▫27▫

6.4K 376 72
                                    


#27. BÖLÜM

YALANCI

Sabah uyandığımda herşey neredeyse aynıydı. Hala bok gibi hissediyordum ve Ares hala yatağımda yatıyordu. Güneş ışınları yaz sıcağı modunda pencereden içeri giriyordu ve Ares'in giyinik olmayan üst kısmını aydınlatıyordu.

Eğer dün gece ne olduğunu hatırlamasaydım ve yerde uyuduğum için boynum ve belim tutulmasaydı şu anda zevkle bu görüntünün tadını çıkarabilirdim. Ama maalesef belimde koca bir ağrı ve beynimde büyük bir kütle düşünce barındırıyordum.

Zorla da olsa ayağa kalktım ve Ares'e yandan bir bakış attım. Onun yüzünden belim tutulmuştu. Gerçi onu ben çağırmıştım ama...

Dolabın kapağını açarak içinden kot ve siyah bir tişört çıkardım. Hızlı bir şekilde pantolonu giydikten sonra tam üstümü çıkarmış tişörtü giyecektim ki Ares uyanık olduğunu belli edercesine öksürdü. Hemen tişörtü önüme tuttum ve sırtımı dolaba yaslayarak ona baktım.

"Güzel göğüsler."

Sinirle bakmaya devam ettim. "Neden söylemiyorsun uyandığını?"

Ares yatakta biraz daha yayıldı. Mümkünmüş gibi. "Izlemek istedim."

Güldüğünü görünce daha da sinirlendim. "Kes şunu. Ve gözlerini kapat."

"Hayır, izleyeceğim."

Oflayarak dik dik baktım. "Ares, gözlerini kapat."

Ares pes ederek gözlerini kapattı. Bende o sıra da tişörtü kafamdan geçirdim. Bir yandan da bakma diye uyarıp duruyordum. Sonrasında üstümü giydim, yüzümü yıkadım ve geri döndüğümde Ares hala elleri gözlerinin üstünde bekliyordu.

Kafamı iki yana salladım. Sersem. "Ares, artık gözlerini açabilirsin."

Cevap vermeyince yanına gidip dürttüm. "Ares, gözlerini.." Yüzünden düşen ellerinin ardından gözlerini yavaşça açtı ve uyku haliyle suratıma baktı. Cidden tekrar uyumuş muydu?

"Ne var?" dedi mızmızca.

"Kalk."

Oflayıp sırtını döndü ve uyumaya devam etti.

"Ares." dedim bıkkın bir şekilde. "Dün gece hakkında konuşmamız gerekiyor."

Ares yüzünü bana dönüp uykulu bir şekilde gözlerini ovaladı. "Ne olmuş dün geceye?"

Çabuk ikna olmuştu kalkmaya.

"Dün gece olanları kimseye anlatma Ares." Gözlerimi kaçırarak odanın farklı yerlerine baktım. "Yaptığımız şey yanlıştı ve olmaması gerekiyordu. Bu yüzden kimseye bahsetme. Ve merak etme, bende kimseye söylemeyeceğim."

Ares üstündeki tüm uykuyu atmış gibi bir anda yattığı yerden kalkıp karşıma geçti. Sinirli göründüğü kadar kırgın gibiydi de.

Kaşlarını çatıp yüzüme anlam vermek istermiş gibi baktı.

"Dün gece bir melek olduğunu düşünmüştüm." diye mırıldandı.

"Şeytan da bir melekti."

Düşünceli bir şekilde kafasını yere eğdi ve öfke dolu ifadesiyle etrafına baktı. Kıyafetlerini odanın dağınık halinden biraz zor bulsa da sonunda buldu.

Tişörtünü giyerken hala sinirli görünüyordu. Onu bu kadar sinirlendiren şeyin ben olduğumu bilmek kötü hissettiriyordu. "Birşey söylemeyecek misin?"

AMBALAJWhere stories live. Discover now