5. Bölüm - Kitap Yolculuğu

1.4K 115 17
                                    

YN: Mediada Sehun'un meşhur babası var :)))

Bölümü kontrol ettim ama yine de hatalar olabilir kusura bakmayın.

Keyifli okumalar...

Not: Sizden tek ricam bol bol bol yorum yapmanız...

Dizlerinin hemen altındaki taze toprak, ona neden orada olduğunu hatırlatmak istermiş gibi tenini acıtıyor adeta içinin daha çok parçalanmasına neden oluyordu. Gözyaşları istemsizce içindeki acıya eşlik ederek yanaklarından her süzülüşünde, içinde ki boşluk sanki bir daha hiç kapanmayacakmış gibi daha da derinleşip, büyüyordu.

Onu burada toprağın altında bir başına bırakma düşüncesi katlanılmazdı. Soğuk mermer taş sanki dokunduğunda daha da soğuyor, bu hayatta yalnız kaldığını ona acımazsızca hatırlatıyordu. Böyle bir acıya nasıl dayanılabilir ya da katlanılabilirdi?

Luhan'ın hayatında yakınım diyebileceği, güvenebileceği hiç kimsesi kalmamıştı. Ailem diyebileceği tek kişide öldürülmüştü.

Polisin Luhan'a verdikleri bilgi, evine giren hırsız tarafından öldürüldüydü. Haberi duyduğu o saniye içinde oluşan boşluk şimdi her yerdeydi.

Kafasını kaldırıp baktığında Sehun'un şefkatli mavileriyle karşılaştı. Bir saniye bile yanından ayrılmamış, teselli adı altında hiçbir saçma sapan cümleyle kulaklarını ve kalbini kirletmemişti.

Birini kaybetmeyen bilemezdi neler hissettiğinizi. Ya da gerçekten de ne kadar çok acı çektiğinizi. Fakat Sehun sadece varlığıyla ona güç vermeye çalışıyor, ayakta durmasına yardım ediyordu.

Luhan ona kesinlikle minnet duyuyordu. Kaba, sert ve umursamaz gibi görünmesine rağmen, cenaze gününe kadar, omzunda hıçkırıklarla ağlamasına izin vermişti. Üstelik olabilecek en şefkatli şekilde onunla ilgilenmiş ama konuyla ilgili tek kelime bile etmemişti.

Sehun, Luhan'a bakarken aslında başka şeyler düşünüyor, endişesi yüzüne ayna gibi yansıyordu. Luhan bunu fark etmişti etmesine ama yaşadığı acı yüzünden bunu ona hiç sormamıştı.

Cenazede Sehun, babası ve cici babasıyla ayaküstü görüşse de Luhan'ı onlarla tanıştırmaya fırsatı olmamıştı. Buna rağmen çift duruma anlayış göstererek bir şey söyleme gereği duymadılar. Luhan Prof. Dane'i üniversite hocası olduğu için zaten tanıyordu. Fakat onun Sehun'un babası olduğundan tamamen habersizdi.

Cenaze bitiminde eve geçip, taziyeleri kabul ettiğinde Sehun her zaman ki gibi yanındaydı. Lay ve Kris de bu acılı günde olması gerektiği şekilde onu yalnız bırakmamışlardı. Her şeyle Sehun, Lay ve Kris ilgilenmiş, Luhan'ın bu konuda daha da üzülmesine bir nevi engel olmuşlardı.

Herkes gidip de dördü evde kaldığında, Luhan yakınındaki koltuğa çökercesine oturdu. Bacaklarını kanına çekip kollarını da etrafına doladı. Bakışları yine donuk ve etrafına yabancılaşmış gibi bakıyordu.

Her şey sessiz evdeki herkes suskundu. Lay günlerdir Sehun'un zorlaması dışında yemek yemeyen Luhan için, taziye amacıyla getirilen yemekleri ısıtıp, sofrayı hazırlamak için mutfağa geçti. Mutfağa geçerken Kris'i de kolundan tutmuş yanında götürmüştü.

Onlar odadan çıkar çıkmaz, Sehun, Luhan'ın karşısındaki koltuğa oturdu ve onu izlemeye başladı. Gergin ve düşünceliydi. Göz göze geldiklerinde bakışlarını kaçırdı. Belki de ilk defa Luhan ondaki bu tuhaflığı hissetti.

MYTHWhere stories live. Discover now