Evimizin hemen altındaki internet cafe'ye girmek için dışarı çıktım. Sıcak hava resmen tenimi okşuyordu. Ama o sıcaklığı ellerim ve ayaklarım sanki hissetmiyordu. Sınav sonuçlarının açıklanmasının bilinci ve heyecanıyla buz tutmuş ellerim titreye titreye internet cafeye girdim.
"İyi günler Selçuk abi. Bir iki dakika sınav sonuçlarına bakıcam. Sorun olur mu?"diye sorduğumda gülümseyerek kafasını sağa sola salladı.
"Açıklandı mı ya? Hadi gel." Benim için siteye girdi ve sandalyesinden kalkıp beni oturttu. Sınav sonuçlarını öğrenmek için TC kimlik numaramı yazdım. Açılmasını beklerken neredeyse bayılacaktım. İnternetin sahibi Selçuk abi bana destek olmak istermiş gibi omuzlarımı sıktı. Sayfa açıldığında ellerim daha çok titremeye başlamıştı. Selçuk abi bunu fark edip.
"Açelya istersen ben bakayım, sana söylerim." dediğinde hayır anlamında kafamı salladım.
"Kendim bakmak istiyorum." dedim ve sayfayı aşağı indirdim. Ekranda ki yazıyı görünce ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemedim. Neredeyse ağlayacaktım.
"Kazandım. Ben kazandım." sona doğru sesim artmıştı. Çığlık atarak kalkıp Selçuk abiye sarıldım ve zıplamaya başladım.
"Kazandım, kazandım, kazandım." İyi bir şey olduğunda cafede ki herkese bir şey ısmarlardım. Bu sefer cafe'nin içinde çok çocuk yoktu, saat erkendi ve 5-6 kişi anca vardı. Sevinçle elimi kaldırıp:
"Herkese benden ıce tea!!!" diye bağırdığımda cafede çocuklar da tuhaf sesler çıkarmaya başladılar.Yavaş yavaş içeride ki dolaptan ıce tealarını alıp yerlerine geçtiler. Masaya 25 tl koyup Selçuk abinin yanağından makas aldım. İtiraz edeceğini bildiğim için cafeden hızla çıktım.
Selçuk abi 36 yaşındaydı ve evliydi. Eşi Neriman abla bizim apartmanda oturuyordu ve çok iyi anlaşıyorduk.
Apartmana girdim. Eve çıkarken ellerim eski haline dönmüştü. Heyecanla Talhayı aradım. Bir kaç çalıştan sonra açtı. Açar açmaz bağırmaya başladım.
"Kazandıııııııım."
"Sakin lan neyi kazandın ?"
"Artık baş hemşire olabileceğim!" cebimden anahtarları çıkardım ve deliğe sokmaya çalıştım.
"Tebrik ederim." dedi sakince. Deliğe sokmak üzere olduğum anahtarı bir an durdurdum.
"Sevinmedin mi?"
"Kızım mal mısın? Kabul edileceğin kabak gibi ortadaydı. Sen değil miydin 4 yıl öküz gibi ders çalışan ?"dediğinde anahtar deliğe girdi ve kapıyı açtım. Babetlerimi çıkarıp eve girdim, kapıyı kapattım.
"Salak şey hevesim kursağımda kaldı, ne vardı sanki yalandan sevinsen." Telefonda homurdanarak tepkimi sert bir dille belli ettim.
"Aaaaaaaaa. İnanmıyorum kazandın mı yaniiii."dedi heyecanlı bir şekilde bağırarak. Birden bağırınca telefon elimden düşmüştü.
"Oldu mu ?" diye ifadesiz bir şekilde sorduğunda onu öldürmemek için konuyu kapattım.
"Oldu. Aferin işte böyle. Neyse ben Buğramın yanına gidiyorum kapat hadi."
"Hayır aşkım sen kapaaat." dediğinde bitch gülüşümü attım ve:
"Tamam bay." deyip suratına kapattım. Ha-ha.
Şu an 22 yaşındayım ve hemşirelik bölümünü bitirdim ve yüksek lisans programına girmeye hak kazandım. 5.sınıfta annemi kaybettim. Gerçekten benim için yıkıcı bir olaydı. Bir süre kendime gelememiştim. Anneannem ve dedem beni sahiplenmiş, evlerine kabul etmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Patron
RomanceBir insanı tanımak uzun yıllar alır. Yanlış tanıdığını anlamak ise bir kaç saniye. Açelya canından çok sevdiği çocuğa zevkle bakıcılık yapıyordu taki patronunun eli kanlı bir mafya olduğunu öğrenene kadar. Açelya eskisi gibi rahat olabilecek mi...