Bölüm 10

1.6K 66 8
                                    

Herkese Günaydın. Evet sonunda yeni bölümü yazdım. Çok çok geç oldu biliyorum bundan dolayı üzgünüm umarım bu bölümle telafi edebilirim :)

Koşarak Jacob'u kollarımın arasına aldım. "Beni hatırladın mı?"dedim. Etrafına ve bana şaşkın gözlerle bakıyordu. "Renesme hiç birşey anlamıyorum. Bizim burada ne işimiz var?" anlaşılan o geçirdiği birkaç saati hatırlamıyordu. "Hafızanı kaybetmiştin. Ve Eric'in arkadaşları seni bu süreçte kandırmayı başararak buraya getirmiş ama sorun yok. Hepimiz iyiyiz." dedim ona sıkı sıkı sarılarak.

"Hadi çocuklar gitmeliyiz."dedi babam. Jacob'un yerden kalkmasına yardım ettikten sonra evden çıktık. Bu olayın da kimse zarar görmeden bitmiş olması beni mutlu ediyordu.

Eve geldiğimizde annemin önce endişe ve korkuyla dolu gözlerini gördüm. Ardın koşafak yanımıza geldi ve hepimizi kucakladı. Ve daha sonra Jacob'a da ayrı olarak sarıldı. Neticede Jacob annemin en iyi arkadaşlarından bir tanesiydi. "Jacob nasılsın"dedi annem. Sanki hafızasını kontrol etmeye çalışıyordu. "Siz kimsiniz"diye karşılık verdi Jacob biz babamla birbirimize bakıp gülerken annemin gözleri yeniden endişeye bürünmüştü. Jacob annemin bu durumuna dayanamayarak güldü ve "seni unutur muyum hadi ama" dedi. Annem Jacob'un omzuna vurunca tüm ev yeniden neşe dolmuştu. Işte bu manzarayı seviyordum.

***
Ve bu sabah okula yeniden dönüş yapıyordum. Jacob'un yanağına bir öpücük kondurduktan sonra hazırlanmak için yataktan kalktım. Beni kolumdan çekerek yeniden yatağa yatırdı. "Üzgünüm ben de seninle burada yatmak isterdim ama girmem gereken sınavlar var "dedim en masum ses tonumu kullanarak. " Okuldan sonra direk eve gelirsen sana büyük bir sürprizim olabilir. Ama hic sorayım falan deme sòylemeye niyetim yok"dedi. Meraktan çatlasamda sürprizi söylemeyeceğini bildiğim için ağazımı bile açmadan hazırlanmaya başladım.

Okula geldim. Aklımda hala sürpriz vardı. Bugün çabuk geçmeyecekti anlaşılan. Ilk ders biyolojiydi. Oldukça yakışıklı bir öğretmendi yani ben olsam öğretmen olmayı bir kenara atar model falaj olurdum herhalde. Okulun yarısı bu adama hasta.

Resmen dakikaları sayıyorum. Ve zil çaldı. Son derse de girdikten sonra eve gidebilecektim. Beden eğitimi gerçekten gerekli miydi ya ? Sürekli yanıma birileri gelip beni voleybol oynamaya çağırıyordu beceremiyordum işte.

Tüm derslerin bitmiş olmasına sevinerek okuldan çıktım. Jacob'un arabasıyla beni beklemesi beni bir kez daha sevindirdi. Arabaya bindim ona sarıldım. "Nasıl buldun sürprizimi?"dediğinde istemsizce yüzüm düştü ciddi olamazdı değil mi? Yüz şeklime acımış olacakki gülerek "şaka yapıyorum" dedi ve arabayı sürmeye başladı. Yol boyunca şansımı deneyip sürprizi sormamak için kendimi zor tutgum zaten sorsamda sòylemeyecekti. Bende şansımı zorlamadım.

Evin önünde durdu. Annem , babam ,alice teyzem, emmet amcam ve jasper amcam kapının önünde duruyordu daha da ilginç olanı ellerinde birkaç büyük çanta vardı. "Neler oluyor?"dedim arabadan inerken. "Gecikmis balayı"dedi Jacob kolunu omzuma atarak.

Jacob çantaları arabaya taşırken Anne ve babama sarıldım.
"Sizin için çok iyi olacak"dedi annem.
"Evet bu gerçekten iyi olacak"dedim.
"İçinde ihtiyacın olan hersey var"dedi çantayı göstererek.
"Teşekkür ederim anne"
"Nereye gideceğimizi biliyor musun?"diye sordum bilde de söylemeyeceğini bile bile.
"Hayır bilmiyorum"
"Renesme hazırsan gidelim"dedi Jacob. Anneme ve babama bir kez daha sarıldıktan sonra derin bir nefes alıp Jacob'a döndüm. "Hazırım".

Arabaya bindim. Hepsi arkamızdan el sallaraken bende onlara el salladım.

Bir saatin sonunda dayanamayıp jacob'a döndüm "nereye gidecegimizi hala söylemeyecek misin?"dedim. "Sürpriz Renesme"dedi. Ve sonra "heyecanlı mısın" diye sordu. "Heyecanlıyım ama daha çoi mulu"dedim. Arkama yaslanıp gözlerimi kapattım.

Gözlerimi açtıģımda hava çoktan kararmıştı. Etrafıma baktım. Deniz kenarındaydık ve karşıda bir ev vardı. Jacob çantaları taşırken ben de denizi izledim. Ama bir süre sonra üşümeye başladığım için eve girdim.

Etrafta Jacob'u göremeyince pencereden dışarıyı inceledim. Arkamda bir el hissettim. Yavaşca saçlarımı geri attı ve boynuma nazik bir öpücük kondurdu. "Bu yer anne ve babanın balayını yaptığı yer"dedi ve bir öpücük daha kondurdu. "Sen de burada olan mucize bebeksin"dedi. Arkama dönüp ona sarıldım. " Teşekkür ederim." Yüzüme bakıp dudaklarımı önce nazik sonrada sert bir şekilde öptü. Beni kucağına alîp merdivenlerden çıktı. Daha sonra yumuşak bir yatağın üzerine yatırdı ve yeniden öpmeye başladı. Onun beni öpmesini seviyordum. Eli yavaşça kıyafetlerime gitti ve yırtarak üzerimden çıkarttı...

Ve devamı gelecek bölüm. Zaman ayırıp okuduğunuz icin çok teşekkür ederim. Beğendiyseniz vote vermeyi benimle paylaşmak istediğiniz düşünce, fikir veya yorum varsada yorum yapmayı unutmayın. Sizi cok seviyorum...

Alacakaranlık Şafak Vakti 3 (2. Kitap )#Wattys2016Where stories live. Discover now