Hırsımı Arıyorum. Gören var mı?

46 2 0
                                    

Harbi kafama soğuk yedim herhalde. Bu davranışlarımın kafayı üşütmemden başka açıklaması olamaz yani. Yine düşüncelerim beynimi kemirmeye başladı. Düşünmekten beynim reset atacak. Dumanlar çıkacak diye korkuyorum. Harbi, harbi korkuyorum. Öyle sikimsonik bir ruh hali içerisindeyim ki. Ne zaman kafamı bir şeye yorsam. Olayların arkası peş peşe geliyor. Başımın ağrısından duramıyorum. Nefesim daralıyor. Kemiklerim kırılmışcasına ağrıyor. Başım dönüyor ve yürüyecek hali bulamıyorum kendimde. Bunalıma girdiğim zaman gidip, dövme yaptırıyorum. Sanki acı çekince kendime gelecekmişim gibi. Kendimi dövdürtsem mi diye düşünüyorum. Ölecekmişim gibi hissediyorum. Daha doğrusu ölmüşüm gibi... Yaşadığıma dair hiç bir inancım yok. Beklentilerimde gittikçe yok oluyormuş gibi hissediyorum. Ve insanın hayattan bir beklentisi yoksa, ölür. Benim beklentilerim tükenirse ben ölürüm. Ölmek istemiyorum. İnsanlar ölüyormuş gibi milyonlarca kez acı çekiyorlar. Bende acı çekiyorum. Ne sebepten acı çektiğimi bilmesem de, çekiyorum. Sanki ruhumu şeytana satmışım gibi... Hayatımda sevgi yok. İnanç yok. Hırs yok. İyilik deseniz, kimseye karşı iyi olamıyorum. Tek yaptığım şey, insanları kendimden uzaklaştırmak. Kötülüğün dibine vuruyorum. Bir tek kardeşimle, Paris'e iyiyim şu sıralar. Babama yaranacağım, gözüne gireceğim, istediği gibi biri olacağım diye. Dışarı bile çıkmaz oldum. Asosyal oldum. En önemlisi de eğlence anlayışım tükendi. Eskiden olsam, çocuklar gibi zillere basar kaçardım. Egzozlara patates tıkardım. Camlara yumurta atar kaçardım. Bu kadarı fazlaydı yaşıma göre belki ama şimdi bir ortama girdiğimde anlıyorum ki gülmeyi bile unutmuşum. Ruh desen ruh değilim. Ne olduğumu çözemiyorum. 'Bedenim nerde, hangi cehennemdeyim?' diye sorup duruyorum kendime. Ben bu muyum diyorum. Aylardır erkek arkadaşa dair ne düşünce var ne bir uygulama. İstemiyorum da, iğreniyorum, midem bulanıyor. Seksten başka akıllarının çalışmaması, insan olmadıklarını kanıtlıyor diyorum. Bir yandan da güven, sevgi, huzur istiyorum. Bazen diyorum ki, bırakayım okulu. Hiç bir kötülüğün olmadığı bir yere gideyim. Paris olsun, kitaplarım olsun, müzik olsun, kahvem olsun, gitarım olsun. Sonra da arkamda bırakacaklarıma üzülüp, firenliyorum kendimi. Özgürce yaşayamıyorum en çok da buna kıl oluyorum. Aslında yapmam gerekenleri biliyorum. Hırsımın nereme kaçtığını bilmiyorum. Hırsımı bulduğumda eşşek sudan gelinceye kadar döveceğime yemin ediyorum...

SigaraistWhere stories live. Discover now