benim ailem vatanımdır

Y,S - 6. Bölüm

Yorum, 50
Oy, 50
Sınır aşılmadan bölüm gelmeyecek!!!

Sinan yağız'dan

Ömer amcanın söylediği şeye karşı ne kadar itiraz etsemde kabul etmemiş ve beni evlerine getirmişti.

Hastaneden kaydım alınmış, tedavimi evde olacaktım.

Kimseye yük olmak istemiyordum, bunu ne kadar söyleyemesemde.

Kim, kızının katilini evinde isterdi ki.

Salonda sessizlik içinde oturuyorduk.

Öztürk ailesinin her bir üyesi buradaydı.

Çocuklar yukarıda ödev yaparken, Emre ve Asena uyuyordu.

Barlas ise salonda, bezinden dolayı kıvırta kıvırta emekliyordu.

Sabahtan beri gözümü barlastan ayıramıyordum.

Çok tatlıydı. Fakat gülemiyordum.

Bir insan gülmekten utanır mıydı, ben artık gülmekten utanıyordum.

Ortamdaki sessizliği yukarıdan gelen ağlama sesi bozmuştu.

Ve bahar'ın, "ama daha yeni uyumuştu. " demesi.

( iki tane bahar var, bu yüzden psikolog olana naz, rüzgarın karısı olana bahar diyeceğim. )

Bahar, yukarıya çıkarken rüzgar'da onunla birlikte çıkmıştı.

Güçlükle yutkundum, belki bizde böyle olabilirdik.

Rabia, ben, kızımız.

Evet kızımız olacaktı, bunu sürekli rüyamda görüyordum.

Hislerim beni yanıltmamıştı, ne olursa olsun bir şekilde hissederdim.

Ama şuan bir şey hissedemeyecek kadar duygusuzdum.

Veya bir şeyi ayırt edebilecek kadar iyi şeyler hissetmiyordum.

Barlas emekleyerek zelihanın yanına gittiğinde bende bakışlarımı ellerime indirdim.

Aslında bileğimdeki jilet izlerine...

Hastaneye yatmadan önce yine kriz geçirip banyodan aldığım jileti defalarca bileğime vurmuştum.

Lanet gelsin ki karşı komşulardan birisi görmüş ve müdahale etmişti, eğer müdahale etmemiş olsaydı şuana kadar geberip gitmiştim.

Keşke.

Kapıdan içeriye telefonda konuşan naz girdiğinde göz ucu ile elindeki ilaçlara baktım.

Üç kutu tutuyordu ve üzerindeki yazıyı söylüyordu.

" evet, sabah, öğle, akşam 1er tane, tamam gizem. Diğeri sadece akşam, Diğeri hem sabah, hem akşam. Tamam. Sen diğer listeyi de hazırlarsın. Tamam canım bekliyorum. Aynen, sende. Ay yeter kapat. "

Bana doğru gelip, elini alnıma koydu.

Kısık ses ile mırıldandım.

" ne yapıyorsun. "

" kış'a girmek üzereyiz, normalde bu dönemlerde üşütürdün. O yüzden baktım. Şuanlık ateşin yok ama yanakların kızarmış, hasta olacaksın. Kalın giyin. "

" Oğlum, bak yine yanakların kızarmış, üşüteceksin kalın giyin. "

" Sinan, hadi yavrum bak ıhlamur yaptım, sıcak sıcak iç."

" Yine mi saçlarını kurutmadın oğlum, bak sonra neden hasta oluyorum diyorsun."

" bak dün gece yine üzerini açmıştın, sana diyorum ki üzerine bir şey giyin öyle yat. Hep cıbıl cıbılsın. "