6 - Special For Us

277 25 59
                                    

Herhalde paylaştığım en uzun bölüm oldu umarım bu uzunluğu iyi olmuştur ve okurken beğenir sıkılmazsınıız ^^

Okunma konusunda bir sıkıntım olmasa da voteların okunmaya göre azlığı beni gerçekten üzüyor açıkçası okuyup beğendiyseniz beni birazcık mutlu edip votelarsanız çok iyi olur mesela :)))) ve tabi yorumda iyi olur hihihihi

İyi okumalaar xx

-

Uyandığımda saat beş buçuğa geliyordu ve ben Ed ile altıda buluşacaktım. Erken kalkmışken ve vakit varken belki de eve beş dakikalık mesafede olan parkta biraz hava alıp yürümeliyim diye düşündüm. Mantıklı bir karar gibi duruyordu. Üstümü değiştirip saçımı topladıktan sonra evden çıktım. Apartmandan çıktığımda ise telefonumu unuttuğumu fark etmiş ve geri dönüp almaya üşenmiştim.

Parkta yürüyüş yapan birkaç kişi dışında neredeyse kimse yoktu. Görüş alanıma ileride bankta oturan iki kişi çarpana kadar. Biraz daha yaklaştığımda o iki kişinin Alice ve Jake olduğunu fark ettim.

Alice ve Jake mi? Hayır hayır yanlış görüyorumdur.

Maalesef doğru görüyorsun Melody.

Gizlice izlesem mi ki? Belki de sadece konuşuyorlardır.

Gerçekten mi? Bu saatte? Parkın sakin yerlerinde?

Hadi ama buna kendim bile inanmamıştım. Kısa bir süre onların sarılıp öpüşmesini -iğrenç- izledikten sonra Ed ile buluşmam gerektiğini hatırlayıp geldiğim yönün tam tersi yönüne doğru yönelip o yolun beni eve ulaştırmasını umdum. Eğer geldiğim yöne gitseydim beni görebilirdiler. Sonuçta bunu istemezdim değil mi?

İnanamıyorum onu gerçekten aldatıyor hem de ev arkadaşıyla. Ed'e söylemeli miyim?

Hayır aklından bile geçirme Melody ya aralarını bozmaya çalıştığını düşünüp sana inanmazsa?

Kafamdaki düşünceleri birkaç saniyeliğine susturduğumda nerede olduğumu anlamak için etrafa bakınmıştım. Önümde olan yol seçeneklerinden herhangi biri umuyordum ki apartmanın oralara çıkıyordu. Ah bir kaybolman eksikti Melody. Aptalsın aptal! Yollardan birine girdim ve uzun bir süre ya ilerleyip sağa ya sola döne döne uzun bir süre harcadım. Belki tanıdık bir yer bulurum diye etrafıma bakınmaya da devam ediyordum. Hey pizzacı! Yürüdüğüm kaldırımın karşısına baktığımda Ed ile geldiğimiz pizzacıyı gördüm. Kurtarıcımsın Sheeran. Buradan evin yolunu biliyordum. Kısa sürede apartmana varmıştım. Çok geç kalmamış olmamı umarak çatıya çıktım ve Ed yoktu.

Eve girdiğimde Alex elinde telefonum ile salonda bir oraya bir buraya yürüyordu. Kapıyı açtığım an ise bana döndü, pek mutlu gözüktüğü de söylenemezdi. Siktir.

"Neredesin sen? Ed geldi burada olup olmadığını sordu ve sen yoktun. Onun yanında da değildin. Neredeydin ve telefonun niye yanında değildi?" Ed mi? Ah siktir onu çok beklettim.

"Erken kalkınca yürüyüşe çıkmak istedim sonra... Kayboldum, yolu bulamadım bir türlü. Sonra da buradayım işte, özür dilerim." Dedim. Haklı olduğunu biliyordum bu yüzden özür dilememek için direnmemiştim.

"Sadece benden değil Ed'den de özür dilemelisin." Kollarını birleştirdi.

"Biliyorum ama... Ne diyeceğim Alex? Parkta seni aldatan sevgilini görünce yolumu değiştirdim ve kayboldum mu?" Ah evet Alex'ten bir şey saklayamayan yanım ağzından bir şeyler kaçırmasa olmazdı zaten.

Where We Land (Ed Sheeran)Where stories live. Discover now