▫1▫

16.3K 632 297
                                    

#1. BÖLÜM

PLATONİK

Yeni okul yılının yeni dönemi. Ve bir adet şişman ve çirkin Elis. O kişi tam olarak ben oluyorum. Salak ve şişman olmanın yanında aptal, platonik bir aşığım. İşte şişman Elis'in hayatı. Bir de en yakın arkadaşım Hale var ki benimle neden arkadaş olduğunu hala anlamış değilim. Benim gibi, 103 kilo bir kızla kim takılmak ister ki? Cevap şu; kimse.

Ama Hale takılıyor.

Hatta kaç kere zayıflamam için yardım etti, diyet programları uygulayıp spor salonlarına götürdü ama maalesef verebildiğim kilo miktarı Hale'nin haftalık sevgili değiştirme sayısına bile ulaşamadı ve sonuç olarak şişmanım. Ve sanırım sonsuza kadar da öyle kalacağım.

Sınıfıma doğru hantal adımlarla ilerlerken okulun küçük boy aynasında yansımamı gördüm. Kuzey beni asla beğenmezdi. Kimse beğenmezdi. Beğenmeyecekti. Kim aynalara sığmayan bu şişman kızı severdi ki? Cevap şu; kimse.

Aynı benim gibi şişman olan kalçalarımı bile kapatmayan sırt çantamı düzelttim ve suratımı asarak sınıfa girdim. Harika! Herkes bana bakıyordu ve eminim hepsi yanlarına oturmamam için dua ediyordu. Gidip en arka sıraya kuruldum. Aslında en önde oturmayı ve dersi dinlemeyi daha çok seviyordum ama ben önde oturunca kimse dersi dinlemiyordu. Çünkü neymiş; Elis'in koca ve şişko vücudu tüm tahtayı kaplıyormuş ve kimse dersi rahatça görüp anlayamıyormuş. Çok komik!

Elimle sıranın üstüne görünmez şekiller çizmeye başlamıştım ki yanıma bizim sınıfın meşur şaklabanı Eray oturdu.

"Ya Elis senden bişey isteyecektim ben."

Sinirle yüzüne baktım. Kesin benimle yine dalga geçip tüm sınıfa komedi malzemesi yapacaktı.

"İsteme."

Sinsi bir ifadeyle yüzüme baktı. "Eğer çok acıkırsan önce Ahmet Hoca'yı ye tamam mı?"

Sınıfın bir numaralı gerizekalısı Ece hemen atladı. "Onla doymaz ki o Eray! Baksana ne kadar şişman." Ağzını gere gere gülmeye başlayınca bu sefer de yanında oturan Mehtap lafa girdi. "Şişmanlara hakaret etme bence."

Allahım ya rabbim! Sanki üçüncü sınıf laf sokma yarışı. Bu kadar aptal bir sınıf olamaz ya.

"Mehtap pardon da sen önce o karga burnuna bir bak! Kargalar kıskanıyor yani. Ha Ece sende önce o göğüslerine bak. Pardon göğüs dedim. Diğer göğüslere hakaret ediyorum."

Hale mini eteğini savurarak yanıma geldiğinde ona sinirle baktım. Birinin zavallı şişman Elis'i korumasından bıkmıştım artık. Beni sevdiği için yaptığını biliyordum ama şimdi onların gözünde herkesten daha acınasıydım. Daha zavallı ve daha şişko. Yeterince değilmişim gibi.

Onların sözleri değil de böyle olduğum için arkadaşımın bile bazen beni korumak zorundaymış gibi hissetmesi beni daha çok üzüyordu. Çantamı alarak sınıfın çıkışına doğru ilerledim. Hale ise bu durumlara artık alışık olduğundan sesini çıkarmadan sırasına oturmuş bir elinde aynası bir elinde ruju makyajını tazelemeye başlamıştı.

Elimde olmadan ağlamaya başladım. Nedenini bilmiyordum ama kendime ne zaman güçlü ol sakın ağlama dediğimde hep ağlıyordum. Üstelik bu her zaman oluyordu. Ağlamaya mahkum olmak da benim olayımdı sanırım.

Klozetin kapağına oturarak kapıyı kilitledim. Klozetin kapağından çat diye bir ses gelince bu sefer de yere çömeldim. Işte şişman olmanın bir dezavantajı daha. Klozet kapağına oturup filmlerdeki gibi havalı bir şekilde depresyona giremiyordunuz.

Tanrım doğarken neden diğer tüm insanların fazlalıklarını bana ekledin ki?

----------

Hahagfhggv ilk bölüm... miyavv.. mutluyum. Ygs açıklandı ve sınav puanım pek te iç açıcı değildi ama mutluyum. Inşallah beğenirsiniz.  ♥♥

AMBALAJWhere stories live. Discover now