3. Sarma, Kısır, Kek & Dans!

145K 7.7K 1.5K
                                    

Yaptığım kek ve kurabiyeyi akşama uygun olarak servis tabaklarına aldıktan sonra salona geçtim. Annem de 'kızlık ya da diğer adıyla gün arkadaşları' gelecek diye üst kattaki yatak odasına hazırlanmaya çıkmış olmalıydı ki ortalıkta görünmüyordu. Baha zaten odasında bilgisayar oyunu oynuyordu. Yani bu demek oluyordu ki...

Sıkı durun söylüyorum: Televizyon bana kaldı!

Koltuğumda en sevdiğim oturma şeklime geçtikten sonra kumandayı elime alıp, dizileri ve filmleri incelemeye başladım. Misafirler yüzünden uzun bir süre odamda tıkılıp kalacaktım. Biraz keyif çatıp, buralarda sürünsem iyi olurdu. Sosyalleşme sürecim akşama sekteye uğrayacağı için en doğal halimle keyif çatıyordum.

Beni evlendirmeyi kafasına takmış deli aile üyeleriyle yaşıyordum. Annem buna sadece bir örnekti. Teyzem, eniştemin akrabalarına kadar araştırıp, liste yapmış tescilli bir çöpçatandı. Evlenmeden önce tam bir çılgınken, bu hâle nasıl geldiği bir muammaydı. Benimle uğraşmadığı takdirde ilgilenmiyordum amma velakin o değneğin pis ucu hep bana geliyordu.

Merdivenlerden inen ayak sesine hiç mi hiç aldırmadım. Dinlediğim müziğin ritmine eşlik eden ayak sesim daha önemliydi. Oraya buraya salladığım için sürekli bir yere çarpıyordu. Kalkıp dans etmekten daha eğlenceliydi!

''Anne! Ablam yine neşeli ayakları izlemiş, baksana nasıl tepiniyor!''

Baha'nın iğrenç kahkahası güzel salonumu doldururken beyaz bayrağı çekip, bulaşmamayı tercih ettim.

Şu an mutluydum ve bu leprikon kılıklı velede pabuç bırakamazdım!

''Ay, yapma Rüya! Yapma annem!''

Annem merdivenlerden paldır küldür, topuklu terlikleriyle düşmeden inerken, neyi yapmamam gerektiğini kavramaya çalışmıyordum bile.

Düşünmek benim için çok, çok yorucuydu.

''Neyi yapmayayım anne?'' diye soran Baha'ya ters ters baktım. Ben bile merak etmiyorken, o sormadan duramıyordu. İçinde en az elli beşlik, kendini hâlâ genç hisseden, gün gün gezen bir teyze yaşatıyordu. Meraklı gözlerle Hayal Aslanlı'nın vereceği saçma sapan cevabı bekliyordu. Çünkü genelde annemden pek mantıklı cümleler çıktığı söylenemezdi. Benim hakkımda konuşmaya başladıklarında kulaklarımı birer pamukla tıkayıp dinliyormuş gibi yaptığım dahi oluyordu.

''Ayak dansını yapma annem! Şimdi morarır falan kusur bulur arkadaşlarım! Ay bunu nasıl açıklarız?! Ayak dansı diye bir şey mi var?! Rezillik ayol! Sen bir leydisin, yapamazsın! Hiç yakışık almaz!''

Sol gözüm sinirden aşağı yukarı seğirirken öfkeme yenik düşmek üzereydim. ''Onlara ne benim ayağımdaki morluktan?! Üstelik yok bile! Hem bu benim en sevdiğim dans! Ayak dansı! Açıklama yapmak zorunda değilim! Leydi falan da değilim! Kafayı yemişsin sen!"

Fikrini hiç merak etmediğim erkek kardeşim de konuşmaya dahil oldu. ''En sevdiğin değil ablacığım, becerebildiğin tek dans o. İsmi de sadece aptalların becerebildiği aptalların aptal ayak dansı.''

Bir cümlede kaç tane aptal kelimesi geçebilirdi? Ve kim zahmet edip böyle bir cümle kurardı ki? Baha'ya dilimi çıkartıp orta parmağımı gösterdim. ''Seni hobbit olarak Yüzüklerin Efendisi serisi için seçmelere çağırmadılar mı?''

Baha tam bana cevap vermek üzereyken annem araya girdi. ''Olur mu öyle şey ayol! Beğenmezler sonra seni, Baha da hobbit olarak seçmelere gidemez. Kabul etme oğluşum.'' Baha sızlanmaya başlayıp kendi kendine söylenirken annemin aklına ne geldiyse gözleri parlamaya başladı. ''Şu çok yakışıklı dediğim damadım var ya...'' Bir anda ellerini heyecanla çırpmaya başladı. Bu kadın kafayı iyice sıyırmıştı. ''Allah söyletti vallahi!'' Kesin kesin... Yoksa sen böyle şeyleri asla düşünmezsin ki! ''Damadımın ailesi çok zengin. Bir de sosyetikler, cemiyet haberlerine kadar çıkıyorlar. Yani mahalleden tanımasam Afife'yi sosyetik olmuş diyeceğim ama eski hâlleri gözümün önünden gitmiyor. Neyse, sen yapma anneciğim. Senin Kate Middleton'dan neyin eksik?" Unvan? Ninem Elizabeth, müstakbel kayınvalidem de Lady Diana değildi. Bunlar annem için bir eksiklik değil gibi görünüyordu. Hülyalı bakışlarla uzaklara bakan annem, ''Hayal'in kızı tam bir leydi desinler, tamam mı?'' dedi.

PAMUK ŞEKER GİBİWhere stories live. Discover now