Bölüm 14

1.1K 55 17
                                    

"Karnında ki bebek melez!" Ani bir şok ile arkamı döndüm. Jacob araya girerek "Ne demek melez?" dedi. Kadın önce kocasına sonra bize bakarak kararsızca konuşmaya başladı. "Biriniz vampir soyundan geliyor olmalısınız. Biriniz de kurt."dedi. "Devam et"diye çıkıştı Jacob. Elini tuttum. "Yani doğacak bebeğiniz melez olacak. Melezler bundan yüzyıllar önce yaşıyorlardı. Uzun zamandır bir meleze rastlamamıştık ve rastlanması da zordur. Nesilleri devam edemiyor." diye açıkladı kadın.

Nesilleri devam edemiyor. "Anlamadım neden nesilleri devam edemiyor?" dedim merakla. "Çünkü çok fazla yaşayamıyorlar. Yaşamlarını sürdürmeleri için sadece insan kanı içmeleri gerekiyor. Ama durum böyle olunca ortalıktaki ceset sayıları artıyor ve bu durum diğer vampirlerin pek hoşuna gitmiyor. İnsan kanıyla beslenmedikleri taktirde en fazla iki saat dayanabilirler. " Bu konuşma beni git gide geriyordu. Karnımdaki bebek dediği gibi melez ise... Yeni bir sorun daha doğuyor demekti.

"Ya karnımda ki bebek melez değilse size nasıl güveneceğim?" dedim bu olasılığa inanmak istemiyordum. "İnanmak senin tercihin. Fakat önlemini almanın size bir zararı olmaz. O çocuğu doğurmadan önce iyi düşünmelisin. Klaus insanlar için zararlı olabilir." Klaus. Bebeğimin ismi bunu da biliyordu. Bir an için Jacob'a baktığımda o da şaşkınlık içinde bana bakıyordu. "Sen bunların tümünü nasıl olurda bilebilirsin?" dedi Jacob şaşkınlığını gizleyemeyerek.
"Bu sizi ilgilendiren kısmı değil. Dediğim gibi iyi düşünün" kadın kocasının koluna girip yürümeye başladı.

"Ya doğru söylüyorsa?" dedim Jacob'a bakarak "ne yapacağız?"
Jacob düşünüyordu. "Sanırım Bella ve Edward'ın yardımına ihtiyacımız olacak"dedi. "Gidelim öyleyse"

Eve geldiğimizde salonda herkesi bir arada görmek tamamen iyi bir tesadüftü. Çantamı koltuğa atıp ellerimi pantolonumun arka ceplerine koydum "konuşmamız gerek" dedim. Jacob'da "hemen" diye ekledi. Tüm gözler üzerimize dönmüştü.

"Sizi dinliyoruz çocuklar" dedi babam ikimizden de çıt çıkmayınca. Söze Jacob atıldı : "Ormanda iki kişiye rastladık. Normal sohbet ederken kadın Renesmee'nin hamile olduğunu söyledi. Ardından erkek olacağını ve daha da önemlisi aslında benim için saçmalıktan öteye gitmeyen bir şey söyledi" dedi. "Ne söyledi?" dedi annem lafı geveleyen Jacob'a bağırarak "Bebek melezmiş Bella" .

Annem ve babam aynı anda birbirlerine bakınca bu konu hakkında bir şeyler bilip bilmediklerinden şüphelenmiştim. Alice teyzem ayağa kalkarak : "Aslında bakılırsa bikaç gün önce birşeyler gördüm. Ama Edward size söylemek için erken olduğunu söylemişti" diyerek onay istercesine babama baktı. babam hafifçe başını sallayınca "Ben bebeğinin geleceğini gördüm Renesmee. O kadın haklı bebeğin melez doğacak." dedi. "Peki ne olacak şimdi" diye sitem ettim. Babam "Biz bebeğini aldırmanı düşünüyorduk ama bu fikri kabul etmeyeceğine adımız kadar eminiz biz de önce bebeğin doğmasını beklemeyi ve sonra hep birlikte bir karara varmayı düşündük." haklıydı bebeği aldırmayacaktım. Annemin yolundan gidecek ve bir çaresini bulacaktım. "Tamam dediğiniz gibi olsun ama bebeğime kimsenin zarar vermesine izin vermem"dedim.

"Korkma seni nasıl koruduysak onu da öyle koruyacağız" dedi başından beri ilk kez konuşan Emmet amcam. Başımı sallayarak anneme sarıldım. Ve kulağına fısıldadım : "Sen benden vazgeçmedin anne , ben de bebeğimden vazgeçmeyeceğim".

8 Ay Sonra

Karnım iyice şişmişti. Hiç bir sıkıntı yoktu aksine hersey normal ilerliyordu. Tek sorunumuz dünyaya bir melez getirecek olmamdı. Biz büyüyene kadar kimsenin ondan haberdar olmamasından yana karar almıştık ve şuan için en doğrusu buydu.

Bir kaç aydır en büyük sorunlarından bir tanesiyse sürekli kan içmek istiyor olmamdı. Teorik olarak bebeğinin kan içmek istiyor olmasıydı aslında. Şimdiden
böyleyse dünyaya geldiğinde olacaklar beni biraz endişelendiriyordu.

Jacob elimden yeni kan içtiğim bardağı alıp masaya koydu. "Nasıl hissediyorsun?"
"İyi hissediyorum. Sadece çok çabuk acıkıyorum" dedim yutkunarak. "Gel biraz dolaşalım. İyi gelir" dedi Jacob kocaman göbeği olan beni kaldırmaya çalışırken.

Çarşıda gezmek iyi geliyordu. Fakat ettafta çok gazla insan olması beni kötü etkiliyordu. Her an birine saldırabilecek gibi hissediyordum.

"Gel hadi eve dönelim dinlen biraz" gözümü bebek eşyaları satan mağazadan ayırıp Jacob'a bakıp başımla onayladım.

Arkamı döner dönmez birine çarpmam bir oldu. Gözüm adamın sargılı elinden akan kana kayınca bir an kendimi tutamadım...

Evet arkadaşlar uzun zaman sonran yeniden bir bölüm yayınlıyorum. Bu bölümler çok heyecanlı olmasada ileriki bölümler gerçekten heyecan dolu olacak. Şimdiden okuyanlara teşekkür ederim. Ve lütfen beğenmeyi ve yorum bırakmayı unutmayın. Yorum bırakın ki iyi de olsa kötü de düşüncelerinizi öğrenebileyim. Kendinize iyi bakın 😘

Alacakaranlık Şafak Vakti 3 (2. Kitap )#Wattys2016Where stories live. Discover now