Arkadaslar gec oldu ama kusura bakmayin bana kalirsa suan bile paylasmazdim ama sizler icin atiyorum. Malum ülkemizin durumu ben asla Kürt Türk ayirmam kardesiz biz ama o dagdakiler ne kürt nede insan kusura bakmayin ama gebermeyi hak ediyorlar bile o kadar sehitin hesabını nasil verecekler merak ediyorum benim kuzenimde askerde ve biz neler hissediyoruz bilemezsiniz o yuzden bol bol dua edelim. Rabbim ülkemizi bu oyunlardan korusun Amin.
Iyi okumalar.********
Oyun oynamayı kabul etmiş ve aşağıya inmiştik. Daha doğrusu Ateş'i zorlamıştım. İçeri girdiğimizde herkes bizi bekliyordu. Tanışma işlemini bitirdikten sonra yerlerimizi aldık zaten herkes Ateş'in akrabaları yada kardeşleriydi bende çoğumu tanıyordum.
"Öncelikle kuralları anlatıyorum bu oyunu biraz değiştiriyoruz ona göre. Birinci kural; Bi doğruluk bi cesaret olacak hep bir tanesine yüklenemezsiniz. İkincisi; Ceza olarak şöyle bir şey yapcağız soru soran istediği cezayı verebilir.Ayrıca 3'den fazla ceza alan bizim seçtiğimiz biri ile 10 dakika dolapta kilitli kalacak ona göre" herkes tamam dediğinde ben Ateş'e baktım kurallar katıydı ve ben bile korkmuştum.
Oyun başladığında şişeyi ilk Ateş çevirdi aralarında en büyük olduğu için şans ona verildi. İlk olarak Gökçe ile Aslı çıkmıştı. Gökçe aslıya soruyordu
" Hadi bakalım kuzen doğruluk mu? Cesaret mi?"
"cesareti seçeyim"
"Tamam o zaman şuan hepimiz atıştırmaya bir şeyler istiyoruz. Fatma teyze yarın için bir kaç şey hazırlamıştı dolapta da hoşaf var onları gizlice kap gel dikkat et ha Fatma teyze yakalarsa yanarsın"
"İyi öyle olsun geliyorum siz devam edin" dedikten sonra aşağıya inmeye başladı. Şişeyi çevirdiklerinde Ayşe bana soruyordu
"D mi? C mi?" dediğinde ilk başta güldüm artık kısaltmaya başlamışlardı.
"Doğruluk olsun"
"Hadi bakalım yeni çiftleri biraz kızıştıralım. İlk aşkın kimdi kaç yaşındaydın?" dediğinde şaşırmıştım ama güldüm.
"Oldukça basit bir soru" dediğimde Ateş gözlerimin içine bakıyordu.
"İlk aşkım Ateş'ti ve daha çok küçüktüm yaşımı bile hatırlamıyorum" dediğimde herkesten başka bir uğultu çıkıyordu bu durum hem hoşuma gitmiş hemde utanmama neden olmuştu.
"Hadi sıra bende" deyip şişeyi çevirdim ve Hatice Bora'ya soracaktı
"Hadi bakalım çapkın bey sorunuz hangi katagoriden olsun"
"Tabi ki de cesaret" dediğinde herkes gülümsemişti
"Siz bilirsiniz Ateş'i sinir etmeni istiyoruz ama olacak şeylere karışmayız" dediğinde hep beraber gülmüştük Ateş bile
"Hadi bakalım ufaklık sinir et beni biraz zorlanacaksın ona göre bu gün mutluyum" dediğinde bana bakıp gülümsemişti.
"Öyle olsun abicim bu gün harcadığım parayı duyunca delireceksin hele istanbulda yaptıklarım" deyip yarım saat kendini yıprattı ama hiç bir şey olamıştı. Sonuçta Ateş bu inatçı Bora'yı sinir etmeyi seviyor.
"Ooo Bora bunu beceremiyor geçelim" dediklerinde
"Bekleyin son bir kozum var bunu yapmam sanıyordum ama yapacağım galiba" dedikten sonra bana yaklaşıp
"Kusura bakma yengecim" deyip tam dudaklarımı öpüyordu ki suratına indirdiğim tokatla neye uğradığını şaşırdı tabi birde yanı başında biten Ateş'le

YOU ARE READING
O BENİM ABIM
General FictionSöz namustur bizde... Töreye karşı gelmek yoktur bizde Kaderdir töre Sen istesen de istemesen de yazılmıştır kader,karar verilmiştir Kim olursa olsun söz bir kere çıktımı ağızdan yapılacaktır İster dostun olsun ister abin kararı kimse vermez aynı Ze...