♣BU KIZ MAFYA♣ (ARA VERİLDİ)

♣️SİYAH♣️

MEDYADA: ALTAY.

Ölümlü dünyanın ölümlü insanlarıyız. Tek bir şansla yaşıyor,ona göre hareket ediyor veya çalışıyoruz. Hayat üç aşama. Doğarsın; hiç bir şey umrunda değildir çünkü hiç bir şey bilmezsin. Kötü dünyanın en masumu olursun. Büyürsün; büyüdükçe anlarsın iyi nedir kötü nedir. Acıyı, öfkeyi, nefreti tadarsın bunlara birazda mutluluk serpersin unutmak için. Tek sorun şu ki sen büyüdükçe sorumlulukların da büyür, nefes alamazsın. Ve ölürsün; uzun bir uykuya bırakırsın kendini. Bir kuş misali hafiflersin. Ne sorumluluğun kalır nede derdin. Tabi yaşamın boyunca iyi olmayı becerdiysen...

Ben doğdum ne uğruna. Büyüdüm ne amaçla. Ama şunu isterim ki ölümüm bir hiç uğruna olmasın. Eres benim için bir hiç olmasın...

"Hadi kuzum uyan artık"
Duyduğum sesle gözlerimi açmaya çalıştım fakat başarılı olamadım.

"Gel hanım çıkalım artık. Gençler girsin"
Bu sesler halam ve enişteme aitti. Son gayretle tekrar gözlerimi açmayı denedim yine olmadı.

"Merhaba kahraman. Sayende Eres o ameliyathaneden çıkmayı başardı. Şuan yanındaki yatakta uyuyor."
Duyduğuma gülmek istedim fakat hareket edemiyordum. Altay elimi tuttuğunda çekmek istedim fakat ölü gibiydim. Direnmekten vazgeçip yorgunluğumla beraber kendimi uykuya bıraktım.

***

"Eres nerdesin!"
Yataktan kalkıp etrafıma baktım. Eres yoktu. Kapıdan çıktığımda da hastahanede kimse yoktu. Noluyor lan nerde bunlar. Her yer karanlıktı. Koşmaya başladığım da Uzayla Ecrinin ağladığını gördüm.

"Uzay nerdesiniz lan. Her yerde sizi aradım. Eres nerede?"
Dediğimde ikiside ağlamaya devam ediyordu. Israr edeceğim sırada eniştem ve halamı gördüm. Onlar da ağlıyordu. Hemen yanlarına gittim.

"Hala size ne oldu?"
Diye sorduğumda önümden geçip gittiler. Altayı, annesini ve babasını gördüm. Burası benim az önce çıktığım yerdi. Herkez neden ağlıyor. Odaya girdiğimde beyaz bir ışık görmem bir oldu. Gözüm kamaşmıştı. Elimi gözüme siper ederk ışığa baktım.

Eres vardı. Yanında da bembeyaz gelinlikle bir kız vardı. Kızın yüzü görükmüyordu. Sol tarafına da bir kız geçti. O kızın da gelinliği vardı fakat duvağına kadar siyahtı. Simsiyah. Beyaz gelinlikli olan Eresi kolundan çekmeye başladı. Öbür kolunu da siyah çekiyordu. Ah! Siyah kız Eresin canını acıtacak derecede çekiyordu. Eres beyazı bırakıp siyahı seçti. Bu çok kötü bir karar. Eresin yanına koşup siyah gelinlikliyi kolundan tutup yüzünü bana doğru çevirdim. Çevirmemle irkilmem bir oldu. Elimi siyah kızın kolundan çekip Eresin koluna yapıştım. Onu kendime doğru çekmeye başladım.

Birden Eresin çektiğim kolu kanamaya başladı. Ellerimi kolundan çektiğimde siyah gelinlikli olan ben ile karanlığa doğru gitti.

"ERES! GİTME. ERES!"
Arkasından bağırdım ama bana bakmadı. Koşacağım sırada birden bire boşluğa düştüm...

"ERES!"

"Tamam kuzum geçti. Kötü bir rüya gördün okadar"
Rüyamı. Anlımdan akan terleri silip sağ tarafımda ki yatağa baktım. Hızla ayağa kalktığımda serum yüzünden yatağa düştüm. Serumu çıkartıp tekrar ayağa kalktım.

"Noldu kızım?"

"Eres nerede."
Der demez odadan çıktım. Uzayın beni görmesiyle yanıma koşması bir oldu.

"Delirdin mi Nefes sen. Neden ayaktasın."

"Eres... Eres nerede?"
Dediğimde beni kolumdan tuttuğu gibi yan odaya götürdü.