Yazardan...
Güneş gözlerini açalı yirmi dakikadan fazla olmuştu, doktorlar direkt içeri girmiş dakikalardır muayene ediyor beyninde hasar kalıp kalmadığını kontrol ediyordu. Pınarlar kapıda heycanla bekliyor evlerine gönderdikleri herkesi arayıp müjdeli haberi veriyordu. Tek ulaşamadıkları kişi Fatih'ti.
"Babamda tam zamanında kayboldu ortalıktan!"dedi emir isyanla. Güneş tam gözünü açmışken Fatih nerdeydi?
"Durun dedeni arayayım hem güneşin haberini vereyim hemde babanı sorayım"dedi pınar cebinden telefonunu çıkarıp tahsini aradı.
Bir kaç kez çaldı telefon, pınar tam kapanacağını düşünmüştü ki açılmıştı,"baba!"dedi pınar heycanla.
"Pınar..."dedi Tahsin, ses tonundaki durgunluk pınarın dikkatini çekmişti.
"Ne oldu baba?"dedi pınar tedirginlikle. Duymak üzeri olduğu şeylere hazır değildi.
"Sakin ol önce otur bir yere"dedi Tahsin pınarı sakin tutmak için.
"Söylesene baba!"dedi pınar içindeki korku git gide büyüyordu.
"Ne oluyor anne?"dedi emir merakla.
"Kötü bir şey var..."dedi çağan iç çekerken.
"Baba!?"dedi pınar tahsinin konuşması için.
"Karakoldayız..."dedi Tahsin.
Bir eli kalbine gitti pınarın. Kulakları ne duyuyordu. Kocası korktuğu şeyi yapmış mıydı yani?
"Anne?"dedi emir korkuyla pınarın kolunu tuttarken.
"Öl-öldürmüş mü?"dedi pınar titreyen sesiyle.
"Çok şükür öldürmemiş ama kenanı vurmuş hemde üç yerinden..."dedi Tahsin, sıkıntıyla nefes alıp verdi.
"Üç yerinden..."dedi pınar ağır ağır yutkunurken. Güneştende üç kurşun çıkarmışlardı değil mi? Elleri tutmaz oldu sanki elindeki telefon nerdeyse kayıp düşerken çağan telefonu eline aldı.
"Alo dede!"dedi çağan.
"Oğlum"dedi Tahsin sadece.
"Anne ne oluyor!"dedi emir pınarı sıkı sıkı tutarken.
"Dede ne oldu!?"dedi çağan endişeyle.
"Baban kenanı vurmuş oğlum..."dedi Tahsin bir kaç saniye durup devam etti, "karakoldayız..."dedi.
"Dede yapma..."dedi çağan gözlerini sıkı sıkı kapatıp derin bir nefes aldı. Gözleri cama kaydı. Hala muayene olan gözleri açıp kardeşine baktı.
"Bulacağım bir çaresini"dedi Tahsin. Oğlunu burda bırakacak hali yoktu tabiki.
"Dede güneş gözlerini açtı!"dedi çağan sinirle.
"Ne?"dedi Tahsin şaşkınlıkla. Her şeye rağmen gülümseyip içinden defalarca şükür etti.
"Babamı sorduğunda ne diyeceğiz biz şimdi..."dedi çağan.
"Of Allah'ım!"dedi Tahsin sabır dilerken.
"Babamı getir dede! Kardeşime açıklayamam bu durumu!"dedi çağan. Tahsin bir şey demeden telefonu kapattı.
"Ya ne oluyor!"dedi emir sabırsızca.
"Babam kenanı vurmuş!"dedi çağan.
"Ne?"dedi emir şaşkınlıkla.
"Ah Fatih..."dedi pınar dolu gözleriyle. Birazdan güneşi görmeye gireceklerdi ağlamaması gerekiyordu. Güneş anlardı.
"Of baba ya!"dedi emir isyanla ,"tamda zamanıydı güneşe ne diyeceğiz!"dedi.

YOU ARE READING
𝓞𝓶𝔃𝓾𝓶𝓭𝓪𝓴𝓲 𝓨𝓾𝓴
Teen FictionYıllarca anne ve babasının nefretiyle büyümüştü güneş.Bir kaç ay önce alt katlarına taşınan kız ile birlikte girdiği ortamlar değişmişti önce.Daha sonra hayatının tamamen değişeceğinden hayatının tamamen yalandan ibaret olduğundan bir haberdi... Gün...