MSA8🔪ESARETİN CİLVESİ

5.2K 82 16
                                    

MSA8🎼Tango With Lions - In A Bar

Kendime yediremediğim tek gerçek, giderek daha çok zorlandığım gerçeğiydi ve içine düştüğüm bu hayatın bilinmezliğiyle nasıl baş edebileceğimi de artık kestiremez olmuştum. Böylesine yalnız hissederken başaramamak artık gözümü korkutmaya başlamıştı. Öyle ki bu son yaşanılanlar ve saklı kalan gerçekler tüm insanî duygularımı hat safhaya çıkarmıştı. Böylesine yoğun bir hissin kucağında dans etmek sarhoş ediyordu ruhumu... Irkımın bana olan güvenini boşa çıkartmamak adına göğüs gerdiğim her anla sanki daha çok dibe batıyordum. Yaşanılanlar beynimi yiyip bitiriyor içten içe girdiğim bu savaşın sanrılarıyla yüzleşmek her geçen gün daha çok yoruyordu beni.

Ve işte yeniden buradaydım, yeni bir başlangıcın tam ortasında... Ondan ne kadar çok uzağa gidebildiysem gitmiş sonunda yine dönüp dolaşıp kendimi onun yanında bulmuştum. Yapabileceğim başka hiçbir şey yoktu. Gizli dolapların ardına sakladığı gerçekleri gün yüzüne çıkartmak için burada onun yanında kalmam gerekiyordu. Bunun için onunla savaşmam gerekiyor ise bunu da seve seve yapmaya hazırdım. Bu oyunun ardında ki gerçekleri sorgulamam yasak olabilirdi ama kuralları hâlâ benim ellerimdeydi.

Ezbere bildiğim evin yolunda sona yaklaşırken açık olan herhangi bir penceresinden içeriye doğru kanatlarımın eşliğinde süzüldüm. Doğruca salona doğru ilerlerken etrafa göz atmayı ise es geçmemiştim. Cas'i arayan gözlerim onu bulmanın verdiği sevinçle ötmeye başlamıştı.

Yapılı olan vücuduyla kendini koltuğa bırakmıştı ve gözleri kapalıydı. Günün yorgunluğu ona ağır gelmiş olmalıydı. Ötmeyi bırakıp kanatlarımı hafifçe eğerek Cas'in omzuna doğru iniş yapıp küçük bedenimi ona emanet ettim. Yüzüne doğru dönen bakışlarım ilk önce bana oyun oynuyor sandım ama bunun tamamen gerçek olduğunu çok sonra anladım. Aundre'nin darbeleriyle yüzünde oluşan koyu renkler an itibariyle tamamen silinmiş âdeta hiç yaşanmamış gibi capcanlı bir şekilde karşımda duruyordu. Şaşkınlığım beni tamamıyla bozguna uğratırken böyle bir şeyin gerçekten var olabileceğini merak etmeye başlamıştım. İnsanların yaraları bu kadar çabuk iyileşebiliyor muydu?

Cas hareketlenmeye başladığında ayaklarım sendelemiş ve uzun tırnaklarım tenine batmıştı. Öyle sanıyorum ki bu Cas'in kendine gelmesini sağlamıştı. Cas'in vücudu uyanmanın etkisiyle gerilmeye başlamışken üzerindeki gömleği de onunla birlikte gerilmiş kaslı göğsünü açığa çıkarmıştı. Olduğu yerde doğrulmaya çalışırken tüylerim sakallarıyla birleşmiş ve varlığımın farkına varmasına sebep olmuştu. "Blue," derken sesi homurtu hâlinde çıkmıştı. "Senin de gittiğini sandım küçük şey." Avuçları içerisine alan bedenimle tüylerimi okşamaya başladı. Bu hareketiyle kendimi ona emanet ederken ondan gittiğim için gerçekten üzülmüş olabileceği gerçeğiyle çelişkiye düşmüştüm.

Aundre'nin söyledikleri aklıma bir bir hücum ederken belki de yalan söyleyenin Cas değil Aundre olabileceğine inandırdım kendimi. Ne de olsa aklımı karıştırmak için her şeyi yapacağını söyleyen kişi oydu. Cas, "Susamış ve açıkmış olmalısın," derken oturduğu koltuktan hızla kalkıp devam etti. "Kafesine koyayım seni." Kafesime vardığı an açık olan kapısıyla parmaklarını gevşetip beni kafesin içerisine bıraktı. Tam o anda çalan telefonun sesi evin içerisinde yankılanmaya başlarken Cas hızla kafesin kapağını kapatıp kafesin mandal mekanizmasını kaldırdı. Çalışma masasına doğru ilerlerken yeniden bu daracık kafese kapatıldığım için hoşnutsuzluğumu dile getirmek istedim. Ama ne yazık ki bunun mümkün olamayacağını kavradığım an bundan vazgeçtim. Cas masanın üzerinde duran telefonu eline alıp hızla arayan kişiyi yanıtladı.

"Dinliyorum." dedi. Şu an karşımda duran adam o ilk kez keşfettiğim adamdan çok uzaktı. Oysa ki kokusu, varlığı, sesi aynıydı. Peki ama neydi duygularını bu denli değiştiren şey? Yoksa ondan uzaklaşmayı seçtiğim için hata mı etmiştim? "Bekleyin beni," derken odasına doğru ilerliyordu. "Herhangi bir aksilik istemiyorum." Konuşulanlardan pek bir şey anlamamış olsam da Cas'in şirkete gitmek için hazırlanacağını kavrayabilmiştim.

MAVİ SAÇLI ALAKARGA / YENİDEN YAZILIYORWhere stories live. Discover now