GİRAY

45.Bölüm

📍 Hoş Geldiniiiiiiiizzzzz

Satır aralarına yorum bırakmayı unutmayınız canimlerrr

Keyifli okumalaaarrrr ❤️

**
 
45.Bölüm

**

Uzun bir ayrılıktan sonra ilk kez size yazıyorum validem. Babam Beyhan Bey’le birlikte afiyette olmanızı ümit ediyorum. Evimize huzur ve selamet dilerim.

Keza bunların bende mevcudiyeti yoktur.

Yaverim Doğanşar’dan bir mektup aldım, mektupta yazılan ve sizin tarafınızdan söylenen bu nahoş sözlere inanmak istemedim. Fakat zevcem Dilruba ile evlendiğimiz vakitten beri takındığınız hal ve hareketler beni buna inanmaya mecbur etti.
Siz tarafından sarf edilen tüm sözleri tekrar tekrar okudum. Çokça kez.

Ağabeyim Ali Merdan Bey’in eşi Nazlı’nın ailesi, akrabası, seveni ve yakını oldukça fazladır. Omzundaki yük ne kadar ağırsa taşımaya yardım edecek o kadar insan vardır etrafında. Buna siz ve Beybabam dâhil.

Benim zevcemin tek akrabası, validemin rutubetli bir odayı layık gördüğü ölüm döşeğindeki babasıydı. Yakın zamanda yitirildiğini, Dilruba’nın bu dünyada tek yakınının ben olduğumu unutarak böyle bir hataya düşmüşsünüz. Dengi bir yanıt vermeyi gönlüm istese de ket vurdum, annelik hakkının büyüklüğünü bilirim.

Sefir Halamın Dilruba’yla yakinen ilgilenmesi sizi huzursuz etmiş duyduğum kadarıyla. Eğer gönlü temiz ve kötü hiçbir niyet taşımayan eşime bu muameleyi layık gördüyseniz, ona yakın olmaya layık değilsiniz demektir. Yerinizi almasından korktuğunuz Sefir Hanım’a zevcemin yanında olacağınız konumu ellerinizle teslim etmişsiniz. Bu muamele devam edecek olursa eşimi köşkte bırakmayacağımı bilin.

Ardını kollamanız için bıraktığım bir serçedir Dilruba, gönlünü kırıp elime mahzun bir yürek vermenize razı gelmeyeceğim.

 Diğer yarımı yanında bıraktıysam anne, bu sana olan güvenmek isteğimdendir.

Ola ki bu muamele devam eder, zevcem bir başka hakaret daha işitirse… Köşke son gelişim Dilruba’yı oradan almak için olur.

Bu da böyle biline.

**

"Giray yıllardır benim solumdadır, ondan bir an dahi şüphe etmedim. O da beni şüpheye düşürecek hiçbir şey yapmadı." elindeki kehribar tespihi ağırca çekti, karşısında duran iki adama baktı düşünceyle, "Fakat... Kimler kimlere ihanet etti Şahin."

Başını salladı Şahin, orası öyleydi fakat karşılarındaki kişi Giray'dı. Yıllar yılı aynı düşmana kılıç çekmişler, aynı dereden su içmişlerdi. "Hünkârım. Giray Bey'in şimdiye kadar hiç taşkınlığı olmadı. Olduysa dahi sizin emrinizden bir adım öteye gitmedi. Bana sorsanız bu ahalinin meseleyi büyütmesidir..."

Şahin'in hemen yanındaki Avcı Bey onayladı ve ekledi, "Üstelik gözü toktur. Haddime değildir ama Kırım Hanlığının kızı varken memleketinden bir kızla nikâhlandı. Bu bile bir mütevazılıktır."

Biliyordu Sultan Murad, Giray'ı pek çoğundan daha iyi tanıyordu. Saraya nasıl geldiğini, zevcesi Dilruba'yla nasıl evlendiğini, savaşlardaki hünerini, zekâsını.

Sırtını yaslayabileceği bir avuç adamdan bir tanesiydi.

"Şüpheniz hâkimiyetinizi sorgulayan insanlarsa tereddüt etmeyin. Güçlü bir komutan size bağlılığını halka ispatlarsa, o komutanın gücü sizin gücünüzdür. Üstelik Giray Bey'in aslı bizdendir, diğer komutanlar gibi devşirme olmadığından halkın onu sevmesi kaçınılmazdır."