Bölüm 2

5.6K 169 19
                                    

Gözlerimi belirsizliklere tekrar açarken annem olduğunu iddia eden kadının gözyaşlarıyla karşılaştım "Allahım sana şükürler olsun" diye ağlıyordu.

Nihat beyin yanında bu sefer genç bir hemşire vardı ve kolumda bir şeyler yapıyordu " sadece bayıldın. Duydukların sana ağır geldi. Demin de dediğim gibi lütfen bu şekilde yüklenmeyin" derken diğerlerine bakıyordu.

"Anne gel biz çıkalım "diye resmen sürükledi abim annemi ve çıktılar.

"Ezgi sen mr odasını hazırla" hemşirenin adı ezgiydi sanırım. Hızla çıktı.

"Şimdi nasılsın?" Nihat beyin yumuşak sesi kendimi daha iyi hissettirdi.

"Bilmiyorum " dedim açıkça.

"Bu yaşadıkların kolay değil. Evet beş yıl uzun bir zaman ama bir 5 yıl daha uyanamayabilirdin. Şükürler olsun ki açtın gözlerini. Şimdi daha çok kuvvetlenip açığı kapatmaya çalışacaksın. Bu kadar basit pes etme"
Sert olmasını istemesemde istemeden sesim yükseldi"kolay mı sanıyorsunuz adı mı ailemi kimseyi tanımamak kolay mı!"

"Tabiki değil ! Ama yanında olacak çok insan var. Sevdiklerin seninle. "

Uzun bir sessizlik oldu ve devam etti" şimdi tam olarak neyin olduğunu öğreneceğiz ve ona göre bir yol çizeceğiz" dedi Nihat bey.

Mr çektikten sonra bazı tahliller yaptılar. Daha sonra beni başka bir odaya aldılar. Beş dakika sonra abim geldi.

"Merhaba " dedi usulca yatağın yanındaki sandalyeye kurulurken.

Hafifçe tebessüm ettim sadece ve devam etti "ben Kayra. 26 yaşındayım. Hukuk bürom var. Başarılı bir öğrenci değildim. Sadece son virajlarda başarmaya çalıştım diyebiliriz. " gamzelerini göstermek istercesine gülümsedi " çok cadı bir kıza aşık oldum ama sonra hazin bir son yaşadık ve ayrıldık.

Son 5 yıldır her gece senin yanında uyumak en büyük hobilerim arasında. Ve en büyük fobim eski sevgilim Tuğçeye rastlamak. Kız resmen koala gibi yapışıyor gördüğü yerde. " kıkırdamama engel olamadım ve o da gülmeye başladı " ve tabiki tüm taliplerime açığım" gerçekten çok daha iyi hissediyordum.

"Çok çalkantılı bir hayatın varmış" bunu söylerken gülümsemem sönmüştü. Resmen abimle tanışıyordum.

Bu fazlaca garip ve kötü..

Bunu hissetmiş gibi aynı enerjiyle devam etti Kayra " 22 yaşında inanılmaz kıvırcık ve turuncu saçlı kız kardeşim var. " Kayra'nın bu sözleriyle çok şaşırdım.

"Demek bir kardeşim daha var. "

Tatlı bir kahkaha attı "Hayır o kıvırcık sensin " bu benide güldürmüştü. İnanılmaz bir adam.

"Gerçekten daha fazla rezil olamazdım " derken elimi tuttu ve devam etti " dünyanın en güzel kardeşine sahip olduğum için çok şansızım. Ne kadar çok erkeği peşinden def ettim bir bilsen." Elimi öptü "bu tatlı parmakların harikalar yaratıyor. Enfes yemekler yapıyorsun. Pati adında sapsarı koca tüylü bir köpeğin var. Bahçemizde sabırsızlıkla seni bekliyor. "

İstemeden gözlerim doldu. Neden biraz da olsa bir şey hatırlamıyordum?

"Annem ? " annemi merak ettiğimi tek kelime ile sordum ve devam etti " zeynep anneminizin adı. Emekli Sınıf öğretmeni. "

"Peki ya Babam. O nerde?"

"Babamız.." Kapı sesi konuşmamızı böldü.
Nihat bey tatlı tatlı gülümseyerek girdi "evet güzel kızımıza şahane bir haber getirdik" dedi ezgi adındaki hemşireye bakarak. "Bu hafıza kaybı geçici bir durum olarak görünüyor ama süresini henüz bilmiyoruz. " dedi.

Abim elimi daha çok sıktı sevincini belli etmeye çalışır gibi. Hiçbir şey diyemedim. Ne diyebilirdim ki ? Usulca pencereye doğru çevirdim kafamı. Odadaki uğultulara kulak asmadım.

Kimdim ben ?

Acaba ne hayallerim vardı, bikaç gün sonrasına bile erteleyemeyeceğim planlarım yok muydu? 5 yıl bekledi mi o kadar plan, hayal...

Neler oldu veya olacaktı ?

Evet ne oldu da böyle oldum ben? Belki de tüm soruların cevabı buydu. Hızla kafamı onlara çevirdiğimde anneminde doktorla bir şeyler konuştuğunu gördüm.

Ne zaman gelmişti ?

"Ne oldu ?" Dedim sesimi istemsizce yükselterek.

"Bana ne oldu !?" Bu sorum karşısında donukça bana baktılar.

"Mısra.. Kızım..Biz.." Annemin sözünü kestim " Mısra mı? Adım Mısra mı ? "

"Evet canım adın Mısra"

"Peki bana ne oldu?"

Annem biran dursada devam etti "bilmiyoruz. Hiçbirimiz bilmiyoruz. "

Abim devam ettirdi sözlerini "lanet olsun ki bilmiyoruz. En son okuldan hızla çıkıp arabaya binmişsin 10 km uzakta boş bir arsada arabanı bırakıp taksiyle devam etmiş olmalısın. Çünkü arabanı orada bulduk. Bizi hastaneden aradıklarında deliye döndük. Yani o gün ne olduysa biz yanında değildik Mısra'm "
Anlayamıyordum. Bu kadar karmaşa içinde neyi anlayacaktım ki zaten.

Bu esnada babam tekrar aklıma geldi nerdeydi ki o ?
"Babam nerede ?"

Bu sorum karşısında annemin rengi tamamen beyazlarken abim derin bir nefes aldı.

Babam nerede ?..

"Mısra, ilk gün için çok fazla yükleniyosun kendine. Bu çok tehlikeli. Şimdi uyumanı istiyorum. Biraz dinlen. " Nihat beyi doğrular nitelikte herkes odadan çıktı.

Acaba ne olacak daha kötü. Bu kadar fazla karmaşayı kaldırabileceğimi hiç sanmıyorum.

Zehirli ÖmürWhere stories live. Discover now