Artık Yorulduk...

4.4K 159 20
                                    

Hıçkırıklar içinde ağlayan kadının yanına ilk abim gitti
"Ne diyorsun bacım sen"
"Duydun işte ağam Baran ağamı buran hayvanın nerede olduğunu biliyorum"
"Çabuk söyle yerini kızlar su getirin çabuk" diye bağırdığında Berfin bi bardak su götürmüş kızı uzatmıştı. Kız zar zor suyu içtikten sonra Mardin çıkışında bir yer söylemişti. Ateş ve abimle bir kaç adam daha yanına alıp gitmişlerdi. Kızı bi odaya almış yanındaki duruyorduk daha fazla dayanamayan Berfin
"Kimsin sen? Nereden biliyorsun Baran'ı onun öldürdüğünü! Yerini nasıl biliyorsun!" Diye bağırıp kızın üstüne yürümeye başladığında kolundan tutup onu durdurdum.
"Be..ben böyle olsun istemedim abim onu öldürsün istemedim" dediğinde şok içinde ona baktım. Yakasına yapışıp
"Ali Sarıhan senin abin mi?" Başını salladı göz yaşları içinde bu sefer Büşra benim elimden çekip kızı oturttu.
"Bak güzelim her şeyi adam akıllı anlat yoksa bunlar seni öldürür. Baran bizim her şeyimizdi" dediğinde başını salladı
"Biliyorum sizden hep bahsederdi. Biz onunla iki senedir görüşüyoruz. Onu çok seviyordum ama abim bunu duyunca delirdi. En büyük rakibi  Baran'dı aynı ihale için yarışıyorlar üstüne abim benimle olan ilişkisini duyunca delirdi. Ve olanlar oldu benim yüzümden oldu benim üzümden" diye ağlamaya başlayan kızla bizde ağlamaya başladık. Hayat neler çıkarıyordu karşımıza
"Adın ne"
"Ayşe"
"Bak Ayşe Baran benim her şeyimdi abim, kahramanım, sığınağım o benim şuan burada böyle dik durma sebeblerimden o benim sevdiğim adamı bana geri getiren adam içim yangın yeri desem abartılı olmaz. Ama görüyorum ki sende aynı durumdasın sen bizimle aynı şeyleri hissediyorsun ki abini ele vermeyi göze aldın"
"O... bunu hak etti. Baran'ı öldürmeye benden almaya hakkı yoktu. Çok istedim onu öldürmek ama yapamadım. Tek çarem buydu" dediğinde yüzündeki çaresizlik okunuyordu en iyi ben anlardım onu sevdiği adamı kaybetmiş bir kadının neler hissedeceğini bilirdim.
"Doğru olanı yaptın. Sen biraz dinlen bir şey olursa seslen yeter" dediğimde elimi tutup
"Gitmeyin. Yalnız kalmaktan korkuyorum. Bununla nasıl baş edeceğimi bilmiyorum dediğinde" sıkıca sarıldım ona ağlaması şiddetleniyordu. Aynı şekilde benimde
"Öğreneceksin, alışacaksın bir şekilde her şey yoluna girecek" dediğimde
"Nasıl olacak Zeyşan bilmiyorum nasıl yapacağım Baran bana çok şey öğretti ama bunu öğretmedi. Ben bunu bilmiyorum beni anlıyor musun"
"Anlıyorum Ayşe çok iyi anlıyorum" dediğimde Berfin sıkıca bize sarılıp
"Geçicek neleri atlattık biz üzülmeyin dayanın Baran böyle olsun isterdi" dediğinde ona hak verircesine başımı salladım. Sonrasında ise Berfin koşarak odadan çıktı.
"Büşra yalnız bırakma onu"
"Sen gitsen daha iyi olur"
"Şuan için sen daha yardımcı olursun" dediğimde başını sallayıp çıktı. Berfin biraz rahatlamalı ve onu en iyi Büşra sakinleştirir. Ne yazık ki o daha iyi biliyor neler yapmamız gerektiğini. Ayşe'ye baktığımda hala ağlıyordu.
"Sen biraz uzan ben buradayım biraz dinlen Ateşler geldiğinde ol arada anlatmamız gerekecek" dediğimde başını sallayıp beni onayladı. Başını yastığa gömdü gözlerini kapadı ve içini çeke çeke ağlamaya devam etti. Bense camın kenarına geçip düşünmeye başladım. Ne hale gelmiştik. Başımı gökyüzüne çevirip
"Bizi ne hale soktun yine son golü sen attın" dediğimde istemsizce güldüm sonrasında yine ağlamaya devam ettim.  Biraz sonra içeri giren annemdi.
"Kızım geldiler" dediğinde dışarı çıktım. Ateş'in yanına koşup
"Öldü" dediğinde sadece sustum konuşmak istemediği belliydi. Koskoca adam mahvolmuştu. Demir'e dönüp
"Bütün ağaları topla Demir ağam, kızında getirin" dediğinde başıyla onaylayıp. Evden çıktı. Ateş ise
"Kızı al gidelim"
"Nereye"
"Babamları konağına"
"Yarın mı uğraşsak bu işle Ateş çok kötü durumdasın"
"Bitsin istiyorum" dediğinde başımla onayladım. Tükenmiş ve yorulmuştu. Ayşe'nin yanına gidip
"Uyan güzelim gidiyoruz"
"Nereye"
"Gidince görürsün" dediğimde anlamıştı başına gelecekleri kolumdan destek alıp benimle aşağıya indiğinde herkes bize bakıyordu.
"Gidelim" diyen Ateş'in yönlendirmesi ile bir kaç araba ile konaktan ayrıldık.
