İyi okumalar,
yorum yapmayı unutmayın....
Doğuhan'ın evine geldiğinden beri kendisini odaya kapatan Bartu, hayatının hatasını yaptığını fark etmesi uzun sürmemişti. Bu aydınlanmayı yaşarken de uyuyakalmıştı haliyle. Doğuhan'ın yatağında, onun çarşafları ve yastığıyla uyumanın verdiği rahatlık kendi evindeki rahatlıktan pek de farklı değildi. Onun kokusuyla, ki buna kedilerin kokusu da dahildi çünkü Doğuhan'ın üç kedinin önüne geçebileceğini sanmıyordu.
Güvende hissediyordu.
Fakat bir terslik vardı...
Bartu uzandığı yumuşak zeminde saatlerini geçirip uykusuna devam ederken, burnuna değen tüyler ile burnunu kırıştırdı. Homurdanıp diğer tarafa döndüğünde, üstünden atladığını hissettiği şey ile gözlerini aralar aralamaz onu gördü.
Cırcır, havayı koklayarak burnunu Bartu'nun yüzüne yaklaştırmıştı.
"Merhaba Optimus Prime."
Bartu'nun konuşması Cırcır'ı korkutmuş olacaktı ki zavallı kedi irkilerek geriye doğru sıçradı, Bartu ise uykulu haliyle kıkırtılar bıraktı.
Fakat Cırcır, Bartu'nun yüzüne doğru uzun sivri dişlerini göstererek tısladı.
Bartu kedinin bu hareketi karşısında şok olarak kıkırtılarını durdurduğunda, hemen geri çekildi ve ellerinden destek alarak doğruldu yattığı yatakta. "Cin mi kaçtı içine oğlum?" diye soran Bartu, ona tıslayan kediye bakmayı sürdürdü.
"O dişi aslında."
Kapının oradan ses geldiğinde başını o tarafa doğru döndürdü ve üzerine normal bir tişört ile şort çeken Doğuhan'ı gördü. Onu gördüğündeki heyecanı yüzüne yansırken, gülümsemeden edemedi, ki ona bakan gencin de dudaklarında gülümseme görünce sol tarafındaki organının hızlandığını hissetti.
"Cırcır, buraya gel kızım." diyen Doğuhan ile, Cırcır saniyesinde yataktan inip sahibine doğru koştu ve arka patilerinin üzerinde ayaklanıp ön patilerini Doğuhan'ın dövmeli bacaklarına yerleştirdi, ardından tiz bir miyavlama bıraktıktan sonra sahibi tarafından koltuk altlarından tutularak kucağa alındı. "Normalde kapı kapalıydı..." Doğuhan, Bartu'nun kahverengi gözlerine baktı. "...ama Cırcır'ın kapı açma gibi bir huyu var."
"Zeki hayvan."
"Ve aşırı kıskanç." diye ekledi Doğuhan. "Çok bağlı bana ve yabancıları da sevmez."
Bartu güldü. "Görebiliyorum."
Doğuhan ayağıyla kapıyı tamamen aralayıp Cırcır'ı koridora bıraktı ve geri Bartu'ya döndü. "Rahat uyuyabildin mi?"
"Evet, rahattı."
"Aç mısın peki?" "diye sordu Doğuhan. "Hemen bir şeyler hazırlarım."
Bartu yatakta kalçasının üzerinde sürünüp yatağın ucuna geldi ve ayaklarını zemin ile buluşturdu. "Zahmet etme, aç değilim."
Karın gurultusunun sesi öyle bir bastırdı ki Doğuhan bile duymuştu. Bu sebeple Bartu'nun kızaran yanakları ortaya çıktığında, Doğuhan gülümsemeden edemedi ve kollarını göğsünde birleştirdi.
"Ben yemek hazırlıyorum, sen de üzerini değiştir."
Doğuhan giysi dolabının önüne geldiğinde, Bartu üzerindeki tişörtü kontrol etti ve yakasından başlayıp koltuk altlarına kadar terlemişti. Bu daha çok utanmasını sağlarken, havanın sıcak olmasından nefret eder hale gelmişti. Oysaki yaz mevsimi onun mevsimiydi... Etkilendiği, ilgisini çektiği gencin karşısında terlemek onu yerin dibine sokmaya yetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedimi Ver Bana [GAY]
Teen Fiction[TAMAMLANDI] 053*: Senin kedin mi bu? Doğuhan: Evet, rica etsem atacağım konuma getirebilir misin? Ya da sen at ben geleyim. 053*: İşte o imkansız. Doğuhan: Ne demek imkansız? 053*: Artık benim kedim. Bb. Doğuhan: Ne?