"her yiğidin harcı değil"

3.6K 383 181
                                    

yorum sınırı: 300

"Aç bakayım ağzını." uzattığı ballı ekmekle ağzımı kocaman açmıştım. "Oh yarasın benim yavrularıma."

Ağzımdaki lokmayı çiğnerken parmağımla çilek reçelini göstermiştim. Barıştığımızdan beri iştahım açılmıştı. Ve Barış'ta bunu kullanıp her öğünde kendi elleriyle besliyor dünyaları yediriyordu.

"Çilekten mi?" diye sormuştu. Bende başımla onu onaylamıştım. "Annemin yaptığı mı bu?" elindeki ekmeğe bolca sürüyordu reçeli.

"Hıhım... Sondu bu sanırım. O kadar güzel yapmış ki hemen bitti kavanoz." dememle ağzıma sürdüğünü tıkmıştı.

"Söyleyeyim de yapsın yine. Seviyorsun sen baya."

"Kadın yaptığında veriyor Barış. Söylemeye ne gerek var?"

"Gayette var. Yavrum hamilesin sen. Annem torunu için koşa koşa yapar zaten."

"Çok sevindiler ben bu kadar duygusal olacağını tahmin edememiştim." sabah kahvaltıdan önce görüntülü konuşmuştuk. Ve hamile olduğumu söylemiştik. Emine anne hüngür hüngür ağlamıştı. Yüksel baba ise dolu ve gurur dolu gözlerle sadece bizi izlemişti. Tabi bende bu görüntüyle kendime hakim olamamış Emine anneden pek farkım kalmamıştı. Barış ve Yelda'da önce bu halimize biraz gülsede sonuçta onlarda duygusala bağlamıştı.

"Annem şaşırtmadı ama babam çok farklıydı. Kendimi ilk defa onun bakışlarında büyümüş hissettim."

"Baba oluyorsun sevgilim. Babanın gözünde artık zıpır bir erkek çocuğundan fazlasın."

"Harbi baba oluyorum ya." demişti yüzündeki yarım ağız salak gülümsemeyle. "Böyle diyince hala inanamıyorum." önüme gelen saçlarımı parmağı ile kulağımın arkasına attı. Elinin tersi ile yanağıma dokundu. Bakışlarındaki hayranlık fark edilmeyecek cinsten değildi.

"Noldu?" diye sordum gülümseyerek. Öyle uzun bakmıştı ki konuşmadan.

"Hamilelik o kadar yakıştı ki anlatamam. Birkaç ay sonraki halini çok merak ediyorum."

"Böyle yemeye devam edersem dubaya döneceğim." diyerek masada olan kirazdan bir tane ağzıma atmıştım.

"Seni her halinle severim karıcım. Hiç düşünme sen bunları." burnumdan sıkıp ayağa kalkmış boş tabaklarımızı makineye yerleştirmeye başlamıştı.

Bende ona yardım etmek için ayaklandığımda bana dönmüştü. "Sen kamerayı ve bilgisayarı ayarlasana. Hakan abi arar yarım saate." 

Bugün Barış'ın doğum günü olduğu için Hakan abi görüntülü konuşalım demişti. Bizde bebeği söylemek için böyle bir fırsat kolluyorduk zaten. Anı kalması için de kameraya alacaktık hatta belki sonra sosyal medya da paylaşabilirdim.

"Tamam aşkım. Hızlı ol her an arayabilir." başıyla beni onayladığında salona geçmiştim. Bilgisayar ve kamerayı zaten sabah da kurmuştuk. Son ayarları yapmak kalmıştı bana sadece.

Çok sürmeden ekrana süren arama bildirimi ile Barış'ı çağırmış bilgisayarın karşısına oturmuştuk. Barış ile birbirimize bakıp derin bir nefes almış yüzümüzdeki aptal sırıtış ile aramayı açmıştık.

"Doğum günün kutlu olsun kardeşim." diye giriş yapmıştı Hakan abi. Elinde ufak bir kek üstünde de mum vardı. Bunu beklemediğimiz içinde ikimizde gülmüştük.

"Sağ ol abim benim. Hep beraber nice senelere inşallah." demişti Barış'ta. "Dilek tut bakalım o kadar yaktık mumunu." demesi ile Barış gözüyle bana hamilelik testini göstermişti. Ben elime aldığımda dilek tutar gibi gözlerini kapatmıştı.

Hayvansal Aşk / Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin