Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
1: Tüm Planlar, Tersine Dönen Oyunlar
3 YIL ÖNCE
"Kostüm tamam. Işık tamam. Ses sistemi? Sorunsuz. Bana dön. Hayır, tam tur dön. Kendi çevrende dön Papatya. Güzel, mikrofonu kontrol edin. Tutuşun iyi. Başını çok eğiyorsun, duruşun bozuk görünüyor. Tamam, böyle daha iyi. Hazır mısın?"
Gözlerini gözlerime dikmiş, son derece kontrolcü bakışları olan adama yavaşça başımı salladım. Menajerimin olmasına hala alışamamıştım.
"E-evet."
"Kekeleme."
"Evet," dedim tek nefeste. "Hazırım."
"Güzel. İlk büyük konserin. Sahne seni bekliyor, inlet orayı."
Elini omuzlarıma koydu, parlak kumaşlı kıyafetimi son bir kez sertçe düzeltti ve hemen arkamda durdu. Kulisten çıkmak için hazırdım.
Kulağıma fısıldadı: "Işıklar gözünü almasın, dikkat et prenses."
Bu keyifli ancak ukala bir mırıltıydı. Haksız sayılmazdı. Beni bekleyen ışıklar muazzamdı. Tıpkı aylardır, bugünün provasını aldığımız her anki gibi.
Kusursuzdu.
"Işıklar gözümü almasın," diye mırıldanırken kendi kendime cümleyi tekrarlıyordum.
Işıklar nasıl gözümü alacaktı ki? Ben sahnenin sahibiydim.
Benim ışığım onların gözünü alacaktı.
Sahneye çıktım, çığlıklar kulağımı kanatacak kadar heyecanlıydı.
-
GÜNÜMÜZ
Bir şeyler ters gitmeye başladığında kaçardım.
Çocukken sevdiğim eşyalar bana değil kardeşlerime alındığında insanlara bağırmak yerine odama geçer ve sessizce beklerdim. Ne de olsa er ya da geç biri benim bir şeylere küstüğümü anlamalıydı, değil mi? Tabağıma sevmediğim yemek konulmuşsa onu sevmediğimi anlatmaya çabalamak yerine masayı terk eder ve aç kalırdım. Ne de olsa günün sonunda biri acıkıp acıkmadığımı merak ederdi, değil mi? Herhalde öyle olması lazımdı. Doğum günümde hangi hediyeyi istediğimi önceden söylemiş olmama ve bunu tüm detaylarıyla bilmelerine rağmen çok alakasız bir sürpriz yapılırsa susar, pastamı keser ve sessizce o geceyi sonlandırırdım. Ne de olsa biri aldığı hediyeyi kullanmadığımı ve istediğim şeyin o olmadığını bilirdi, değil mi? Öyle olması lazımdı. Yaşım biraz daha ilerlediğinde ve kişiliğim oturmaya başladığında romantik ilişkilerin ne olduğunu anlamaya başlamış ve kendimce bazı analizler yapmıştım. Eğer bir erkek duygularımla oynamaya karar vermiş ve ondan hoşlanmama rağmen beni zorlayacak türden tavırlar sergilemişse kendimi izah etmeye ya da ilişkiyi yeniden inşa etmeye çalışmazdım. Onu terk ederdim. Kaçardım.