Korkuyla gözlerimin içine bakan Ayşe'ye
"Korkma bir şey olmayacak"
"Korkmuyorum" dedikten sonra Ateş'e bakıp
"Ağam öldürdünüz değil mi?"
"Evet bacım başın sağolsun" dediğinde başıyla onaylayıp cama geri yaslandı.  Ne zalimsin hayat insana neler yaşatıyorsun. Konağa geldiğimizde herkes gelmişti bile ne çabuk yayılıyordu haberler de ne çabuk toplanıyorlardı. Avludan içeri girdiğinizde Ateş babasının elini öpüp
"Kusura bakma en uygun yer burasıydı"
"Biliyorum oğul geç yukarı" dediğinde bende elini öpüp yukarı çıkıyordum ki avluda yankılanan tokat sesiyle geri döndüm. Ayşe yere düşmüştü.
"Nasıl yaparsın bunu" diye bağıran adam Ayşe'ye tekme atınca
"Ateş!" Diye bağırmam ile Ateş çoktan araya girmiş
"Ayşe'yi alın"
"Ve sen bir daha kızına dokunamayacaksın"
"Yok öyle bir kızım" diyen adama hayret ile bakıp Ayşe'nin peşinden gittim. Zavallı kız ağlıyor
"Beni öldürürler değil mi?"
"İzin vermem"
"İzin ver öldürsünler. Baran'a gideyim. Ne olur Zeyşan ne olur bak sende aynısını istemez miydin? Ateş ağam olmayacaksa ölmek daha iyi değil mi?" Dediğinde ağlayarak odadan çıktım. Haklıydı lanet olsun ki haklıydı. Ateşsiz olmaktansa ölmek daha iyiydi. Ne yapacaktım Ateş'e ölüm emri ver diyemem ailesine gönder diyemem. Başımı dizlerimin arasına alıp ağlamaya devam ettim. Yanıma gelen Murat
"İyi misiniz hanımım? Ağamı çağırayım mı?" Dediğinde hayır anlamında başımı salladım. Biraz daha ağladıktan sonra ayağa kalkıp Ayşe'nin yanına gittim ölü gibiydi. Koluna girip yukarı çıkardım. Orada duran sandalyeye oturtum. Herkes ona bakıyordu. Köşeye geçip olanlar izlemeye başladım.  Ateş ayağa kalkıp
"Neden burada olduğumuzu bilirsiniz fazla uzatmayacağım. Baran ağayı öldürenin Ali Sarıhan olduğunu öğrendik. Ve gereğini yaptım. Ve Ayşe Sarıhan şahidimiz abisinin yerini o söyledi. Doğru değil mi bacım"
"Doğru ağam"
"Neden söyledin ha soysuz kız" diye bağıran adama dönüp
"Sevdim çünkü anladın mı baba çok sevdim! O sevdiğim adamın katili" dediğinde herkes uğultuya başlamıştı.
"İstemiyorum senin gibi bir kızı"
"Ölüm nedeni sen misin yani" diye çıkışan Kadir ağaya döndü herkes
"Dolu gözlerle başını salladı"
"Ölmesi lazım mıdır? Sebebiyeti var" dediğinde
"Hayır ölmeyecek" diyen Hasan amcaya baktım.
"Benim oğlumun sevdiği kızdır, onun için ölmüştür ölümünün anlamı olmalı" dediğinde gözümden bir damla yaş aktı.
"Ölüm yoktur" dedi Ateş
"Kızı baba evine gönderelim ve ihtiyaçlarını karşılayalım"
"İstemiyorum onu evimde oğlumun katili o"
"Aile içi soruna karışmıyorum çoğunluk ne isterse o olur" diyen Ateş'in gözlerine baktım. Yorgunluk ve acı dolu bakışlarla karşılaştım. Oylama yapıldığında çokluk yaşanmasından yana olmuştu. Herkes dağılmaya başladığında Hasan amca Ayşe'nin yanına gidip
"Kızım bir derdin olursa gel bana Baran oğlumdu sende kızımsın seni sevmiş ve bu yolda ölmüş  değerlisin ki bunu göze almış onun emanetisin taki başkasıyla evlenene kadar" dediğinde Ayşe daha çok ağlamaya başlamış. Gözyaşları ile Hasan amcanın elini ölmüştü. Hepimiz avluya inip Ayşe ile vedalaşıyorduk. Gözyaşları ile kapıdan çıkacakken
"Yanımızda yerin yok" diye vurulması ile silah seslerinin duyulması bir oldu. Kaparmış olduğum gözleri açtığımda yerde yatan Ayşe'ye koştum
"Ölme Ayşe lütfen dayan"
"Baran'a gidiyorum Zeyşan" deyip gülümsedi. Ellerimin arasında Baran'ı sayıklayarak gözlerini yumdu yaptığım tek şey ağlamak oldu. Bu kadar olayı kaldıramıyordum. Öfke ile etrafa bakan Ateş beni kucağına alıp.
"Benim odamı açın" diye bağırdığında kucağında titriyordum. Odasına girdiğimizde üstümüzü çıkarmadan suyun altına soktu bizi sıcak su bedenimden akarken kırmızıya boyanıyordu. Kan ellerimi ve vücudumu terk ederken Ateş sıkıca bana sarılmıştı.
"Özür dilerim"
"Özür dilerim" diye bildik sadece sonrası kendimizi sıcak suyun akışına bırakmak oldu...

Özür dilerim kısa bir bölüm oldu. Yakında final yaparız gibime geliyor ama bilmiyorum. Belkide Berfin ile Uras'ı da burada anlatırım. Aklımda yeni kitap fikirleri var yakında yeni bir kitap daha gelecek ve bu sefer yazı ve konu daha iyi olacak diye umut ediyorum. Fikir verin neler yapalım 😊😊😊

O BENİM ABIMWhere stories live. Discover now