ediyordu. Kahvaltının üstünden kalkmış, giyindikten sonra salona açılan odamın kapısından çıkmıştım.

"Vay vay vay! Güzelime bakın. Doktor üniforması ne kadar da yakışıyor." Abimin kulaklarıma ilişen sesiyle salonda bulunan, ablam hariç -kendisi yine erkenden okula gitmişti- herkes bana dönmüştü. Boynumda ki stetoskopu, sırtıma almak için yanıma almış olduğum sırt çantamın içine sıkıştırarak, çantayı tekrardan sırtıma aldım.

"Kızım? Kıyafet neden giymedin?"

Anneme döndüm ve ilerleyip Eda' nın yanına oturdum, çantamı koltuğun üzerine bıraktım.

"Bilmem. Bugün böyle gideyim dedim, hem daha rahat" diyerek, abime döndüm.

"Selim' in aşısını yapıp öyle gideyim." Abim hemen ayağa kalkarken, "evet evet" demesiyle ben de ayağa kalktım. Eda'da arkamızdan kalkıp, birlikte abimlerin odasına yol aldık ve aynalığın üzerinde yer alan aşıları ve şırıngaları yatağa getiren abimle, kolumda ki bileğime büyük gelen saati yukarı doğru çektim ve önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına aldım.

"Uyuyor mu?"

"Evet."

Elime aşı kartını alıp, abimlere bakmadan konuştum. "Selim doğarken hepatit B aşısını yapmışlar zaten. Hepatit BCG aşısı, Hepatit A, beşli karma aşısı ve çocuk felci aşısıda yapılmış. Geriye dört aşısı kalmış, sen üç demiştin" dedim abime tebessüm ederek dönerken.

"Dört mü? Ben üç biliyordum."

Gülümsedim.

"Eda sen getir Selim' i."

Abim eşinden Selim' i getirmesini isterken, ben kutunun içerisinden kızamık aşısını çıkarıp, şırıngayı paketinden açarak doldurmaya başladım.

"Canı çok acır mı?"

Eda'nın aniden yöneltmiş olduğu soruyla, sıcak bir tebessüm sergileyerek, onu omzuna yüz üstü yatırmış olduğu oğluna bakıp durduğunu gördüm. Eh... Sonuçta o bir anne. Evladının canının yanmasını tabiki de istemezdi.

KURŞUN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin